Nasıl bir aşk istiyoruz?
Hepimizin aşk’a dair söyleceği pek çok şey var. Hepimiz aşk hakkında fikir sahibiyiz. Karşımızdakinden bir çok isteğimiz var. Ve hiç bir zaman alamadıklarımız... Peki biz gerçekten ne istiyoruz? Bize göre gerçek bir aşk nasıl olmalıdır? Daha doğrusu gerçek aşk ölçütlenebilir mi?
Belli bir kalıptan oluşabilir mi? Belki evet... belki hayır. Ama bu gün size anlatmak istediğim şey tam olarak "nasıl bir aşk istediğim." yaşamak istediğim aşk hayatını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Öncelikle şunu demek istiyorum ki; kimse demesin bana "sen bildiğin ısmarlama aşk arıyorsun!" hayır, ben sadece hayallerimi anlatacağım.. Eğer zaten isteklerimi gerçekleştirmeyi bekleseydim şu ana kadar hayatımda kimse olmamış olurdu...
Her insanın hayalleri vardır ama bu hayalleri kurması gerçek olacağı anlamına gelmez... Şimdi... Benim için bir ilişkide ki en önemli 5 özellik. Bu özellikler karşı taraf yada benim için geçerli değil sadece. Direk olarak ilişkiyi kapsayan özellikler olsun isterim. Sırayla;
-Doğallık
-Tutku
-Empati
-Ortak zevkler
-Hayata bakış açısı uyumu
-Güven
Evet benim için en önemli şeyler bunlar... Bir çoğunuzun tersine dış görüşüne önem veren biri değilim.. Çıktığım erkekler hiç bir zaman çok yakışıklı olmadı. Ha istesem en yakışıklısı ile de çıkardım laf aramızda ama benim için dış görünüş son özelliklerden biri. Neden mi?
Yüz güzelliği, vücut güzelliği, ruhu ve karakteri beş para etmedikten sonra bir halta yaramıyor..
Ha bana diyorsanız, benim sevgilim hem süper modeller gibi hemde karakter olarak süper bir insan diye Allah mutluluğunuzu daim etsin :)
Şimdi bu beş özelliği açalım biraz.
-Doğallık; İnsanlar elbette yeni bir ilişkide çok rahat olamaz, kendi gibi davranamaz. Şüpheleri ve çekinceleri vardır... Bazıları bunu zaman geçtikçe üzerinden atar... Bazıları ise ne kadar zaman geçse de bu mesafe ile ilişkiye devam eder.
Ben bu cicim aylarını, çekinme aylarını atlattıktan sonra ki zamandan bahsediyorum. Bana göre sevgili demek sadece el ele tutuşup bir kaç cafede oturup mıck mıck olmaktan ibaret değil. Ağızda bellenmiş "Seni seviyorum" cümlesi bu kadar basit olmamalı.. Monotoluklardan kurtulmalı ilişkiler. Hani sevgiliden daha çok aynı zamanda arkadaş, dost, aile gibi olmalı...
Çoğu insan dertlerini, sıkıntılarını sevgilisine anlatamaz. Karşısında ki ne olduğu sorsa da meraklansa da geçiştirir. Bunu bende yaptım belki yapıyorumda. . kendi yapamadığın şeyi niye anlatıyorsun demeyin.. Diyorum ya bu benim hayalim, idealim.
Omzunda rahatça ağlayabilmeliyim. Gözyaşlarımı saklamama gerek kalmamalı. Bir şey dememe gerek kalmamalı. O anlamı en ufak bakışımdan, beni tanımalı. Bazen sadece susarak birbirimizi anlayabilmeliyiz. Bilmeliyiz ki sessizlikte çok şey anlatır. Ona sarıldığım da unutmalıyım tüm dertlerimi, geçmişimi, günümü, geleceğimi... Utanmamalı benden. Sırf erkekmiş diye gözyaşlarını tutmamalı. Çocuk gibi bana sarılıp ağlayabilmeli. Ve ben bir anne gibi onu göğsüme bastırıp şevkat gösterebilmeliyim. Kavga edelim mesela, bağıra çağıra... Ama trip atmayalım. Barışmamız çok güzel olmalı. Belki hala sinir varken içimizde her şeyi unutup yeniden birbirimizi bulalım. Sevinç gözyaşları ile dudaklarımız birleşsin. Ve biz barışalım.. Üstünü örtmeyelim hiç bir şeyin. Bilelim ki ertelersek sorunlar başa sarar. Konuşabilelim. Çekinmeden utanmadan.. ama suçlamadan.. Tek derdimiz "bu sorunu nasıl çözebiliriz?" olsun. "kim suçlu" olmasın.
