- 1610 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Özgür düşünce ve ortak akıl
Özgür düşünce ve ortak akıl
Özgür düşünceye “ortak akıl” ile ulaşılır.
Bilginin kaynağı akıl ve nakil. Nakil bizden öncekilerden bize intikal eden her türlü yazılı ve sözlü bilgi; genetik aktarımı da nakilden sayabiliriz. Akıl, iyiyi kötüden ayırma yeteneği, zekâ ise onun aracı. Akıl, zekâyı kullanarak değerlendirmesini yapar; kâinatı anlamaya çalışır. Nereden geldik? Nereye gidiyoruz? Ne için geldik? Dünya hayatının maksadı nedir? Fayda ve zarar deveranında olmak nasıl bir aksiyon gerektirir? Gibi sorulara cevap arar durur.
Öte yandan da (kısa da olsa) Dünya hayatını daha yaşanılır hale getirmek veya Cehennem’e çevirmek için fikirler üretir. İnsanlığın faydası için çalışanlar minnetle anılırken, insanlığa zulüm ve sefalet getirenler lanetle anılır!
Ortak akıl insanlığın özgür, barış içinde ve müreffeh yaşaması için nasıl bir fayda sağlar? Herkesin aklı her şeye yetmeyebilir. Bu durumda nakil devreye girer; nakil yoluyla edinilen bilgilerden her ihtiyaca cevap bulunamayabilir. Yani bu bilgilerin güncellenmeye ve yorumlanmaya ihtiyacı vardır. Bu da yine akıl ile olur. Akıl ise herkeste aynı ölçüde bulunmadığından, insanlar hemcinsleriyle akıl alış-verişinde bulunmak zorundadır. Bu alış-veriş her zaman olumlu neticeyi vermez. Çok akıllı olanlar diğerlerini kontrollerine almak ve aşağılamak isteyebilir. Hatta bir kısım insanlar diğerlerini sömürmekle yetinmez köle yapmak (Firavunlar onlara tanrılık iddiasında bulunmuş) isteyebilir.
Bu olumsuzluklar nasıl giderilir? “Ortak akıl”, insanlık için çok büyük faydalar sağlayabilir. Her birey insanlığın yararı için aklını kullanır ve ürettiği bilgiyi diğerlerinin istifadesi için sunar.
Sitemiz “sonsuzus” u örnek verelim.
1. Durum: Fikirler site sahibi veya yöneticileri tarafından üretilir, üyelerin istifadesine sunulur. Yeni fikirler üretilirse yöneticilerce incelenir ve uygun görürse onaylanır.
2. Durum: Fikirler, yöneticiler de dâhil tüm üyeler tarafından üretilir ve herkesin ortak istifadesine sunulur. Yeni fikirlere açıktır ortam. Değerlendirmeler kolektif yapılır.
Birinci durumda üretilen fikirler yöneticilerin aklı ve anlayışı ile sınırlıdır.
İkinci durumda üretilen fikirlerin gelişmesine açıktır ortam. Herkes üretir ve topluca istifade etmek için sunar. Herkes kendine yarayanı alır. Daha zengin bir fikir ortamı oluşabilir. Tabiî ki topluluğun genel kabiliyeti nispetinde.
“Aklın yolu birdir” Ortak havuzda biriken akılların doğruyu bulması daha kolay olabilir. Günümüzde iletişimin de gelişmesiyle bu havuzun dolması ve havuzdan istifade daha kolay olabilir.
Akıl danelerin, efendilerin, şeyhlerin, neredeyse ilahlaştırılan çokbilmişlerin pabucunun dama atılması kaçınılmazdır “ortak akıl” ile.
Hadi! Kolektif, külli “Ortak akıl” havuzu oluşturalım. Akıllarımızı orada toplayalım, gerektiğinde oradan alıp kullanalım ki kimselere akıl için diyet, telif ödemeyelim. Minnet de etmeyelim.
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Daha geniş bakabilirsek;
Bilginin kaynağı nedir?
Okullarda öğretilen bütün bilgiler daha önce birileri tarafından tespit edilmiş bilgiler.
Teknolojik bilgiler çok çabuk eskiyor. Bir makine veya yazılım daha piyasada tam manasıyla yayılmadan, daha yeni ve üstün olanı çıkıyor.
Toplum bilimlerinde ise kabul görmüş olan bilgiler en az Yüz yıllık. Hatta yeni bir şey söylemek o kadar kolay değil. En az bir asırlık bilgilerle değerlendirilir bu görüşler.
Sosyal alanda daha yavaş ilerlemenin sebebi ne olabilir?
Yahut şöyle söylemeli; neden yeni bir fikir üretildiğinde en az yüz yıllık filozofların görüşlerinin süzgecinden geçirilsin ki.
Bu nasıl kırılır?
Ortak akıl geçen yüzyıldan bağımsız olarak çalışabilir mi?
Dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuarlarından olan İsviçre'nin kenti Cern'de kainatın şifresini çözmeye yönelik deney için geri sayım devam ederken, bilim dünyasındaki heyecan da giderek artıyor. Cern'in oluşturduğu bilgi miktarı devasa boyutları nedeniyle günümüz internet altyapısı üzerinden aktarılmasını imkansız hale getiriyor.
