- 492 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
yara
Bir yara bir ömrü her gün nasıl kanatır… Sen yarammışsın ve ben yaşamamışım o yarayla günlerce…
Meğer bilmeden seni içime ne kadar saklamışım, bilmeden günlerce öyle yaşamışım… Görmeden seni, sesini duymadan, ilk zamanlar da kendime bile itiraf edemedim seni sevdiğimi, bir sanrı dedim…
Her şey acemiymiş o zamanlar… En uzaktakine geçilen sonsuz toleranslar, en yakındakine tanınmayan şanslar… Kendime de sana da haksızlık ettim. Farkındayım, elimde değildi bazı şeyler, bir şeye karar verirsin ya hani ya olacaktır ya da olmayacak. Olmadı ne yaparsam yapayım beceremedim. Yanlış olan ne varsa benimleydi çünkü.
Koyu kapkara şu an her şey, tek tek çalsam kapıları kapanır mı bu yara? Yaramla oynayınca kanamaya başlıyor… Şimdi durdurmaya çalışıyorum… İlk defa hafife almışım duygularımı belki korkmuşumdur, kaçmak zorunda kalmışımdır… Oysaki hiçbir duygumu ertelememiştim ben, her şey çok netti hayatımda, bu yüzden bu acı beni yok ediyor. Kimi zaman acıtan bir kalp oluyorsun, kimi zaman benim oluyorsun, kimi zamanda benliğime en büyük düşman… Ne yapayım içim işte içim seviyor, seni sevmeyi seviyor… Seni sen olduğun için seviyor…
Bizim masalımız da böyle olsun. Bir nefes kadar yakın olup, birbirlerini göremeyen ya da görmek istemeyen yıllar sonra birbirini fark edip geç kalanlardan olalım… Unutmak kolay derler, sevmek zor iştir. Bence yanılıyorlar her ikisi de çok zor, sevmek ve unutmak…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.