- 614 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
SON VEDA
Bir ilk bahar mevsimi ,güneş ışıklarını şehrin üzerinden çekmiş ,gün geceye dönmüştü.Sessizliği bozan kulakları sağır eden bir siren sesiyle ambulans kapıda belirmişti.
Aniden hastalanan Hatice hanım ambülans görevlilerince apar topar,karga tulumba bir battaniye içerisinde kapıda bekleyen ambülansa konularak eşi Şeref beyle şehrin karanlık dar sokaklarında, siren sesinin karanlıkları yırtan sesiyle beraber gözden kayboluyorlar Arkalarından uzun uzun yolu süzen küçük kız ,sanki annesi bir daha geri dönmeyecek hissine kapılıp giden ambulanstaki annesinin ardından hıçkırıklara boğulur.
Komşusu Fatma hanım dayanamaz ve küçük kızı bağrına basar ona teselli vererek annesinin iyileşeceğini ve tekrar eve döneceğini söyler.Gece bir damla uyku girmez gözüne .Yatağında bir o yana,bir bu yana döner durur .Sabahın seher vaktinde uzaklardan gelen ezan sesiyle irkilir doğrulur,geceden yorgun düşen gözler hafifçe açılır.Yatağından kalkarak abdest almak için dar ve uzun koridorun sununda bulunan banyoda abdest alır . Sabah namazını eda ettikten sonra . ..evin günlük işlerine koyulur.Annesini düşünmekte,o esnada telefon çalar .Telefonun ucunda ki babasıdır .Kızım kardeşlerine iyi bak .Annen ameliyat oldu şimdi durumu iyi .Kardeşlerine dikkat et ... telefon kapanır.
Bir hafta dolmak üzere eve gelip giden ziyaretçi sayısında günden güne artış yaşanmakta.Belli ki ters giden bir şeyler vardı. Gelen misafire kahvaltı sofrasını hazırlayan kızcağız hiç susmak bilmeyen telefonun çalmasıyla irkilir.Ağır adımlarla telefonun başına gelir ahizeyi korkak ve ürkek bir şekilde kulağına götürür.,Telefonun ucundaki kardeşi ..
Müjde annem yoğun bakımdan çıktı ...bunu duyan diğer kardeşler sevinç çığlıkları atarlar.Oturup hep birlikte günlerdir endişeli bekleyişi geride bırakmanın mutluluğuyla kahvaltılarını yaparlar. Sonra kardeşlerden bir tanesi o gün anneler günü olması sebebiyle gider annesine hediye almaya..
Akşam oluncaya kadar bütün hediye satan dükkanları dolaşır ama annesine layık hiç bir hediye bulmaz. Yorgun ve bitkin biraz da üzgün bir şekilde evin yolunu tutar .Evin kapısına yaklaştığında oldukça kalabalık görür kapısının önünü .Önce anlam veremez olan bitene .Olamaz yok yok benim düşündüğüm değil bu diyerek kalabalığın içine dalar.
Dalar ama olduğu yere yığılır yorgun bitkin körpe beden....evet artık anne hakkın rahmetine kavuşmuştur. Akşama kadar ona layık bir hediye bulamayışının cevabı buydu.. bu yüzden sığmamıştı yüreği bir yerlere. Sevincin yerini gecenin karanlığını delen hıçkırıklar almıştı.Ağlamaktan bitap düşen körpe beden artık daha fazla acıya dayanamayarak olduğu yere yığılır ve kendinden geçer.
Sabahın ilk ışıklarıyla sessizlik yerini tekrar gözyaşlarına bıraktı .. biraz sonra kapıda cenaze arabası belirdi ....gözyaşlarının biri bin oluyor .Helalik almak için kapıya getirilen anne sonsuz yolculuğu olan kabristana götürülüyor.Hep birlikte kabristana varıyorlar .Gözyaşları içerisinde oradan ayrılıyorlar fakat küçük kızı anadan ayırmak ne mümkün. Sarılıyor mezar taşına öpüyor kokluyor ..dua ediyor .Annesinin vasiyeti üzerine mezar taşına
İki gözüm pınar olmuş ağlıyor
Felek hançer vurmuş sinem dağlıyor
Yavrularım anne diye durmaz ağlıyor
Beni de toprağa düşürdün felek
dörtlüğünü anneler gününde hediye ederek oradan ayrılıyorlar
MELDA AYDOĞAN 0212 İST
TÜM ANNELERİMİZİN ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN