- 2389 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
ATATÜRK’LE HASBIHAL -3-
Konu başlığı her ne kadar Atatürk’le hasbıhal ise de Bu gün yazacaklarımda bolca küfür kullanacağım için Atatürk’ün huzurundan çekiliyorum.
Padişah Annelerine gelmişti sıra…Hiç kıvırmadan, Lafı sağa sola çekmeden tek tek yazalım hangi milletlere mensup olduklarını. Söyleyeceklerimizi de ondan sonra söyleyelim. Bazı beyinsizler gibi ( Bakın ben de diyorum etrak-ı bi idrak…Türk’ün idrakten mahrum olanları… ) tarih adına bulduklarının işlerine gelen kısmını yazıp işlerine gelmeyen kısımlarını es geçenler gibi davranmayalım. Alın size Padişah Anneleri ve alın size kökenleri…
1-Hayme Hatun: Osman Gazi’nin annesi…Türk
2-Mal Hatun: Orhan Gazi’nin annesi: Türk
3-Nilüfer Hatun: I. Murat’ın annesi…Rum…Eski adı Holofira
4-Gülçiçek Hatun: Yıldırm Bayezıt’ın Annesi…Bulgar…Eski adı: Mariya
5-Devlet Hatun: I. Mehmet’in Annesi…Türk- Germiyan ( Kütahya)lı
6-Emine Hatun: II. Murat’ın annesi… Türk…Dulkadıroğulları beyliğinden.( Kahramanmaraş-Elbistan)
7-Hüma Hatun: II.Mehmet ( Fatih Sultan Mehmet’in annesi ) Türk…Candaroğulları Beyliğinden ( Kastamonu - Devrekani’li ) Hatice Alime Hatun olarak da bilinir. Sanıldığı gibi Sırplı Despina Fatih’in öz annesi olmayıp onu büyüten kişidir. Yani Üvey annesidir.
8-Sitti Mükrime Hatun: II. Bayezıd’ın annesi… Türk…Dulakdıroğullarından ( Kahraman Maraşlı yani ) Bazı kaynaklara göre de Emine Gülbahar Hatundur ve Kosovalı bir Arnavut’ur.
9-Gülbahar Hatun: Yavuz Sultan Selim’in Annesi …Rum- Laz..Eski adı Kulabahar…Ya da Ayşe Hatun…Dulkadıroğullarından
10-Ayşe Hafsa Sultan- Kanuni’nin Annesi…Kırım Türk’ü
11-Hürrem Sultan: II. Selim’in Annesi- Ukraynalı..Eski adı Roksalan
12-Afife Nurbanu Sultan- III. Murat’ın Annesi- Venedikli…Eski adı Cecilia Ya da Raşel
13-Safiye Sultan: III. Mehmet’in annesi- Venedikli…Eski adı Sofya Baffo
14-Handan Sultan: I. Ahmet ve I. Mustafa’nın Annesi- Rum…Eski adı Helena
15-Mahfiruze Hatice Sultan: II. Osman ( Genç Osman) ın annesi- Rum…Eski adı Mariya
16-Mehpeyker Kösem Sultan: IV. Murat ve İbrahim’in annesi…Rum..Eski adı Anastasya
17-Hatice Turhan Sultan: IV Mehmet’in Annesi…Ukraynalı…Eski adı Nadya.
18-Saliha Dilaşub Sultan: II.Süleyman’ın Annesi…Sırp..Eski adı Katerina
19-Hatice Muazzez Sultan: II. Ahmet’in annesi…Leh ( Polonyalı) Eski adı Eva
20-Emetullah Rabia Gülnuş Sultan: II. Mustafa ve III. Ahmet’in Annesi…Venedikli( Ya da Giritli ) … Eski adı Evmanya Vorya
21-Saliha Sebkati Sultan: I. Mahmut’un Annesi…Yunan ya da Rus…Eski adı Aleksandra
22-Şahsüvar Sultan: III. Osman’ın annesi…SırpEski adı Marya
23-Emine Mihrişah Hatun: III. Mustafa’nın annesi…Fransız…Eski adı Janet.
24-Rabia Şermi Hatun: I. Abdulhamit’in Annesi…Macar…Eski adı İda
25-Mihri Şah Sultan: III: Selim’in annesi…Cenevizli…Eski adı Agnes.
