- 727 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Seyr-i Futbol
Dün kendi kendime, acaba yarın ne yazsam diye düşüne dururken, birden aklıma uzun zamandır spor konuşmadığımız geldi.
Sizin de malumunuz olduğu üzere yaklaşık 7 8 aydan beri ülkemiz spor kamuoyuno meşgul eden tek bir gündem maddesi var.
‘’Şike’’
Aslında futboldan pekte anladığımdan değil ama nedense bugün bu sorunun üzerinde durma hissiyatı oluştu üstümde…
Temmuz ayından bu yana bir çok profesyonel futbolcumuz, teknik adamlar, kulüp başkanları, menajerler vs. şike davasından yargılanıyorlar ve bir kısmı halen cezaevinde tutuklular.
Bunlardan en önemli isimlerden bir tanesi ise Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, ben bu davadan yargılanan isimler hakkında, diğer spor ve köşe yazarları gibi yıkıcı eleştirilerde bulunmak istemiyorum.
Maalesef ki şuan bile bazı spor yorumcusu ve spor yazarı arkadaşlarımız, Fenerbahçe hakkında yalanıp yutulur cinsten olmayacak şekilde eleştiri yapıyorlar.
Mesela geçenlerde bi spor yorumcusunu dinliyorum adam diyor ki;
‘’Bence artık bu karmaşa bi son bulmalı, Süper Ligimiz bu pislikten arınmalıdır, bu olayın tek çözümü ise Fenerbahçe nin ligden düşürülmesi vs…’’ şeklinde yorum yapıyor.
Ben bir Galatasaray’lı olarak bu sözlere şiddetle karşı çıkıyorum. Çünkü sonuçta Fenerbahçe bu ülkenin bir takımı ve yüz yıllık köklü bir kuruluşu, onun için işte efendim ‘’ligden dışlayalım şu cezayı verelim bu cezayı verelim bunlar artık spor camiamıza yakışmıyorlar’’şeklindeki yorumları şiddetle kınıyorum.
Tabi ki şu da bir gerçek, eğer ki ortada bir suç unsuru varsa doğal olarak cezalandırılması gerekmektedir. Ama velakin sen tuttupta Türk amblemi taşıyan bir takıma bu şekilde bir eleştiri yapamazsın.
Zaten şuanda bu davanın aydınlanması için hukuki süreç olabildiğince hızlı işlemektedir. Siz hukukçulara akıl vereceğinize kendi işinizi yapın ki, onlarda kendi işlerini rahat bi şekilde yapabilsinler.
Tarafsız bir yazar olarak yazımın bu bölümüne şu sözlerle son vermek istiyorum;
Eğer ki ortada bir şike var ise; bunun tek taraflı ve sadece Fenerbahçe yöneticileri tarafından yapıldığını kim iddia edebilir ki...
Gelelim son günlerde TFF’ nin bazı kararlarına, aslında ben yazımın bundan sonraki bölümüne Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı’ nın geçtiğimiz günlerde bir hukuçuyla söyleşi yaparak kaleme aldığı yazısıyla devam etmek istiyorum.
Hukukçunun iddiası aynen şöyle başlıyor ;
Büyük takımlardan bir tek G.Saray bu işin dışındaydı. Şimdi onun da Avrupa’ya gitmesi konusunda önü kesiliyor. Amaç, G.Saray ile diğer kulüpler arasında ekonomik uçurum oluşmasını engellemek…
İşte hukukçu TFF’nin şike soruşturması kapsamında 16 kulübün PFDK’ya sevki hakkında ki ilk yorumu bu şekilde başlıyordu.
Değerli okurlarım bu söyleşisinin tam metnini sizinle de paylaşmak istiyorum.
“Duydun mu Türk Futbol Federasyonu’nun aldığı kararları?” diye sordum.
Duymuştu ama pek bir şey anlamamıştı.
“Belirsizlik var. Ne demek istiyorlar, aldıkları kararları nasıl ve ne zaman uygulayacaklar ve kime karşı uygulayacaklar belli değil” dedi.
“Başkanın şike soruşturmasıyla ilgili olarak söylediklerini öğrendin mi?” dedim. Haberi yoktu.
“Şike sahaya yansımadığı için defteri kapatmışlar” dedim.
“Dava da düştü mü o zaman” diye sordu.
“Dava sürüyor” dedim. Şaşırdı.
‘UEFA PAZARLIĞA GİRMEZ’
“Temmuz’dan beri UEFA’ya dava sürerken karar almamız sakıncalı olur diyorlardı. UEFA ceza için hızlı hareket etmelerini isterken davayı gerekçe gösterip ceza veremeyeceklerini söylüyorlardı. Şimdi tam tersini mi yaptılar yani?” dedi.
“Evet” deyip sordum “UEFA ile danışıklı dövüş yapıldığına inanıyor Türk sporseverleri. CAS’ taki davanın da bu yüzden geri çekildiğine inanıyor herkes.”
“Zannetmiyorum. UEFA böyle bir pazarlığa girmez” dedi.
“Platini’ye seçimlerde destek sözü verildi, bu yüzden göz yumacak” deniyor deyince ben, kahkahayı patlattı.
