KELEBEK VE HAYAT
Baharın gelişiyle birlikte, doğanın güzelliği şenlik katar yüreklere.
Kimi zaman karamsar baksakta dünyaya, hayata, şansımıza........Hiç bir zaman
kaybetmem umutlarımı. Onlardır beni ayakta tutan. Hayata küskünlükler hiçbir
katkıda bulunmaz siyahtan başka. İnsan hayatında renk, canlılık ve değişiklik ister.
Bir anlık bile olsa , insanın yüzünde tebessüm oluşur, hayatı kucaklamaya yardım
eder. Küçük mutluluklardır yaşamın mayası.
Kelebeğin hayatı......O kadar kısa zamana kaç çiçek kondurmuştur kimbilir !
Dünyada eşine rastlanmamış kanatlarının zarifliği duygularımızı ve göz zevkimizi
nasılda etkiler.
Peki ya bizlerin hayatı ? Kelebekler istedikleri çiçekten çiçeğe konarken, sevdikleri
çiçeklerle birlikte olmanın hazını duyarken, kaç insan isteklerini yapabilmiştir ? Bugün
insanlara kelebek misali yaşamak istermiydiniz ? Diye sorsalar çok az kişi evet cevabı
verir. Nedeni ise kelebeğin ömrünün kısa oluşunu bahane ederiz. Hayat kısa,
kelebeklerin çiçekleri doyasıya kucaklıyabilmesi gibi, insanlarda bunu hak eder.
Hayat budur işte, kimi zaman hüzün, kimi zaman hayal edemeyeceğimiz güzelliktir.
Hayat bizim elimizde bırakalım zorlukları, müsade edelim yüreğimize sarsın içine
güzellikleri. Dünya yaşamaya değer.
NILGUN B.
YORUMLAR
Sevgili Nilgün Hanım! !Nereden başlıyacağımı bilemiyorum bu filofça yazılanlar için.Ben o sorduğunuz soruya evet diyenlerin içindeyim.Hayat yaşamak içinse, o halde onun gereklerini yerine getirmek bize düşen görevdir ve bunu, bir ilahi buyruk olarak kabul etmek gerekir.100 sene yaşadınız,ama patetes çuvalı gibi konulduğunuz bir köşede o ömrü geçirdiniz.Bu yaşamak mı yani.Yaşamda sanırım kalite önemlidir.Kaliteden kastım Önce sağlıklı olmak;bunun sonucu olarak tabiat ananın yarattığı her tadı karnınıza miydenize dokunmadan yiyebilmek.Efendim kavun dokunur,portakal miyde ağrısı yapar,üzüm baş ağrıtır.Eee ne bu yani. Tabiat ananın kıskanmadan verdiklerini sağlık elvermedği için yiyemiyorsun.Hayatınızı birisine vakfetmişsiniz yani kelebek gibi değilde köşede duran patetes çuvalı gibi.Yapmayın allah aşkınıza hayat okadar kısa ki çocukluk,öğrencilik ,peşpeşe gelen sorumluluklar ve yaşlılık.Ondan sonra mı?Adres değişikliği.Şimdi soruyorum Nilgün hanım;hala kelebek kadar,ama onun gibi yaşamayı hala istemiyor musunuz?.Bu yaşamak denilen şey insanın sadece nefes alıp vermesi midir?Yani.Ben tecihimi kelebekten yana kullanıyorum.Bu güzel flozoça yazı için teşekkür ederim.Elinize sağlık.Sevgilerimle.
zorel tarafından 5/4/2012 9:04:49 PM zamanında düzenlenmiştir.
NILGUN
HAKLISININIZ BIZDEDE SEKER HASTALARI COK BENDE KELEBEKTEN YANAYIM ELIM AYAGIM TUTARKEN .SAYGILARIMLA
NILGUN
kelebeğin kanatları gibi güzel bir yazı ....dertsiz bir dünya neden olmasınki...saygılar