Kafamız nereyi eserse oraya gidelim. Üşenmesin. Ne güzel oturuyorduk şurada ne gerek var demesin. Beraber yemek yapalım. Oyunlar oynayalım. İçelim, dağıtalım. Yaşayalım ya hayatı. yaşatalım birbirimize... Sonra onun canı sıkılsın ben ona şebeklik yapayım. Zorla da olsa gülsün. Başım sıkıştığında ilk o aklıma gelsin, ilk o koşsun yanıma..
Arkadaşlarımız olsun. Kız erkek fark etmez. Kavga etmeyelim neden bu kızla konuştun, şu erkeği nereden tanıyorsun diye... Hayatlarımız iç içe olsa bile bilelim ki ikimizinde kendine özel hayatları var... ve bilelim ki bir erkek bir kızla da arkadaş olabilir.. Yıldönümlerinde lüks bir restauranta gitmeyelim, kasılmayalım hiç.. Birlikte eve kapanıp kendi pastamızı yapalım. Yaparken burnuma krema sürsün ve bende onun anlına... Gülelim, evin içinde koşturalım. Beni yatırıp gıdıklasın. Ben yapma aşkım ne olur diye yalvarıyım....
Doğal olalım... Arkadaş gibi.. Hayat arkadaşı gibi... Evet kendimi biraz kaptırdım :) Şimdi sıra tutkuda.
-Tutku; Belki de benim için en önemli özelliklerden biridir kendileri olan tutku :)
Bir ilişki ne kadar masum olursa olsun ne kadar saf ve temiz olursa olsun tutku yani cinsellik olmazsa olmazıdır. Elbette haydi evlenmeden herkes ilişkiye girsin demiyorum. Herkes için geçerli de olmayabilir bu madde. Sonuçta herkes cinselliği yaşamak zorunda değil. Bazı insanlar sadece öpüşerek ve sarılarakda mutlu olabilir. Bu benim düşüncem sadece.
Tutku yani tensel çekim olmazsa olmazım benim. Sevdiğim insanı arzulamalıyım, hoş gelmeli bana. Tenine dokunmak hoşuma gitmeli.. Sadece öpüşmemiz bile farklı gelmeli bana... Diğer dudaklardan farklı gelmeli... Her hangi biri ile öpüşüyor gibi değil de sanki dünyanın en mükemmel en vazgeçilmez insanı ile öpüşüyor gibi olmalıyım. Evet çok şey istiyorum ama diyorum ya bunlar sadece hayallerim.
Özenmeliyiz birbirimize, basit olmamalı. Park köşelerinde, cafe kenarlarında elleşmemeliyiz. Planlı olmasa ile hazırlıklı olmalıyız birbirimize. Heyecanlanmalıyım. Çıkıp özene bözene iç çamaşırları almalıyım.. Evine gittiğimde kapıyı bana güleryüz ve istek dolu gözlerle açmalı.. Sevgi dolu olmalı. Ona güvenebileceğimi bilmeliyim. Belki mum.. belki gül yaprakları yada daha farklı bir şeyler... Önemsediğini göstermeli bana... Hadi yapalım deyip olmamalı her şey.. Beklemeyi bilmeliyiz... Birbirimize sahip olmayı iple çekmeliyiz ama bunu ciddiye de almalıyız....
-Empati; Belki de tüm ilişkilerde en çok eksik olan şeydir empati.. İnsan karşısındakinin durumunu düşünmeden onu kendi yerine koymadan hareket ediyor çoğu zaman.. Ve sonuçta iki tarafta üzülüyor.
Evet bunu yapmak çok kolay değil, çünkü insan o anki sinir ve öfke ile bunu yapacak gücü yada düşünceyi kendinde bulamıyor. Keşke basit olabilseydi.. Karşımdaki suçlu olsun yada olmasın hata yapsın yada yapmasın, neden böyle yaptığını neden bunu yapmak zorunda kaldığını bende anlayabilsem, oda anlayabilse..
Olaylara sadece benim bakış açımdan değil de ikimizin birden açısından bakabilsem. O yalan söylediyse neden yalan söylediğini, onu buna benmi mecbur ettim diye düşünebilsem. "Yalan söyledi, telafisi yok" deyip kesip atmasak keşke.. Daha bir çok örneği olabilir..