‘PLATİNİ ÇOK AKILLI ADAM’
“Platini aklını kaybetmedi. Avrupa’da onca takıma bu nedenle ceza verip Türkiye’ye göz yumarsa Türkiye’den alması muhtemel oydan daha fazlasını Avrupa ülkelerinden kaybeder. Platini böyle bir şey yapmaz. Böyle bir öneri yapıldıysa dinlemiştir ama asla kabul etmez. Çok ilkeli bir adam olduğu için değil
ama çok akıllı bir adam olduğu için kabul etmez” dedi.
“Ama bir pazarlık olmalı ki, CAS’ taki dava geri çekildi” dedim.
‘DAVAYI EN AZ 5 YIL İÇİN ÇEKTİLER’
“CAS’taki dava geri çekilmiştir çünkü Fenerbahçe’nin Avrupa’dan daha uzun süreli bir ceza almasını göze alamamıştır Fenerbahçe yönetimi. Eğer dava çekilmese ve kaybedilseydi, Fenerbahçe en az 5 yıl Avrupa kupalarına katılamazdı. Bu yüzden çekmişlerdir. Şimdi 2 veya 3 yıl katılmayarak kurtulacaklar” dedi.
‘GALATASARAY OLAYIN FARKINDA DEĞİL’
Sonra sordu, “Sizin takım ne yapıyor?”
“Galatasay’ı da disiplin kuruluna verdiler. Bizim yönetim de sert bir açıklama yaptı. Bekliyorlar” dedim.
“Sizinkiler olayın farkında değil” dedi.
“Hangi olayın?” dedim.
“Federasyonunuzun aldığı kararlardan zararlı çıkacak tek takım Galatasay” dedi.
“Niye?” diye sordum.
Anlattı: “Ortaya çıkan tablodan sonra UEFA büyük ihtimalle Türk takımlarını Avrupa’ya kabul etmeyecek. Hatta belki de Federasyonunuz UEFA’ya ‘Biz birkaç sene katılmayalım’ diyecek.Fenerbahçe zaten en az 2 yıl daha katılamayacaktı. Soruşturmada adı geçen diğer takımların da katılamama ihtimali vardı. Büyük takımlardan sadece Galatasay bu işin dışındaydı. Yani Galatasay, Avrupa’ya gidebilirdi. Şimdi Galatasay’ın da Avrupa’ya gitmesinin önü kesiliyor. Hem de Türk Futbol Federasyonu tarafından.”
“Federasyon niye böyle bir şey yapsın ki?” dedim.
‘YÖNETİCİLERİNİZ UEFA’YA ANLATMALI’
“Farkında olmadığınız da bu işte. Bana ulaşmış bir bilgi yok ama belki de UEFA ile bu yönde bir anlaşma yapıldı. ‘Siz bizi zorlamayın. Biz de birkaç sene kimseyi Avrupa’ya yollamayalım’ dendi. Bilmiyoruz. Belki Platini böyle ikna edildi” dedi ve ekledi “Böylelikle Galatasaray ile diğer takımlar arasındaki farkın açılması engellenecek. Diğerleri Avrupa’ya gitmezken Galatasaray giderse bu Galatasaray için büyük avantaj olacaktı. Hem transferde hem gelirlerde. Türkiye’ye gelecek yabancı oyuncuların iyileri Galatasaray’ı tercih edecekti. Galatasaray, Şampiyonlar Ligi ya da Avrupa Ligi gelirlerinden her yıl en az 10 milyon Euro belki de daha fazla alacaktı. Şimdi Galatasaray’ın da önü kesilmiş oldu”
“UEFA buna izin verecek mi?” diye sordum.
“Yöneticileriniz UEFA’ya bu durumu anlatmalı. Anlatırlarsa belki bir yol bulabilirler” dedi.
İşte değerli okurlarımız içinde bulunduğumuz bu çıkmaz durum daha ne kadar sürecek bilmiyorum ama en kısa sürede ve ülkemiz spor camiasına en az zararla bu işin artık sonlandırılması gerekmektedir.
Aksi takdirde şuan olduğu gibi, ligin bitmesini bi kaç hafta kalasıya biz şampiyonun kim olacağı bu sezon hangi takım daha iyi bir futbol sergiledi, bunları konuşmak yerine ilerleyen süreçlerde de;
‘’Kim suçlu?’’
‘’Kim kimle ne konuşmuş?’’
‘’Kim kime ne kadar para vermiş?’’
‘’Verilen para ne amaçla verilmiş?’’
Vs. bu gibi sorulara cevap aramakla geçireceğiz oysa ki futbol bizim en büyük neşe kaynağımız değil miydi?
Biz ülke kamuoyu olarak artık bu soruları ne dinlemek nede bu sorulara cevap aramak istiyoruz.
Bu soruların ve sorunların sahibi TFF’ninde artık üstüne düşen görevi yerine getirmesi gerekmektedir.
Tabi başka işleri yoksa!
Eğer başka işleride var ise bu işi hakkından gelebilecek kişilere bırakın ve gidin…
Ve aidiyet duygusu duyduğunuz yerlere tekrar dönün..
Bu durumun ve bu sürecin ülkemiz spor camiasına en az zararla atlatılması dileklerimle…
Vesselam…
Hannan UĞURLU
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.