26-Ayşe Seniyyeperver Sultan: IV. Mustafa’nın annesi…Bulgar…Eski adı Sonya
27-Nakşidil Sultan: II. Mamut’un annesi…Fransız…Eski adı Aimee du Buc
28-Bezm-i Alem Sultan: Abdül Mecit’in Annesi…Rus-Gürcü…Eski adı Suzi
29-Pertev Nihal Sultan: Abdül Aziz’in Annesi…Romen…Eski adı Besime
30-Şevk- Efza Sultan: V. Murat’ın Annesi…Gürcü…Eski adı Vilma
31-Tir-i Müjgan Sultan: II. Abdülhamit’in annesi…Ermeni…Eski adı Müjgan
32-Gül Cemal Kadın Efendi: V.Mehmet’in annesi…Arnavut…Eski adı Sofya
33-Gül İstu Kadın Efendi: VI. Mehmet’in Annesi…Abaza…Eski adı Münire
Haydi biraz da geyik yapalım…Çok ciddi bir yazı oldu… Bu araştırmayı yaparken bir de ne görsem iyi..Son Padişah VI. Mehmet’in annesi Gül İstu Sultanın asıl adı Münire değil miymiş? Vay anasını yahu…Benim eski hatunun adı da Münire idi…Bana karşı bunca gavurlukları hep gavur olduğundan yapmış demek ki…Baksana Münire adı da gavur adıymış(!)
Böyle bir listeyi yapmak, böyle listelerle okuyucunun karşısına çıkmak bile başlı başına bir ayıp ve utanç vesilesi. Çünkü defalarca anlattık. Ya bir kez daha anlatalım.
1-Mustafa Kemal ‘’Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur ‘’ derken damarlarınızdaki A,B, AB ya da 0 Rh Pozitif ya da Negatif kandan bahsetmiyor.Dolayısıyla Padişahların, kökenleri Türk olmayan hatunlarla evlenmesi Türk’ün kanına halel getirmez.
2-Bu uygulama yüzünden Anadolu’da yaşayan öz be öz Türklerin hristiyan asıllı piçlere [ Yani padişahlar oluyor bunlar(!)] ezdirildiğini söylemek hainlik değilse bile en hafif tabiriyle geri zekalılıktır. Çünkü böyle bir uygulama olmasaydı asıl o zaman Anadolu’daki Müslüman Türk’ün ebesinin damına kar yağacaktı. Neden mi? Hanım sultanların babaları, amcaları, dayıları, erkek kardeşleri vs. Yakın kan bağlı oldukları hanım sultanlara sırtlarını dayayarak Anadolu halkı üzerinde her türlü baskıyı yapacaklardı. Devlet içinde devlet olacaklardı…Zaten var olan taht mücadelesine bir de anne tarafından akraba olanların taht kavgaları eklenecek ve çok daha fazla kardeş kanının akıtılmasına sebep olunacaktı. Bunu hep anlatır dururuz ya bazılarının beyni tenasül organının ucunda olduğu için anlayamazlar.
3-Padişah anneleri sütten çıkmış ak kaşık mıydı peki? Ne münasebet…Koca İmparatorluğun çatırdamasında onların ihtiraslarının rolü oldukça büyük olmuştur. Sadece padişah annesi ya da eşi olmak yetmemiştir bazılarına.Tüm kudret ve kuvveti ellerinde bulundurmak sevdasına düşmüşlerdir kimileri. Ama bunun Türk olmak ya da olmamakla bir ilgisi yoktur.
4-Biz bu gün içimizdeki etnik unsurları ‘’sen Türksün sen değilsin’’ diye ayıklamaya kalkarsak Türkiye’de Türk diye bir şey kalmaz. Mesela Arnavutlar…Arnavut Sadrazamaları ya da hanım Sultanları Türk kategorisine almadığımız zaman İstiklal Marşımıza da bir gavurun marşı dememiz icap etmez mi? Çünkü onun yazarı Mehmet Akif de bir Arnavut’tur.
5-Padişah annelerinin Türk olmamalarına takmış olanlar işin ilginç tarafı Güney sahillerimizde, Karadeniz Sahillerinde ve İstanbul’da Ukrayna’lı, Moldovalı, Romen, Rus kadınlarının arkasından köpek gibi kuyruk sallayanlar değil midir? Aidslisinin bile g.tünden ayrılmayan ben miyim?
