Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
Kıpkırmızı
Kıpkırmızı
VİP ÜYE

Kemoterapi Azabı - 2

Yorum

Kemoterapi Azabı - 2

8

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1121

Okunma

Kemoterapi Azabı - 2

Kemoterapi Azabı - 2

Hastane raporumun arkası; bu karaladıklarımla doluydu.

Ağzımdaki kelimeler batıyor dilime,
Lavabodaki ayna batıyor yüzüme,


Elimi, yüzümü sürekli yıkamam gerekiyordu, ufacık bir mikrobun bulaşma olasılığına karşın. Doktor hep bebek gibi dayanıksız olduğumu söylüyordu…

Ellerimi yıkamak için lavaboya girdiğimde, kendime bakmak için geçtiğim aynanın karşısında, ayna bile batıyordu yüzüme. Çünkü bu aynanın karşısında gördüğüm “Ben” hiç bana benzemiyordu.

Ellerimi yıkamak istemiyordu, su batıyordu ellerime, koku… Bu koku hiç gitmiyordu ne burnumdan, ne genzimden, ne de nefesimden. Ağzımdan boğazıma kadar doluydu bu koku ilk zamanlarda ve sonraları tüm vücuduma yayıldığını hissediyordum. Damarlarımdan giren ilaç ruhuma kadar işliyordu. Artık tüm doğam değişmiş, ben sanki başka birisi olmuştum. Vücuduma uygulanan acılardan daha çok ruhuma uygulanan ama aslında kimsenin farkına bile varmadığı şeyler acıtıyordu yüreğimi… En çok ruhum acıyordu. Değişen kendim batıyordu Ruhuma…

Sonra eski sağlıklı halimdeki anılar çarpıyordu yüzüme, onlar da batıyordu. Yüzümü yıkıyordum, sonra kurulamak için havluya uzanıyordum. En yumuşak havlular bile batıyordu yüzüme, acıtıyordu. Dikenli tel olmuştu havlunun yumuşak iplikleri. Kısacası her şey acıtıyordu canımı, canım o kadar azalmıştı ki artık…

Baktığım her şey yüzümü acıtacak gibi geliyordu, aslında tüm hücrelerim acıyordu, bir çoğu ölüyordu zaten biliyorum. Kalanlara yükleniyordu sanki diğerlerinin acısı, daha bir çok acıyordu, halbuki kalanlar daha çok zarar görmüş, ölmekten son anda kurtulmuş çok zayıf hücrelerdi. Her şey canımı yakacak gibi hissediyordum ve yüzümde sürekli bir acı çeker ifadesi vardı, dudaklarım hep büzüktü, yüzüm hep ekşi…

Hiçbir şeyin artık iyi geleceğini zannetmiyordum…

Geçmeyen bir hastalığım vardı, geçmeyecekti. İlaç yutmaktan ve damarlarımdan verilen o zehirden artık nefret ediyordum, bıkmıştım. Aslında nefret kelimesi de az kalırdı, belki bu ilaçlar olmasa iyileşirdim…
Bundan sonra hiçbir şeyin tadını alarak yiyemeyeceğimi düşünüyordum, çünkü o ilaç öyle çok işlemişti ki; ağzımın bile tadı, olmayan tadı o olmuştu. Şekerde bile o vardı, herkes bana ağzımın tadı düzelsin diye, şeker yedirmeye çalışıyordu ama yediğinde değil asıl tat, ağzında çünkü… O hiç geçmeyen bir tat’tı ağzımda…

Neyse ki ilaçlar beynimi uyuşturmuyordu, acıdan uyuşuyordum sadece, canlı canlı acımı yaşıyordum, en şiddetlisinden. Böyle zamanlarda kendimi kitap okumaya veriyordum. Okuyabiliyordum da, yapabildiğim tek şeydi ve tek arkadaşım. Bir anlığına da olsa, kitabın içinde kendimi bulabiliyordum, ne zamandır kaybettiğim kendimi bulabiliyordum. Kitabın içindeki kahramanların yerine koyuyordum kendimi, kısacık bir an için de olsa hayallere dalıp, unutuyordum acılarımı. Neyse ki, hayallerim ölmemişti…

Küçüklüğümden beri hep kahraman olmak isterdim, aslında her çocuk ister bunu sanırım. Hep yaşadıklarımın az olduğuna inanır, kitaplardakiler kadar büyük yaşamayı isterdim. Zaten hastalandığımda da çocuktum ben, yine böyle hissetmem normaldi ve güzeldi de, belki biraz daha büyük olsam her şey daha zor olacaktı. Daha çok söz dinliyor, daha çok sabrediyordum acılara…


Gücüm ise hep, kitaplardaki kahramanlara yetiyordu,
Onlar oluyordum bazen,
Bazen de onlarla konuşuyordum…
Ne desem dinliyorlardı…

Ne zamandan beri böyle umutsuzdum? İlk zamanlarda aslında daha umutluydum, onca ayların geçmesine rağmen, doktorların bir şey bilmeden, anlamadan yürüttükleri tahminleri karşıma dikilip, bilmiş gibi söylemelerine rağmen hala umutluydum. Böyle olmasa belki daha da iyi olabilirdim…

Kötü bir şey vardı evet, insan içindekini bilmez mi? Ben o yaşta anlamıştım içimde kötü bir şey olduğunu. Doktorlardan birisi bilmem kaçıncı ameliyatımda teşhis olarak “kötü huylu habis” artık her ne demekse, demişlerdi… Sanırım kanserden daha kötü bir şeydi. Kanser diyememişler, böyle bir şey demişlerdi demek ki…

Son rapora kadar ne olduğunu hiç anlayamadım. Ama içim hissetmişti işte, Ben artık “Kanser’dim” Profesör’den önce bilmiştim bana ne olduğunu. İçimi açıp, defalarca, onlar bakıyorlardı ama yine de içimde ne olduğunu ben biliyordum.

