- 726 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
rıhtıma gelen bir gemi
Düşüncelerim bir tarafıma kaçtığı dakikalarda bir dolabın içinden yazıyorum olanları…
En mutlu anlar bile bana yakışmıyor.Yaşalınan o kadar şey varken karamsarlıklar gözlerime düşüyor. Göremez oluyorum bazen. Önüme bir perde seriliyor. Aradan bakma istiyorum. İzin vermiyorlar. Aradan belli bir süre geçer, aynı olay devam eder geçmez. Günler olur, aylar olur devam eder gözlerimdeki kararlamalar.Geçemiyor,mutlu olsam belki bir ümit diyorum da olmuyor. Etrafımdaki insanlar o karamsar ki, onların duygusuz halleri bir virüs gibi bedenime girmiş. Her seferinde mutlu olmaya deniyorum,yaparım.Amına kodumunum kafası bir şeye odaklanamıyor.
Oturduğumun masanın sağında bir gece lambası,telefon,diğer yanda gereksiz kıyafetler. Bazen annemi arıyorum belki iyi gelir düşüncesiyle iyi geliyor sanıyorum yine gelmiyor. Arkadan çalan bir sezen aksu klasiği düşüncelerimi yeniden yeşertiyor. Yapabilirim diyorum. Yapmaya çalışıyorum. Yavaş Yavaş. Sanki ilk defa uçmaya heves içinde olan bir kuş gibi. Düşe kalka yazıyorum. Amansızca gelen mutluluk fikirleri göz bebeklerimi güldürüyor resmen. Bari o gülsün değil mi. Çamura batırılmış bir eşya gibi yüzüm bir türlü eskimeyen yalancı mutluluklar çıkmıyor. Amına kodumunum diyorum kim yaptıysa bana bunlara diyorum. Ardından hak veriyorum bazılarına mutluluğa dair her şeyi canını bile o napar götüne bir tekme atar çamura düşersin.
O anda düşünürsün.
"Hayat";
Mutluluklarla değil düpe düz çamura batırılmış bedenler yüzleşip sevişirsin…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.