6-Padişah Annelerine ‘’Türk değil’’ diyenler Osmanlı’nın Yirmi iki milyon kilometre kare alana taşıdıkları bayrağa bir baksınlar bakalım. O bayrak Beyaz ay yıldızlı al bayrak mıdır yoksa üzerinde haç olan haçlı bayrağı mıdır? O annelerin doğurduğu çocuklar taşımıştır o bayrakları Belgrat’tan Yemen’e kadar. Hürrem Sultan’ın koynundan çıkmadığını zannettiğimiz Gavur oğlu(!) Kanuni Avrupa’ya yapılan 13 seferde ordusunun başındadır ve son nefesini yine Savaş meydanında verir ( 1566 Zigetvar Seferi ) Türk kategorisine sokmadığınız Sadrazamlar içinde de niceleri savaş meydanlarında şehit düşmüştür ( Silahtar Ali Paşa-Petervaradin, Fazıl Mustafa Paşa Slankamen Savaşları ve nicesi)
7-Osmanlı haremine Padişah dışında hiç bir erkeğin kesinlikle girmesi mümkün değildir.Dolayısıyla Haremde nasıl bir hayat yaşandığı ile ilgili yazılanlar tamamen hayal mahsülüdür. Hereme girebilen tek yazar ise bir İngiliz olan Lady Wortley Montagu’dur. O ise Harem hayatıyla ilgili olumsuz tek satır yazmamıştır .[ Şark Mektupları, Mary Wortley Montagu, Tercümesi Ahmed Refik, Timaş Yayınları,] Bu kitaptaki en ilginç husus ise A) Lady Mary’nin Osmanlı Haremindeki cariyelere maaş verildiğini öğrenmesidir ( Çünkü Avrupa Saraylarındaki kölelere tek kuruş verilmez ) B- 1716 Yılında İstanbul’a gelen bu Hatun’un Türklerin Çiçek aşısını bulmuş ve kullanıyor olması karşısında duyduğu hayret…( Yani Türkler bilimde filan o kadar da geri değillerdir )
8-Tarih yerine cinsel fantezilerini yazanların en çok üzerinde durdukları konulardan birisi de Osmanlı Padişahlarının oğlancılığıdır. Bu konudaki en önemli dayanakları ise Gelibolu’lu Mustafa Âli’nin yazdığı Mevâidü’n Nefais fi Kavidü’l Mecalis( Yani: Görgü ve Toplum Kuralları üzerinde Ziyafet sofraları ) Yazar bu kitabında hangi illerin oğlanlarının ne kadar yumuşak ve verimkar olduğunu ayrıntılarıyla anlatmış. ( İlleri yazmayacağım ) Fakat bu kitapta bile sarayda bir oğlancılık olduğu anlatılamaz zaten. Çünkü yazar Şam Valiliğinden, Cidde emirliğine kadar devlet hizmetlerinde bulunmuş bir kişi. Yazdığı diğer eserleri Padişah isteği ile yazmış bir kişi.
Bu kişinin yazdıkları sarayda oğlancılığın varlığına işaret gösteriliyor: Neden ? Çünkü Saray hizmetlerinde, özellikle Padişahların yakın çevresinde görev yapan delikanlıların çok güzel, boy, pos, endam olarak bizim erkek mankenleri aratmayacak ölçülerde olduğu diğer pek çok kaynakta da zikredilir. Hımmm…O halde Padişahlar artık karı-kız kullanmaktan bıkmış ve oğlan kullanmaya başlamışlardır. İyi de Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayına alınan askerlerimiz de böyle bir seçimle alınır? Siz Anıtkabir’de nöbet tutan bir tane yakışıksız, paspal, tipsiz er gördünüz mü?…Hani şöyle saçı sakalı birbirine karışmış, boyu yüz elli, eni yüz elli santim olan…Yüzünde mesela yanık izi olsun. Çilli, çopur,kaba saba biri…Hay Allah bizim Cumhurbaşkanları da mı oğlancı acaba? ( Tüm o arslan parçalarından milyarlarca kez özür diliyorum…Her birisine kurban olurum ben… )
9-Defalarca söylüyoruz bir kez daha söyleyelim: Tarih hiç bir zaman fanteziler ve faraziyeler üzerine yazılmaz. Belge koyarsın ortaya o zaman tarih olur. Eğer öyle yapmazsan bir başka puşt da çıkar ‘’Atatürk de oğlancıydı, daha doğrusu oğlandı ‘’ der …[ Rıza Nur…Hayatım ve Hatıralarım…Cilt 4…Sayfa 1357 ] Bir başka puşt çıkar ima yollu Atatürk’ün soyunun Sabatayist Selanikli Yahudi dönmesi olduğunu söyler [ Soner Yalçın- Efendi ] 10-Bu gün yurt dışında, özellikle Almanya’da çalışan milyonlarca insanımız var ve bunların önemli bir kısmı yabancı hanımlarla evleniyorlar. Hatta o hanımların bazıları ne adlarını değiştiriyor ne de dinlerini. Bu durumda bu vatandaşları sınırdan kapımıza bile sokmayalım bir daha…Kanımızı, asli ırkımız bozmasınlar(!) Şu anası-babası Türk olmayan bir kaç milli sporcumuz var. Onları da def edelim. Hani bir Elvan vardı..Hemen sepetleyelim. Mehmet Aurelyo’yu da Berzilyaya Postalıyalım. Ne lan bu Yok efendim Gökçek Vederson muş, Yok Kazım Kazımmış. Elin Rumu Lefter’e bile devlet töreni yaptık neredeyse(!) Öyle midir beyler? Öyle midir sayın bayanlar? Ne dersiniz? Irkımızı soysuzlaştıran bu herifleri(!) sepetleyelim mi bu ülkeden?