Benden bir başkası bilemezdi ki zaten,
İçimi bir ben bilirdim…


Dokuz-Mayıs-İkiBinOnİki*08:30
Nevin Akbulut

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kemoterapi azabı - 2 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kemoterapi azabı - 2 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kemoterapi Azabı - 2 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
SEVİLAY DİLBER
SEVİLAY DİLBER, @sevilaydilber
9.5.2012 17:47:46
altı ay oldu kemo biteli..
bilmem bir daha ne zaman kapımı çalar..
varsın çalsın..
korkmuyorum ondan..
ilgiyle okudum duygularınızın kağıda yansımasını...
sevgili seçilin söylediği gibi adaşız...
az buz değil...
bayağı kalabalığız..
sevgili adaşım..
rabbim sadece güç versin ardından merhametini üzerimizden eksik etmesin..
sevgilerimle..
Hamuş-71
Hamuş-71, @hamus-71
9.5.2012 16:45:27

" Hekimden sorma, çekenden sor " demişler. Ne kadar empati yapabilirim dense de yaşayanı kadar asla hissedilemeyecek bir duygu bu elbet.

Bizler maalesef ancak yaşlandığımızda gençliğimizin, hastalanınca da sağlığımızın farkına varıyoruz.

Oysa ki gören gözün şükrüne vakıf olabilmek için ara sıra karanlıkta gözlerini de kapayıp yürüyebilmeli insan ki Yüce Allah' ın lütf-u keremine hamd edebilsin.

Rabbim şifalar versin sizlere ve ağzınızın tadı hiç bozulmasın İnşallah.

Sevgi ve saygı ile...

Denizce
Denizce, @denizce
9.5.2012 14:26:48
10 puan verdi


Canım benim, kıyamam sana ...

Allahım bundan sonraki günlerini, bu günleri aratmayacak kadar güzel ve sağlıklı kılsın inşallah...

Öpüyorum gözlerinden ...:)


inci*
inci*, @inci-
9.5.2012 13:55:22
"" Zaten hastalandığımda da çocuktum ben, yine böyle hissetmem normaldi ve güzeldi de, belki biraz daha büyük olsam her şey daha zor olacaktı. Daha çok söz dinliyor, daha çok sabrediyordum acılara… "" BU SÖZLER BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLALARDI...:(
HAKLISIN NEVİN HANIM, ÇOCUK OLMAK ÇOK DAHA ANLAYIŞLI OLMAKTIR. SÖZ DİNLEMEKTİR... RABBİM O GENÇ BEDENİNİZE VE O ÇOCUK RUHUNUZA Kİ HEPİMİZİN BİR YERLERİNDE SAKLIDIR O ÇOCUK HALİ, UZUN VE SİHATLİ ÖMÜRLER VERSİN..

DUALARIMLA DAİMA.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA, @erayozgorsarikaya
9.5.2012 13:33:09
çok ama çok üzüldüm içim acıdı sizin kadar acıması mümkün değil Allah şifanızı versin inşallah
inşallah bir gün geçer
sevgiler
Etkili Yorum
(( Seçil Nimet ))
(( Seçil Nimet )), @--secilnimet--
9.5.2012 11:33:36
10 puan verdi




Kurgudur diye okudum ama içindeki duygular battıkça içime anladım kurgu olmadığını...
Ve aslında dün bizi neyin çektiğini birbirimize...
ADAŞ'ız biz ADAŞ...

Ne garip sanki kendi kalemimden çıkmış gibi acılar,
henüz 16 ay oldu kemoterapilerim biteli ama ne hikmetse benden aldıkları gün gibi aşikar hala...
Daha güçsüz bedenim ve ruhum ne acılara dayandı kemoterapi günlerinde.
Ama şimdi "ıııh" deyip sırtını dönenler bile acıtıyor canımı...

Bu yazı başka oldu şimdi, bende yazmıştım bir kaç kemo yazısı, lütfen okur musunuz?

Dr. Burçin'i öncelikle...


Az evvel biir şey paylaştım...


DAYANACAKSIN ÇOCUK !
DÜNYA İSTEDİĞİN GİBİ DÖNMESE DE... Seçil Nimet...


Sevgimle tüm şifalar üzerimize olsun inşaallah...
Saynur Baysal Öztürk
Saynur Baysal Öztürk, @saynur-baysal-ozturk
9.5.2012 11:10:47
İnanmak ve umut etmek... Ve sabır... Başka diyecek ne var ki?

Not: Doktorların bir hafta ömür biçtiği bir tanıdığımız bu zor hastalığı atlattı ve şu an gayet sağlıklı bir şekilde beş yılını doldurmak üzere. Diyeceğim, Allah'tan ümit kesilmez. Sapasağlam bir insanın son nefesi olabilir aldığı veya ölmesine kesin denilen insan yıllarca yaşayabilir. Öldüren de, yaşatan da ancak O'dur. Vade tamam olmadan, öldürmeye kanserin bile gücü yetmez.

Selâm ve dua ile...
cizgilikagit
cizgilikagit, @cizgilikagit
9.5.2012 09:57:10
Bazen hayatımızdaki üzücü dönemleri hatırlamanın hatta onları kayıt altına alıp hiç silinmeyecek şekilde ömrümüze perçinlemenin doğru olup olmadığını düşünüyorum. Unutmak nimetinden de yararlanmayı bilmeli insan.
Allah tüm hastalara şifa versin.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL