- 592 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
kendimden geriye..
sabahın en kör saatinde, İstanbul sokaklarında belki de ilk kez horoz sesi duymanın heyecanıyl durağa doğru ilerledim yine bu sabah..elimde okunmamış ders notlarım, gözlerimde uykusuz gecelerden yadigar yer yer şişlikler, soğuktan kıpkırmızı kesen burnum, parmaklarım, sulanan gözlerim, bin parçaya bölünmüş aklım, bir yandan da esneyerek yürüyordum..
saçlarımın fönünü bozan rüzgara çatıyordum, epeydir iki kelam ettirmeyen ilham elçilerimle tartışıyordum, brucellozumun hesabını sormak istiyordum birilerine..iç seslerimin uğultusuna yumamıyordum kulaklarımı..menfaatten isyan eden ruhumun gözyaşları içimi dağlıyordu..sert birşeyler dinleyip kendime gelemiyordum, ki sertliğin kendini kendinle buluşturması palavrası da çok can sıkıcı olmaya başlamıştı..dostluğa dair hiç birşey tatmamış bünyelerle dost olmaya çalıştığım için kendime kızıyordum..yalandan kaçtıkça yalan anaforunun dibini boyluyordum..yargılayıcı, samimiyetsiz bünyelerin gülüşlerinden nefret ettiğimi sayıklıyordum..bir anda imana gelip kıyam durmak istiyordum huzurunda..
şimdiyse simit cafelerden birinde oturmuş yazmaya çabalıyorum..insanların suratlarını izliyorum..çaprazımdaki sarışın, kırmızı ojeli kızın parmakları arasındaki sigaranın dumanı genzimi yakıyor..hemen ön masamda 40-45 yaşlarında kır saçlı bir amca gazetesini okurken bir dal da o tellendiriyor..sol çaprazımda petrol mavisi kazaklı bir hemcinsim fakültenin girişini gözlüyor; kim bilir belki helmesini umduğu birileri var, belki de o yüzden ara ara gözlerini büyütüp çevre masalara doğru sert bakışlar fırlatıyor..kendimi temaşa edebilmek istiyorum..öfkemin yüzümde oluşturduğu şekli merak ediyorum fazlasıyla, ve heyecanımın..ve beni böylesine sıkışık bir vakitte yazmaya iten "şey"in coşksunun da..süslü cümleler kurup telaffuzu kulağa pek tanıdık gelmeyen sözcüklere farklı imgelemler yükleyerek tadı damakta bırakan eserler ortaya koymak istiyorum..cümlelerim ucunu bucağını yitirsin, kelimelerim boğsun hüznünde, sonra hepsini bir araya getireyim istiyorum..uzun siyah saçlı, kırmızı tırnaklı bu kızın, kulaklığını çıkarıp, beklenenin aksine SoaD yerine Mustafa Demirci dinlediğini herkese duyurmak istiyorum..yürekleri buz kesmiş, aşk tatmamış sahtekar ruhların en orta yerine tükürmek istiyorum.."yalan kanınıza işlemiş, riya köleleri..!" diye haykırmak istiyorum..ama gözüm kabine ilerlemekte olan türbanlı arkadaşlara takılıyor..aramıza sokulan uçurumun farkına varıyorum..vicdanımda azap ruhumda isyan var..susuyorum..elimden birşey gelmiyor..sadece susabiliyorum..
"...ve sadece zehirli pasta ikram etmekle kalmıyor, yollarımı bombalıyordun..eşkıya çetelerin sevdamın önünü kesiyordu, esir düşüyordumumursamaz yokluğuna ve kafamda namluları, tehditlere maruz kalıyordum..vezgeçirilmek için falakalara yatırılıyordum..akranlarım batılı çocuklara özeniyordu, Starbuckslar uğrak mekanı oluyordu gençlerin, ve kolaya votka karıştırmayı eğlenceden sayıyorlardı..ben, yorgun savaşçı, yalnız amazon, kalbinin tüm cephelerinde nükleer saldırı korkusuyla, toplarına, tüfeklerine göz yumuyordum..Filistinli çocukların, İsrail askerlerinin mermilerine bir avuç taşla karşılık verişi kadar mahzun ve kahramancaydı savunmalarım..hislerimi yağmalıyordun, sevdalarımı aptalca buluyordun, hoşlanmadığın duygularımın topuklarına sıkıyordun..ellerine sarılmaya çekiniyordum, irinler boşalıyordu kabuğu kurumayan yaralarımdan; zafer kazanmış bir diktatör edasında gülüyordun.."
hafızam beni yokluyor..dünlerime borcumu ödüyorum..
<31 ocak 2008>
<..09.10..>