11-Topkapı Sarayı Herem Dairesini gezdiren turist rehberleri buranın duvarlarındaki eski Türkçe yazıları , oldukça uzun bir süre padişahların, cariyelerine yazdıkları aşk şiirleri diye anlattılar, ellerindeki broşürlerde de öyle yazıyordu çünkü…Hep bunlarla büyüdük maalesef. O bakımdan da o haremi hep bir aşk ( seks ) yuvası olarak gördük…Oysa bu Arapça metinlerin tamamı Kur’an ayetlerinden ve dualardan başka bir şey değildir. Hükümdarların, çıplak cariyelerin danslarını seyrettiği iddia edilen Hünkar Sofası Daire’sinin duvarlarında Bakara Suresi 257. ayetinden itibaren yedi ayet yazılıdır ki bir ayetin meali aynen şöyledir: “Allah kendisine hükümranlık verdi diye (şımarıp azarak) Rabbi hakkında İbrahim ile tartışanı görmedin mi?” Sanki adeta Osmanlı hükümdarı bu ayetle gerçek hükümdarın kim olduğunu, ‘’hükümdarım’’ diye şımarıp azdığı taktirde Nemrutlaşabileceği ihtimalini, her gün bilinç altına kazıyor, iman edenlerin karlı bir konumda, Nemrut gibi imansızların ise ne derece zararda olduğunu görüyor ve okuyordu.
12-Osmanlı Padişahları ,anaları, sadrazamları, kurdukları sistem dokunulamaz ve ilahi midir? Elbette değildir. Ama onları tarihe mal olmuş hatalarıyla ele almak gerekir. Örneğin Kristof Kolomb Amerika’yı bizim adımıza keşfetmiş olabilirdi...Akdeniz’e yapışıp kalmakla Hindistan ihmal edilmiştir. Önemi anlaşılamamıştır…1490 da Avrupa’ye gelen Matbaa bize ancak 1726da gelebilmiştir…Sanayi İnkılabı esnasında uyuyup kalmışız, Sömürgecilik faaliyetlerine hiç katılmamışız..Daha bir sürü hata…Bunları tartışmak yerine Padişahların oğlancılığını konuşuyoruz.
1969-1970 ve 1980-1984 Yılları arasında Kanada’da başbakanlık yapan Pierre Trudeau’nun Gay olduğu şüphesi vardır. Bunu kendisine soran bir gazeteciye cevabı çok güzeldir ‘’ Olabilir ama ben bu ülkeyi popomla değil, beynimle idare ediyorum’’
Evet…Ülkeler beyinle idare edilir…Ah bir de bunu anlatabilsek. Bazı vatandaşlar hâla ellerini kıçlarına vurup ‘’ Buna kafa derler kafa ‘’ diyenlerden maalesef.
Bir fıkra ile bitireyim. Gerildik az..Ortam yumuşasın.
Minik afacan banyoda yıkanırken annesine pipisini göstererek sorar
-Anneciğim benim beynim bu mu?
Cevap verir annesi:
-Henüz değil yavrum.
Beyni, pipisi olanlara ithaf ettim bu fıkrayı da…
BİTTİ SANILMASIN…ŞİMDİLİK ARA VERİYORUM O KADAR.
YORUMLAR
sami biberoğulları
Selam ve saygılar benden
sami biberoğulları
Bu yazının şimdilik devamı yok. Yine bir gün birileri hem de Atatürkçülük adına geçmişimize hakaret etmeye kalkarsa ben yeni yazılarımla karşılarına dikileceğim. Ama şimdilik yazım sona erdi.
