Her nedendir bilinmez ama genel olarak bir iş yapacak olan kişiye yapacağı işin aslında “güzel” olduğu ama “olmayacağı” söylenir peşin olarak. Neden olmayacağının açıklama gereği bile duyulmaz. Hâlbuki kendisi hiçbir işe yanaşmadığı gibi elinden de dişe dokunacak bir iş gelmez.

Yapılmak istenen işe
“Güzel ama olmaz” deme.
Sende yap… Dokunsun dişe
“Güzel ama olmaz” deme.

Sanki her iyi, her güzel başkalarına has özelliktir. Birlik de onlara yakışır tabii ki dirlikte. Oysa onların neden dirlik, düzenlik içinde olduğu araştırılmaz. Sosyal sorumluluk nedir bilinmez bile. Sivil toplumun gücü katılımla olacağı, bunun içinde sen ben ayrımı yapmadan koşarak katılmanın sağlanması gerektiği göz ardı edilir, katılanların ise hizmet yaparken bir yerlere gelmesi istenmez…

Elde olan, olmaz bizde
İstemezlik hepimizde
Koşarak katılın sizde
“Güzel ama olmaz” deme.

Zamanında kitap okunan yerler olan kıraathaneler boş oturan, ömür tüketen yurdum insanı ile dolup taşar, köylerimiz bir bir boşalır, kendi iaşe derdine düşen insanımız fikir üretmeyi aklına bile getirmezken, bu gibi hayati konulara kafa yoran, fikir üreten kişilere de ellerindeki yaftayı yapıştırıverirler. “Güzel ama olmaz…”

Varsa fikrin şimdi söyle
Boş oturmak olmaz öyle
Kalkınma başlasın köyle
“Güzel ama olmaz” deme.

Yılın dört mevsiminde ülkenin her bir köşesinde farklı iklimler yaşanır. Vatanın üç tarafı denizlerle çevrilmiştir yüce Rabbim tarafından. Orta Anadolu’nun uçsuz bucaksız tarlaları, Doğu Anadolu’nun yemyeşil meraları işlenmez ekilip sürülmez, şehre göç edilir iş bulma adına. Oysaki o iş arayanlara işyerleri köylere yapılsa dense cevap hazırdır: “Güzel ama olmaz”

Ekilmez oldu tarlalar
Boşaldı onca meralar
Köyde olsa fabrikalar?
“Güzel ama olmaz” deme.

Köyde oturmanın elbette bazı zorluğu, güçlülüğü olacaktır ama bazı da getirisi olacaktır haliyle. Bağını, bahçesini ekecek; kurusunu dirisini kendi yetiştirecektir. Çocukları da olacaktır elbette bu insanların. Hepimizin en değerli varlıkları değimlidir çocuklarımız?

İşin ucundan sende tut
Köylüyü köyünde okut
Yeşersin bağ, bahçe, nohut…
“Güzel ama olmaz” deme.

Kamuoyu oluşturmada görsel medya ve her türlü basın sorumluluk yüklenerek, halkı hem bilinçlendirmeli ve hem de önceliklerimiz konusunda daha duyarlı olmalı değil midir? Çağımız teknolojinin son hızla geliştiği bir çağdır. Artık hiçbir şey sır olarak kalmamakta, dünyanın bir ucunda yapılan her hangi bir faaliyet diğer ucunda anında öğrenilebilmektedir.

Güzelse neden olmasın?
Destek çıksın medya, basın
Dolup taşsın aşkla tasın
“Güzel ama olmaz” deme.

Yukarda da değindiğimiz gibi bizim toplumumuzda başkasının yaptığı güzel olan ne varsa güzeldir diyememe hastalığı, çekememezliği vardır. Bir söz vardır Karacaoğlan’a ait “ben güzele güzel demem güzel benim olmayınca” Yoksa “Güzel ama olmaz” diyenler bu söz üzeremi davranmaktalar? Kim bilir…

HALİL MANUŞ