Mesela o bir şeyi kafaya takar.Bize göre ise bu kadar abartılmayacak bir şeydir. Saçma buluruz. Neden onun açısından bakmayız bu güya saçma duruma.. Belki onun için çok önemlidir. Belki de o bu konularda hassastır. Bilemeyiz...
-Ortak zevkler; Evet ilişkide kaliteli, güzel ve eğlenceli zaman geçirmek için en önemli konulardan biride ortak zevklerdir bana göre.
Yani iki insan aynı şeylerden zevk almalı.. Ben dans etmeyi çok severim. Mesela "hayatım bugün dans etmeye gidelim" dediğimde bana burun kıvırmamalı yada sırf benim hatrım için gelip isteksizce o ortamda bulunmamalı. Beraber sabaha kadar artık ayakta duramayacak hale gelene kadar dans etmeliyiz. Sarmaş dolaş koklaşa koklaşa :)
Aynı tarz filmleri sevmeliyiz. Beraber izlerken aynı şeylere heyecanlanıp aynı şeylere üzülmeliyiz. Benim sevdiğim film’e saçma dememeli yada dalga geçmemeli.
Oda kitap okumalı benim gibi.. hatta kitaplar hakkında uzun uzun konuşmalı eleştirilerde bulunmalıyız. Bana bir kitap önermeli ve okuyup okumadım mı diye kontrol etmeli. ama üstüme gelmeden. Beraber halk kütüphanelerine gidip sadece yan yana oturup saatlerce kitap okuyabilmeliyiz. Sıkılmadan! Evet çoğunuz burayı okurken pehh demişinizdir. Benim zevkim bu :)
O benim ben onun dilinden anlayabilmeliyim. Mesela beraber alışverişe çıkabilmeliyiz. Onun kıyafetlerini ben seçebilmeliyim ama onunda hoşuna gitmeli. Sırf ben beğendim diye almamalı.. Demek istediğim zevklerimiz, tercihlerimiz, keyif aldığımız şeyler benzemeli. Tıpkısının aynısı olmasa ile çoğu şey ortak olmalı.
-Hayata bakış açısı uyumu; İnanın bu çok önemli.. Hayata aynı pencereden bakmalıyız... Görüşlerimiz aynı olmalı...
Hayata felsefik bakış açımız benzemeli... İnsanları aynı görmeliyiz. O tutucu ben rahat olmamalıyım. Siyasi görüşümüz aynı olmalı. Farklı da olabilir. Saygı duymayı bilmeliyiz. Benim için "Vatan, Atatürk, Asker" kelimeleri ne ifade ediyorsa onun içinde aynı şeyleri ifade etmeli.
Oda benim gibi insanları ayırmamalı.. Irk,din, dil demeden.. yada benim gibi ayırmalı... Örneklendiriyorum.
Mesela büyük ve uzun,gür ağaçların, kuş seslerinin olduğu bir ormandayız... Sadece sarılmışız ve gözlerimiz kapalı... Aldığım, tattığım hissi oda almalı, oda tatmalı.. İşte böyle :))
-Güven; Biliyoruz ki bir ilişki de güven yoksa yukarıda saydıklarımın hiç birinin bir değeri yok. En azından benim için öyle. Karşımdaki insan bana güvenmiyorsa yada ben ona güvenemiyorsam paranoyak biri olur çıkarım.. Güzel şeylerin içine ederim....
Ben bir erkek arkadaşımla görüşmek istediğimde ona yalan söylemek zorunda kalmamalıyım. Yada ona bir kız arkadaşı mesaj attığında hemen kötü düşünmemeliyim. Ona güvenmeyi bilmeliyim. O bana güvenmeyi bilmeli.. Hatta ben çokmu paranoyaklık yaptım kızı çağırmalı tanıştırmalı... Eğer benim gene gözüm tutmazsa ama gerçekten tutmazsa kıskançlıktan değil araya mesafe koymayı bilmeli.. Hayatından silsin demiyorum.. Çünkü herkesin kendine özel bir hayatı vardır...
Sadece bir olalım, birbirimize karışmayalım.. Malesef ben dediklerimin hepsine uyabilen bir insan değilim. tam tersini bile yapıyorum.. Hatta yakın zaman da yaptımda... tekrar diyorum sadece isteklerim bunlar :)
Bu yazı benim sadece nasıl bir aşk istediğimi anlatan bir yazıydı. Sizlere bir ilişki de bunlara önem verin yada öncelik tanıyın demiyorum.. Zaten öğretici bir yazı olsun diye de yazmadım.
Umarım hepiniz gönlünüzde ki, ideallerinizde ki insanı ve aşkı bulur yaşarsınız. :)