AVUCUMDA KOR ATEŞ!

• 16 Mayıs 2012 Çarşamba 11:00:43

AVUCUMDA KOR ATEŞ!

"Kaybolan yılların ardından Gülümseyen bir çehreyle, Mırıltılar dökülür Yalnızlık kulesinden Kendime dair bilinmezliklerden!... Ucu ucuna tutunmayan bir yaşamın tam kısında dolaşırken üzerimden bir turna kafisi geçer,bense o anda birden dalar giderim.Nereye diye umarım sormazsınız,dalmak sonsuzluk ummanuında başvuracağım en değerli hazinemdir benim.

Turnalar süzülerek akarken masmavi asumanın boşluğunda, onları izler gibiyim bir okyanusun enginliklerinde.Turnalar uçarda bu enginlere ben neden çakılıp kaldım olduğum yerde diye, kendi kendime mırıldanmaya başladım işte hepsi okadar...Bu mırıldanma beni de uçurur mu acaba diye düşünmeyeceğim,düşündükçe yerinden hareket etmeyen bir kırkayağa dönmek istemiyorum,ben de uçuyorum işte hem de göğün yedinci katında demek için haykırma anımı mırıldanıyorum.haykıracağım oradan kimse ulaşamayak yanıma sesim kısılmayacak,ben de gideceğim turnalarla gidemediğiniz engin ufuklara,orda var yaşam o yaşamın bir kırıntısını belki getirim diye düştüm yollara...

Geride kalan yılların ardından mersiyeler dizmeyeceğim yaşamadığım günlere dair, ayakları yere basmayan hayaller hiç kurmayacağım,ancak bu güne dair savaşın doruğunda yaşayacağım ki, yaşadığım anlaşılsın.Yaşıyorum işte hem de öyle yaşıyorum ki, delicesine, görünen kara bulutların çok ötesinde atmosfer boşluğunda uçuyorum,kendi farkındalıklarını unutmuş olan bir neslin yaşamını terk ederek gidiyorum buralardan.Buralarda yaşam olmadığı için değil gidişim yaşamayı unutmuş bir toplumun yeniden canlanması için daha yukarlardan bağırmak için buraları terk ediyorum.Benim ayrılışım kızgınlığın sonu değil, sadece mesajımın anlaşılması için anlaşılmayan yanlarımı törpüleyerek daha fazla anlaşılır kılmak içindir.

hoşkalmayın,çünkü hoş olamayan bir yaşamı hoş kılmak için ter ediyorum buraları o zaman size mesajım,hoşnut olursunuz umarım bu hicretimden,çünkü melekler can almak için sıraya girdiklerinde sadece günahkarları değil,benim sırtıma vurarak neden sadece rabbine kulluk etmiyordun? Dediklerinde, vallahi ben çok zayıftım imkanlarım kısıtlıydı,bu zalimlere de gücüm yetmiyordu ne yapayım demeden önce ,onlara bana peki neden sadece rabbine kulluk edeceğin yere hicret etmedin ,allah’ın arzı geniş değil miydi,demelerine fırsat tanımadan gidiyorum işte olancası bukadar,arkasında buzağı aramaya kalkmayın isterseniz.

Orada kıvılcımlanan hayatın filizlerini yeniden turna sürülerinin gagasında taşıyarak bu topraklara bir yağmur gibi bıraktığımız zaman göreceksiniz,hiç olmaz dediğiniz fidanların göverdiğini,ve kayaların oyuklarından nice pınarların fışkırdığını...Tüm mücadelemin bu günü yaşamak için kurduğum düşlerimi gerçeleştirmeye dair mırıldanmalar olduğunu bilmenizdir...

Hoşnut olmak için bekleyin döneceğim çok yakında, avucumda kor ateş ve diğer elimde parlayan bir meşaleyle,siz beni gökyüzünde arayın ummadığınız bir mevsimde yağmur gibi yağarım üzerinize...

Yıl:16.05.2012
saat:10.30-10.50
Asfa-sosyoloji-sınavı

Üsküdar/İST
EROL KEKEÇ

Beğen