- 1002 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ALEX'İN GÜNLÜĞÜ-3
İkinci kez aynı noktaya elimi atığımda derimin altındaki sertliği hissettiğimde az da olsa canım yanmıştı biraz.
İş çıkışı sonrasında girdiğim o dar sokakta başıma gelenlerden sonra, sokak lambasında okuduğum şeylerin artık gerçekliğine inanmaya başlamıştım. İkinci şaşkınlığımı oluşturan şey ise , karşımda duran Lisa ya benzeyen kadının bana okuttuklarıydı.
Ve de kendisi onun bana okuttukları onu görmemden daha çok beni şokka uğratmıştı.
Boynumdan bulaşan kanı gördüğünde karşımdaki kadın hiç şaşırmamıştı.Şayet o şaşırmış gibi görünseydi ben şaşkınlık yaşayacaktım.
Tamamen başka bir boyuta geçmiş gibiydim. Kadının üzerine doğru ağır adımlarla yürümeye başladım.
O an ttam temas edecek kadar yaklaştığımda yarım adım yana kayarak benim mutfak lavabosuna doğru yürümeme izin verdi vücut diliyle. Musluğu cevirip elimi yıkarken; gözlerim , lavabonun deliklerinden içeri süzülen pembe suyun akışına dalmıştı.
Bir taraftan şaşkınlığım, bir taraftan Lisa’nın şu an nerede olduğunu aklımdan geçirirken birşey yapamamanın çaresizliğindeydim. O esnada arkamda bulunan kadının, benim görmem için uzattığı dezenfekte oolmuş tanpon bezini görmemle birlikte lavobonun içine dağılmış olan düşüncelerimi topladım.
O an hiç yapmadığım şeyi yaptım.Hiç dayanamadım yüzümü bir kaç kez o mutfak lavabosunda avcumdaki sularla yıkadım.
Islak ellerimi umarsızca gömleğimin üzerine sildikten sonra kadının bana uzatmış olduğu tampon bezini yavaşca sol elimle koyarken, sağ elimle dokunduğumda derimin altında vücuduma tamamen ait olmayan metal nesneyi bir kez daha fark ettim.
Arkamda duran kadına hayatımı ve kaderimi teslim etmişliğimin farkındaydım aslında.Dumurluğun eşikliği bu olsa gerek. Arkamdan duyduğum yırtılma sesi, o an beni ürkütebilirdi başka bir zaman olsaydı.
Yaraların üzerini örtmekte kullanılan bez bantı ensemdeki tampon bezini tuturması için yapışmıştı. O sırada arkamda duran uzattığı kağıdı okumamla birlikte arkamı döndüm. Kadın beni anla dercesine ağırca göz kapaklarını aşağı indirip kaldırdı.
O an onun göz kapaklarını bile kıskandım.Güzelliğinden değildi kıskanışım o an hiç açılmamak üzere kendi göz kapaklarımın kapanmasını diledim.En sevmediğim şeylerden biriydi çaresiz kalıp başına geleceklere göz yummak. Ve ruhum şu an bedenime gönderdiği seslerle bunu fazlasıyla yapıyordu.
Beni tek rahatlatan şeyse üst kattan duyduğum kızım Mary ve Sam ’in oyun oynayarak çıkardığı seslerdi.
Tüm hafızamı toplamaya çalışıyordum hemde ulaşabildiğim zihnimin tüm derinliklerine inmeye çalışıyordum.Bildiğim tek şey bunların tesadüf olamayacağı ve bir sebebi olduğundan kesinlikle adım kadar emindim.
O an dünyanın en aptal insanı olabilmek için herşeyimi fazlasıyla verbilirdim. Geçmişi bir film şeridi gibi gözümden hızlıca geçirirken bir yandanda karşımda duran Lisa’nın benzerine bakıyor gibi görüneren bir mumya gibi duruyordum.
O an orada duruyordu bedenim ama ruhum uzaklara birşeyler aramaya çıktığını benim kadar karşımda duran kadında biliyordu.Bunu onun keskin mavi gözlü bakışlarından anlayabiliyordum.
Elimden gelse onun içinden geçirdiklerini bile görmemek için zihnimi kırbaçlayabilirdim belkide.O kırpaç ki bir ata vurulacak en sert tarafından olurdu belkide. O an dişlerim kenetlendiğini fark ettiğimde salonun orta yerinde bulunan koltuğa doğru yürüyüp oturmuşum.
Aslında daha bu sabah saatime bakarken her zaman ki gibi kahve döktüğüm lekeli fayans yüzeye dahi oturabilirdim.Koltuğa oturduktan sonra bana uzatılan bardaktakini içtim. Bana ha bire küçük kağıtlarda notları okutan kadının verdiği tüm notları pantolonumun ceblerine doldurdukça dolduruyordum.
O an bir anlığına yorgun bedenim nedensizce yayıldı koltuğa..Ama ensem haricinde kalan gövdem. Kendimi topraladığım anda hiç dalmamış gibi eski düşüncelerime daldım. Uzatılan kağıt ve duvarda duran saat uyumamı söylesede uyuyamazdım ardık.
Yapmam yada yapmamam elimde değildi artık yatak odasına çıkmam.Çocukların hala sesi geliyordu.Bu beni daha çok uyandırmıştı sanki.
Bu saate onlar çoktan yatmış olmalıydılar ve ben onların uyku saatini ezberlemiştim. Kadının bana uzattığı notta yazılanı yapıp yukarı çıktım.O an onun yazdığı ilk emri yerine getirmeyip Mery ve Sam’ in yatak odasına girdim.
Onlar yataklarına girmişlerdi. Hemde ilk kez battaniyelerini iyice üstlerine örtmüşlerdi. Üşümeden yatmış olmalarının sevinci ek bozan şeydi onların oyun oynarken halen ses çıkarışları.
Ayrı yataklarda oyun oynayamayacaklarına göre hemde uyurken bunun imkansızlığını bir çocuk bile bilirken.
Kulağım sesin geldiği yöne iliştiğinde küçük kaset çalardan çıktığını görmemle birlikte dizlerimin üzerine çöktmüşüm. Ta ki arkamdan gelen beni ayağa kaldırana kadar. Ağlamışlığımı ancak kalkarken ıslaklığından ağladım birde göğsümün yaş oluşundan.....
"klavye yorgunluğu...sonu olmayan kısa bir yazı olacak...Alex’e söz verdim hiç görmesemde...
YORUMLAR
DİLEK YILDIZI
diğerlerinde klavye kaynaklı çok hatalar var haberiniz olsun...
sevgi ve saygımla...
DUZGUN YAZILMIS BIR YAZI .NOKTALAMA ISARETLERI YERLI YERINDE ELINE SAGLIK.....SAYGILAR......
DİLEK YILDIZI
BENİM KLAVYENİN ÜSTÜNDEKİ HARFLER HEPSİ SİLİNMİŞTİ. DÜN BİRŞEY AKLIMA GELDİM ONU YAPTIM. DAKSİLLE SİLİNMİŞ HARFLERİ YENİDEN YAZDIM...( VALLA..)
NOKTALAMA KONUSUNU HAKKINDA BİŞEY DİYEMEM...AMA AZ KELİME HATAMI DAKSİLLE DÜZELTTİM. vE KLAVYEMİN RESMİNİ BURADA YAYINLAYACAM O ZAMAN DAHA ÇOK GÜLECEKSİNİZ....
SAYGILARIMLA....