Bu nedenle Cern uzmanları aynı www konusunda olduğu gibi internet kullanımında da yeni bir sayfa açmış durumda. Bu sayfanın adı kısaca GRID (Şebeke). Bu modelde dünya üzerinde milyonlarca bilgisayar birbirine bağlanarak süper bir bilgisayar oluşturuluyor. İsteyen herkes bu süper bilgisayarın gücünü kullanabiliyor. Kullanımı halen bilim ve kamu çevreleriyle sınırlı olan GRID'in yakın zamanda internet kullanım alışkanlıklarımızı temelden değiştireceği tahmin ediliyor. Çünkü bu sistemde artık evinizdeki internetin yada bilgisayarınızın gücü önemini yitirecek. Artık ortak süper bilgisayar ile internet kat kat daha hızlı hale gelecek.
Cern'de işlerin yolunda gidebilmesi için özellikle bilişim alanına önemli yatırımlar yapılıyor. LHC Projesi kapsamında nisan ayından itibaren etkin hale geçecek olan ve aralarında Atlas dedektörünün de bulunduğu toplam 4 dedektörün çalışabilmesi için çok güçlü bilişim altyapısına gerek duyuluyor.
Ayrıca bu 4 dedektörün açığa çıkaracağı bilgi selini kontrol ve değerlendirmek için ise ayrıca özel yazılımlarla destekli bilişim altyapısına ihtiyaç var. Bu nedenle Cern'de dünyanın en hızlı 100 bin bilgisayarının birbirine paralel bağlanmasıyla oluşturulan süper bir bilgisayar gücü bulunuyor. Ancak bilgisayar gücü ve hızı yapılacak işin doğası gereği başlı başına yeterli olmuyor. Cern Bilişim Bölümü Başkanı Wolfgang von Rüden'in verdiği bilgilere göre Cern'in yıllık ürettiği bilgi miktarı 15 petabyte'ı (15 milyon gigabyte = 7.5 milyar A4 sayfası yazı) aşmış durumda. Yeni Atlas dedektörünün devreye girmesi ve temmuz ayında proton çarpışmasının (Büyük Patlama deneyi) gerçekleşmesi halinde bu rakamın 20-25 petabyte'a çıkması gündeme gelecek. Büyük Hadron Hızlandırıcısı (LHC) Proje Koordinatörü Dr. Markus Nordberg'e göre LHC Projesi'nde çalışan bilimi nsanlarının durumu aynı Kristof Kolomb'a benziyor.
Lee, 'www'yi buldu, şefi çağın icadı internet için 'muğlak' dedi!
Lee, 'www'yi buldu, şefi çağın icadı internet için 'muğlak' dedi!
CERN, faaliyet alanı nedeniyle teknolojinin sınırlarını zorluyor. Cern'li uzmanlar bilgisayarlar üzerinde bulunan büyük miktarda bilgiyi dünyanın farklı bölgelerindeki diğer bilgisayarlarla paylaşılır hale getirmek için yeni bir sisteme ihtiyaç duyduklarını fark etti. O dönemde Cern'de çalışan İngiliz mühendis Tim Berners Lee bugün World Wide Web (www.) olarak tanıdığımız sistemi geliştirdi ve interneti büyük bir bilgi deposu haline getirmeye yönelik ilk adımı attı. Ancak Lee'nin Mart 1989'da Cern'de sunumunu yaptığı projesi dönemin proje yöneticileri tarafından pek etkileyici bulunmadı. Öyle ki Lee'nin www raporunu okuyan şefi Mike Sendall bilgileri inceledikten sonra ön sayfanın üst kısmına, "Muğlak ama heyecan verici" ifadesini not olarak düştü.
CERN'de keşfedilen ve tüm dünyada kullanılmaya başlanan www adresleme sistemi internetin en önemli standartlarından biri haline geldi.
Sabah
Ortak karar
Mutlak doğruyu veya haklıyı tespit etmek çoğu zaman mümkün olmuyor. O halde uzlaşmayı sağlayacak; kavgayı, çekişmeyi önleyecek bir yol bulmalı. Bir karara varılmalı. Kararsızlık en kötü sonuçtur. Varılan kararın toplumun her kesimini memnun etmesi beklenemez. Burada çoğunluğun iradesini yansıtan “Demokrasi” devreye giriyor. Eşit haklara sahip olanlar arasında çoğunluğun isteğinin yapılmasının kabulü ile toplumsal uzlaşı sağlanabilir. Çoğunluk ile alınan karara itiraz edenler elbet olacaktır. İşin inceliği, zarafeti burada gizli. Burada önceliği olan husus kararın doğruluğu veya yanlışlığı değildir. Çoğunlukla alınmasıdır! Yoksa alınan kararın doğruluğunun tartışmasız kabul edilmesinin dayatılması yanlış sonuçlar doğurur. Karar,( Kişisel hak ve özgürlüklere aykırı olmamak kaydıyla) zorlayıcı hükümler de içerebilir. Çoğunluğun özgür iradesi ile alınan kararlar, tabu değildir. Tartışılabilir, yanlış olduğu iddia edilebilir. Fakat karara uyma mecburiyeti vardır. Özellikle ihtisas gerektiren hususlarda, karar mekanizmasında görev alacak olanların eşit ihtisas kademelerinde bulunması gerekir. Rasgele oluşturulacak bir kurulun çoğunluk ile vereceği bir karar ne kadar doğru olabilir? Aydınların feryadı da bu yüzden, genellikle toplumun çoğunluğuna uymaz aydınların fikirleri. Bu yüzden değerlidir. Yani toplumun yapamadığını onlar yapar. Marjinal fikirler üretirler, bu demek değil ki aydınlar her zaman doğru fikirler üretir veya doğru fikirler üretmeli. Doğru fikir üretmek değildir aydının asli vazifesi! Çok geniş açıdan bakıp fikirlere ışık tutmaktır. Bazen yanlışı gösterir, bazen doğruyu…