İlginiz için teşekkürlerimle selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
İdareciler özel yaşantıları ile değil,toplum için yaptıkları ile değerlendirilmelidirler..Padişahların en büyük hataları sona doğru çağın gelişmelerine ayak uyduramamaları olmuştur.. Tarihi kişiliklere hiç bir dayanağı olmadan,salt yorumlarla haksız yakıştırmalar yapmak sadece yapanın adiliğini gösterir..
Bir puşt sallama ve uyduruk bir kitapla tarihi kişiliklere haksız yere saldırıyorsa,bunun en güzel yanıtını tarihçiler vermelidir... Yönetimler değişiyor,rejimler değişiyor,insanlar değişiyor ama alçaklar hiç değişmiyor.. Her zaman varlar ve aynılar... Güzel konularınız için kutlarım öğretmenim...
sami biberoğulları
Ben de aynen senin söylediklerini söylüyorum zaten.
Selam ve sevgilerimle.
hocam siz bunları yazarken maddi bir beklentiniz yok ama obahsettiğiniz kitabın yazarı maddi beklentiler içinde olarak yazmıştır diyeceksinizki ne alaka şöyle örnek verecek olursam şimdi padişahların oğlancı olduğunu yazarsam merak uyandıracak ve satışlar katbe kat artacak beş baskı yaptığı gibi mesela benim harem olayı hep ilgimi çekmiştir ama ne varki dediğiniz gibi haremde ne olup bittiğini kimsenin bilmediği için onca kitap olmasına rağmen haremle yazlmış alıpta okumadım sizleri kutluyorum bizlere böylesine değerli ve gerçek bilgileri sunduğunuz için birde şu var hocam ben hangi ırktan olursam olayım kendimi türk hissediyorsam ben ne oluyorum çok teşekkür ederim hocam saygılarımla selamlar
sami biberoğulları
Haremde neler olup bittiği ile ( Tabii ki cinsel hayattan bahsediyorum ) ilgili her kes bir şeyler söyleyebilir. Bir şeyler yazılabilir. Ama tüm bu yazılanlar söylenti, tahmin ve zandan öteye gidemez. Çünkü otrada belge yoktur. Bir Padişah doğrudan doğruya '' Ben oğlancıyım'' demiş olsun farzedelim...Bu bile tarihi bir belge değildir çünkü bunu yazanın doğru mu yalan mı söylediğini bilemeyiz.
Nasıl ki kendi dört duvarımız içinde eşimiz veya başka kadılarla yaptıklarımız kimse tarafından bilinemezse aynen öyle de haremde neler yaşandığı da bilinemez.
Son sözleriniz işin özü: Türk olmak için kendini Türk hissetmek gerekir...Türklük ırki bir konu değil ruhi bir konudur.
Selam ve sevgilerimle.
inci*
""Son sözleriniz işin özü: Türk olmak için kendini Türk hissetmek gerekir...Türklük ırki bir konu değil ruhi bir konudur."""
BU SÖZ İÇİN, GÜZEL DÜŞÜNÜP; GÜZEL YORUMLAYAN SİZİ YÜREKTEN ALKIŞLIYORUM DEĞERLİ ÖĞRETMENİM::::::::: VE KAFALARINDA BEYİN YERİNE OT OLAN VE ""TÜRK" kelimesini duyduğu anda irkçılık yapılıyor diyenlerede kapak olsun........ saygımla.
sami biberoğulları
Selam ve sevgiler benden.
Hocam yıllardır bu düşünce oldu çamur at izi kalsın,artık eskisi değil o halk çoban sülü devri geçti.
Tebrik ederim saygılarımla.
sami biberoğulları
Varsın çamur atıp dursunlar. Unutmamak lazım '' Güneş balçıkla sıvanamaz ''
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Selam ve saygılar benden.
yarısını okudum uykum geldi yarın tamamını okuyacağım sizde mesajınızı okursanız
sami biberoğulları
Selamlar.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
selamlar sevgiler
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
selamlar sevgiler
sami biberoğulları
Bu yazı önceden planlanmış ve gün be gün yazılmış bir dizi yazıydı. doğrudan doruya ''Sultan İbrahim'in Dramı '' ile ilgisi yoktu...Direkt olarak '' Padişah anneleri ve bizi 600 sene yöneten devşirma sadrazamlar '' adlı bir kitaba cevap olarak yazılmıştı..
Selam ve saygılar.
Hocam Selamun aleyküm...bu serini de iştiyakle okuyorum...Yorum yazamıyorum fazla ama inan okuyor ve müstefit oluyorum...İyi ki varsın ve yazıyorsun...Selam ve hürmetlerimle
sami biberoğulları
bir nebze faydamız oluyorsa ne mutlu bize
Selam ve sevgilerimle.