GÜLERKEN AĞLAMAK
Dudakların tebessüm ederken; gözlerin ağladı mı? Benim dudaklarım tebessüm ederken gözlerim ağladı. Kurak toprakların yeşermesi için gözlerini gökyüzüne dikip yağmur bulutlarını bekler gibi, kafesten kuşu kaçmış küçük bir çocuk gibi bekledim. Bende mevsim kış ya da sonbahar. Şehrime uğramıyor yaz ya da bahar. Karların kaplı olduğu bir yerde karı delip çıkan kardelen gibi karanlıkları aydınlatarak gelmeni bekledim. Her defasında ölen aşka, her defasında biten sevdaya ağıtlar yaktım. Oturup bekledim sonra. Ağıtlarımın diriltmesi için ölen sevdayı, biten aşkı. Sen de saatler, günler geçiyor. Bende mevsimler.
Gerçekte düşleri yaşatırken, gerçeklerin düşü oldum şimdi. Oysa gerçek bir ömür sürüyordu. Düş ise uyandığında bitiyordu. Ben senin sene de bir kez gördüğün düşünüm artık. Her rüyadan uyandığında anlıyorum diyorsun ya aslında anlamadın, anlamıyorsun, anlamayacaksın. Dudakların tebessüm ederken gözlerin ağladı mı?