Mahsus bir hayatı, mahsun olarak sürmek. Sürmek önüne gelen tüm kötülükleri boşluğu boşluğa. Boşluğu doldurmak gerek, en değerli bilgilerle. Bilgi doğruluktur, herşeyden önce. Önceliğimiz, içinde bulunduğumuz ortamda doğru bilgileri okumak ve yaşamaktır. Yaşamak, bir amaç uğruna, o uğurda gerekirse baş vermektir. "Veren el, alan elden üstündür." "Üstünlük, takvadadır." Takva, Allah’tan layıkınca korkmaktır.

Korkmak, sevgidendir. Sevdiğimi incitirim duygusuyla günah işlememektir ömrünce. Ömür, karanlığı aydınlatma çabasıdır. Çabamız, karanlıkta boğulmamalıdır. Boğulmak, gündelik yaşamın gereksiz detaylarına saklanmak mıdır? Saklanmak, gerçeklerden uzakta durmak mıdır? Olabildiğince, hem de bile bile. Bilmek, ölmektir. Ölmeden, önce ölebilmektir adamlık.

Adamlık, Ademiliktir. Adem yaratılmışların ilki, Nur’ul Muhammedi tastik eden gönüldür. Gönül, içinde gerçek sahibinin sonsuzca sığdığı yerdir. Yer, gök zikir eder hakkı. Hakkı bilmek, hakka yönelmek hakkımızdır her daim. Daima, fikir şükürü, şükür ise gerektirir zikiri. Zikir, duadır. Dua, ibadetin gereği, hayatın tadıdır. Tadına vardığımız nimetlerin sahibini anmaktır. Anmalıyız gece gündüz onu.

Onsuzluk, sonsuzluğu inkardır. İnkar, küfür ve ziyandır. Ziyankar olmak, isyankar olmanın diğer adıdır. Adımız, ahdimiz, ahvalimiz ve ahfadımızdır. Ahfadımız Ahmedimizdir. Ahmedi Muhammed Mustafa(Sav) Efendimiz’in getirdiği güzel ahlak kurallarına uymak,yaratılmışlığın tek geçerli değeridir. Değerlerimizi korumak, kardeşliği, paylaşmayı ve sevgiyi karşılıksız sunmaktır. Sunmanın en güzel örneğini Ensar, muhacire yapmıştır.

Muhacirlik, hicret etmektir karanlıktan aydınlığa ve hak yoluna. Yol, Efendimize giden bu gönül kervanında ki insanların, bilmeyen insanlara bildiklerini öğretmek ve görmediklerini onlarda görmekliktir. Gören olmak, dürülü perdeler arkasına nazardır. Nazar, ulvi bakıştır.

Bakış," Çarpıklıkları görüp,eliyle,diliyle değilse gönlüyle düzeltmedir."Düzelmiş insan; "Elinden ve dilinden diğer insanların emin olduğu kişidir." Kişilik, önce nefiste olmalıdır ki, etkili ve yetkili olsun. Yetkimizi kendimiz ve yakınlarımızın çıkarları için değil tüm insanlığın faydası için kullandığımızda huzur gelecektir. Huzur, merhamet, müspet ve mahsun sevmenin sonucudur.

Sevmek, iman etmektir; "İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe gerçekten iman etmiş olamazsınız."

Ey gönlüm! Bu yırtık dilekçe sanadır.


İşaretli olanların tamamı Hadis’i Şerif’tir.