Kahveye ve Aşka Dair
Kahvenin hatırından yola çıkarak aşka doğru gitmeye başladık mı demeli, yoksa aşkın benliği saran usaresini kahveyle mi karıştırdık demeli. Her iki hâlde de aşk ve kahve koksunu harmanlayan bir iklimde bulduk kendimizi. Sözün sadesini, ortasını, şekerlisini pay ettik fağfuri fincanlara şiir oldu duygular. Aşk kokan, kahve kokan.
Bazen ellerinden zarafet süzülen bir periyi hayal ettik, bazen bir Karacaoğlan türküsüne takıldık. “Ağalar beyler içerler kahve de kara değil mi?” Sorusuna cevap aradık dizelerde. Bulamayınca aramaya devam ettik. Kimi dem Leyla kimi dem Mecnun’du gittiğimiz güzergâhın durakları. Bir kahve içimi mola verdik, nefes aldık mis gibi kahve koksu aşk kokusu ile birlikte doldu ciğerlerimize. Bu molalarda güzelliği kahveyle kahveyi aşkla harmanladık.
Bir bakır cezvenin ateşten çektiklerini dinledik sükût kıvamında. Kahvenin telvesini konuşturduk dizelerde. Köpüğün telaşına şahit olduk. Yüreğimiz kabardı durdu; ama taşırmadık haddimizi hep bildik. Kahveyi şiire şiiri kahveye kalb ettik. Şiir ve kahve tiryakilerini aynı iklime davetti biraz da amacımız.
Kırk yıl hatırı olan bir tada kayıtsız kalmak olmaz diye düşündük. Tadın burukluğunu söz süzgecinde süzdük; sözcüklerden bir demet kahve bakışlı peri uzatıp başını merhaba desin istedik. Merhabanın manasınca baktık cezveye, fincana; muhabbete girizgâh olsun diye birkaç mısraı da kahveye ve aşka hasrettik. Damağımız ve dimağınız güzelliklerden, gönlümüz aşktan yoksun olmasın düşüncesiyle sürç-i lisan eyledik… Kahveniz aşk, aşkınız kahve usareli; ağız tadınız daim olsun.
Ankara, 04.05.2012 İ.K
YORUMLAR
yorgunluk kahvemizi tek başına hiç içmedik hep yanında bir dost ve sohbetini istedik sonra fal baktık birbirimize güzellikler diledik çocuklar bu sohbetlerimize dahilolmasın diye çocuklara kahve içersen nişanlın kara olur dedik kahve çay gibi değil günde 20 bardakta çay içebiliriz ama iki fincan kahve içmeyiz güzel bir yazı tebrikler
saygılar