CAHİLİN AKLI GÖZÜNDE-ŞAİRİN AKLI SÖZÜNDEDİR
CAHİLİN AKLI GÖZÜNDE-ŞAİRİN AKLI SÖZÜNDEDİR
İslam Aleminin Medar-ı İftiharı Büyük Düşünürlerden biri de 13. yüzyılda İran’da yaşamış Şirazlı Sadi’dir. Sadi’nin binlerce hikmetli sözleri mevcuttur. Sadi’nin bir seslenişini sizlerle paylaşmak istedim: “Ey akıllı zat! Ağızdaki dil nedir? Hüner ve marifet sahibinin hazinesinin kapısının anahtarıdır. Kapı kapalı olursa, kim ne bilir, kim ne bilecektir ki içeride kuyumcu mu, cevahirci mi var, hırdavatçı mı var?” İşte Şair, şiiri vasıtasıyla hazinesinde ne olduğunu insanlara açan kişidir. Hazine dediğimizde, hemen altın-gümüş türü türlü türlü mücevherat akla gelmesin. Üstadımız Sadi’nin "hazine" dediği doğrudan doğruya "kâlp’tir, gönüldür". Şair, şiiri vasıtasıyla gönlünü açmaktadır. Bakın bakalım şiirine, ondan sonra karar verin, içindekine.
Öyle şairler bilirim, şiirinde "asar-keser" . Öyle şairler bilirim, "eser-gürler" . Öyle şairler gördüm, "uçar da uçar". Nice şairler dolaşır ortada, "vadi vadi gezer". Asıp kesenin içinde tenekeden, demirden başka ne olabilir? Esip gürleyenin kâlbinde, tozdan-topraktan başka bir şey arama. Vadi vadi dolaşanlara gelince, "kararsızdırlar bunlar, dünyacıdırlar bunlar, yalancıdırlar bunlar, yapmayacağı-yapamayac ağı şeyi söylerler bunlar." Bunlar, zaten Kur’an-ı Kerim’de yerilmişlerdir. Kur’an-ı Hakim’de Şuara Suresi 224-226. ayetlerde; "Şairler(e gelince), onlara da sapıklar uyarlar. Baksana onlar her vâdide şaşkın şaşkın dolaşırlar.Ve onlar yapamayacakları şeyleri söylerler" buyrulmaktadı r.
Peki, gönlünü olumsuz şeylerden arındırmış ve yalnız
O(cc)’na yönelmiş şair yok mudur? Olmaz olur mu? Vardır. Ki onlar; iman edip iyi işler yaparlar, Allah’ı çok çok anarlar ve haksızlığa karşı başkaldırırlar. Bu husus da kafadan söylenmiş değildir. Şuara Suresi 227. ayette geçen, şairlerde bulunması gereken olumlu özelliklerdir bunlar. Kur’an bu özellikteki şairi doğrudan doğruya övüyor. Bunların dışındakileri de yeriyor. Kur’an-ı Kerim’de Yüce Rabb (cc)imiz, şiirdeki ölçüyü, mizanı koymuş ve buyruk hâline getirmiştir. Şair, 1- İman edip iyi işler yapacak, 2- Allah’ı çokça anacak, 3- Haksızlığa başkaldıracak. Zaten bunları yapan kişiden, "vadi vadi dolaşması, asıp kesmesi, esip gürlemesi" beklenemez.
Bu durum itibariyle, şiirine baktığımda şairin hazinesini, yani kâlbini-gönlünü görürüm. Kâlbini-gönlünü gördüğümde aklını da anlarım. Öyleyse, dostum "şairin aklı sözündedir." Aynen, cahilinde aklı gözünde olduğu gibi.
Yazımı, eli kalem tutan tüm yazarlara, özellikle de şairlere, bir seslenişle ve Rabb(cc)ime ise bir niyazda bulunarak bitiriyorum.
Ey Eli Kalem Tutanlar, Yazıp Çizenler, Şairler, büyük bir mesuliyet içindesiniz. Yazdıklarınızdan ve yazmadıklarınızdan (yazamadıklarınızdan demiyorum) dolayı büyük bir mesuliyet içindesiniz. Bu mesuliyet duygusu sizi bir an bile yalnız bırakmasın, hep yanınızda olsun. Yazılarınızda, şiirlerinizde, yapamayacağınız, yapmadığınız şeyleri yapmış gibi göstererek, yanlış, hatalı bir görüntü içine girmeyin. Sözünüz hakikat olsun da odun gibi olsun isterse. Kur’an-ı Kerim’e kulak verin. Sanat sanat içindir zırvalarına asla kulak vermeyin. Yazı ve şiirlerinizde, dua, öğüt ve hatırlatma ön planda olsun hep. Mehmet Akif Ersoy’un şu sözleri ne güzel değil mi.
“Hayır, hayal ile yoktur benim alış verişim;
İnan ki her ne söylemişsem görüp de söylemişim,
Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek;
Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek.”
Bu sözlerden sonra, Rabb(cc)ime duam şudur: Allahım, "beni özü-sözü bir olanlardan eyle". Amin.
Ahmet SANDAL
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.