- 968 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Düşlerle Büyüsün Yüreğin
Göz pınarlarının coğrafyasında gökler hep mavidir
Seni sevmenin dirençleri ise tutkulu bir özleyiştir
Resimlerde kalan bir mutluluktur kimi zaman aşk,
Kimi de yaşanılan, yasak mavilerin olduğu bir kenttir
Ruhumu okşadığın yerdeyim yine. İçtiğim her yudumda binlerce sözcük okşuyor saçlarımı. Dinlediğim her şarkı dağlıyor yüreğimi. Yıldızlar, ay ve evrenin tüm ışıkları işbirliği yapmış sanki küçüğüm ve söyletiyor bir türlü söyleyemediklerimi. Dışarıda yalan, burada gerçek bir yaşam büyüsü var ve ben galiba yıldızlarla bitmeyecek bir aşk ayinine katılıyorum.
Sarhoş kelimelerim dile gelmeden gözlerimdeki hayalini çağırdım aşk soframa. Uzaklardan sesini, ellerini ve gözlerini çağırdım, duyarsın diye. Saatler yokluğuna vuracaktı ama ben aldırmıyordum. Şerefine kadeh kaldırırken ben aşka, sen belki de ağlıyordun. Umudum, acım ve öfkem yine yalnızdı anlayacağın. Saatleri kırdım, umudumu orada bıraktım, acımı yarına erteledim, sensizliği de o garip meyhanede bir kadeh içkiye sattım.
İsterim ki, gecelerin hasret kervanları ipeksi sevgiler taşısın yüreğine. Ruhunun müzikleri duyulsun uzak ormanlarımda. Bir yangın mavisi kaplasın vefalı gönlünün en ulaşılmaz yerlerini. Gözlerin dokunsun şiirlerime, dolaşsın en bilinmez labirentlerini. Gece saçlarının kokusu bölsün düşlerimi. Ansızın içimi sevince boğan çağrılarına tutunarak geleyim yanı başına. Özlemime gem vurayım ve seni yıldız tepesine çağırmak için tanrıdan yeni bir şafak dileyeyim.
Kendime sarılıp yattığım gecelerde gözlerin düşsün kıyılarıma. Bakışlarının izdüşümlerinde bakir kuytular arayayım kendime. Soluğun nemlendirsin ormanlarımı, ellerin ısıtsın üşümüş yüreğimi ve aşkın sarsın öksüz kalmış bedenimi. Evet, mağrur kelebek, göz pınarlarının coğrafyasında gökler hep mavidir. Seni sevmenin dirençleri ise tutkulu bir özleyiştir. Resimlerde kalan bir mutluluktur kimi zaman aşk, kimi de yaşanılan, yasak mavilerin olduğu bir kenttir.
Bugün yağmur diledim tanrıdan yüreğime. Ruhumun yangınlarına rüzgâr diledim savrulsun sözcüklerim diye. Bugün seni diledim aşk soframa gelip ruhuma lezzet katarsın diye. Bugün bir başka yangınlarda içim, kanıyor ellerim, tutuşuyor sözlerim ve sözlerini özlüyor yalnız yüreğim.
Bir gün gelecek kaçıp gidecektin buralardan. Kara talihinin karabasanlarını atlatarak özgür umutlara uçacaktın kelebek. Yüzünün çizgileri gönlümün derinliklerine otak kurmuş kutsal bir yazgı olarak duracak sen bilmesen de. Kilometrelerce öteden ellerine değecek, yüreğine girecek, bu can bu bedende kaldıkça seni seveceğim. Yıllar kahırlı bir şarkı gibi besteledikçe sözlerimi, senin sevginin türkülerini söyleyeceğim.
Direncinin kapsüllerinin bir gün dağılacağını biliyordum. Günler sonra, sensiz günlerin izini sürerek sana ulaşmak ve yüreğine yeniden merhaba demek ne güzel bilemezsin. Kendimi, gururumu, direncimi yenemeden yaşamayı da bilemezsin. Mağrur sözlerinle öldürme beni. Ben ten kokunla yaşamaya alışırım. Sen gözümden ırak olabilirsin ama gönlümden asla. Çünkü seni özlemek bile ibadetlerin en güzeli.
Hayat yolunu yürürken yıldızlı bir gecede ben çıktım karşına. O güne lanet edebilirsin, o günü hiç yaşanmamış sayabilirsin, hatta hatta beni de unutabilirsin. Ama bil ki yolun doğru. Biraz gürültülü olsa da, rotan umudun adresine götürecek seni. Ardına bakma ve mutlu adımlar at. Bir gün, bir yerde, belki de yıldız tepesinde seni halâ bekliyor olacağım.
Resimlerindeki benlerine dokundum bugün parmaklarımla. ‘An gibi, can gibi, nan gibi aklımdasın’ diyen bir şarkıda senin için ağladım. Her lokmada boğazıma düğümlenen hasretini yutmaya çalıştım. Sıcacık nefesini ve ten kokunu aradım gözlerini özleyerek. Seni unutmamak için ettiğim yeminleri tekrarladım yüreğime. Küskün yüreğine diz çöktüm, kırılan gönlünün parça parça kristalleriyle bedenimi doğramak istedim.
Sınır tanımaz sözcüklerimin girdapları derindir benim. Dağlarım yalçın, denizlerim azgın, yüreğim inadına kırılgandır. Gönlümün ülkeleri uzak, aşklarımı anlamak, o aşklara dalmak tatlı bir tuzaktır. Sen benim yüzyıllara kafa tutacak sözlerime katlanamazdın. Benim sevdalarım yücedir ve cüce sevgileri bilmez. Kaybolan baharlarımı da benden başka hiç kimse anlayamaz. Anlayacağın, insan doğar, büyür ve ölene kadar sever. İstisnalar ise korkunun ayak izleridir.
Selahattin Yetgin