- 557 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
resim pedagojisi- ardahan öyküleri- 276
25 senelik öğretmenliğim süresince resim pedagojisini adım adım öğrenmeğe çalıştım.
Resim pedagojisi nedir?
Resim pedagojisi eğitim fakültelerinde; bizim öğrenciliğimizde yoktu. Tedris etmedikti.
Fakat İnci San’ın kitabı hakikaten çok güzeldi. Resim Pedagojisini içeriyordu.
Okudum.
Çok hayran oldum.
Kör! Kör elim gözüne, yahut elyordamıyla biz, kendiceleyin nacizane bir yol, usul, çok şükür ki tutturmuştuk.
Tanrı yardım ediyor: çalışınca, gayret edince... bizim ki o mesel.
Belki bizim şansımız Ardahan Lisesinde verilen felsefe konferanslarını dinlemişliğimizdi. Bu felsefe severlik beni seneler süren etki altında bırakmadı dersem nan-i korluk olur.
Çokta semeresini almışımdır.
Yönelimim, yönsemem "multi-discipliner ve inter-discipliner" olmuştur. Bunların modern eğitimde karşılığı sonradan öğreneceğim ki: Disiplinlerarası ve çok disiplin imiş.
Tanrı elbette ki çalışınca kuluna yardım ve inayet ediyor.
Resim öğretmeninin eğitim üslubu olur mu?
Bunu Avni Arbaş’a sormuştum.
Sonra ona...
Sonra buna...
Cevaplar türlü türlü idi.
Cevaplar anla işte, o cığırdı.
Yani kifayetsiz...
Yani yetersiz...
Kafi değildi!
Mesleğimde giden zamanı: geçen zamanı, arayan soran olmuştum.
"Bilmediğini bilmek.
Bilmediğini bilmemek"
Ölçekte okulun bahçesinde oturmuştu. Mayıs ayındayız. Aha ki havalar düzeldi. Kemiklerimizi ısıtıcak sıcaklık yoksada, hava güzeldi. Neyse kafa şişirmemek lazım. Öğrenciye dedim ki; Resmi yazılar klasörünü getir evladım. Hazır oturmuşum. Boş duranı Allah sevmez. İmzalarımı sirkülere atayım dedim.
Milli Eğitim baş müfettişi Halis Avşar’ın yazısını okudum.
Öğretmelere gönderilmek üzre yazılmış didaktik yazıydı.
Okudum ve imzaladım.
Üç tane uknum vardı yazıda.
A- En iyi öğretmen öğrenmeye devam eden öğretmendir.
B- İyi söz söyleyen adamlar herkesten çok okuyanlardır.
C- Usta öğretmen gösterir, büyük öğretmen izah eder.
Bunlar üstüste vuku buluyordu. Bencileyin bi-günah insan, bi-günah adam.
"Okumalıymışız, okumalıymışız!"
İnci San’ı okumasaydım yaaaa!
Resim ders midir?
Resim sanat mıdır?
Öğretmen okulda resmi ders mi olarak, sanat mı olarak verir?
İlk resim dersimi hatırlıyorum. Bu teknikler ve birikimler o an o dakika orada olsaydı....
İlk dersimde resmi sanatsal mı, ders mi bilmeliyim diye ah bir özözüme sorabilseymişim!
Resim pedagojisi rasyonel midir, irrasyonel midir?
Ve bu tarzlar dünyaca tartışlan meselelermiş.
Kongrelerde resim meseleri mesail olarak gavurcasıyla PROPLEMATİK lafzıyla terennüm edilirmiş.
Resim hele ki resim dersi çok mesail’liymiş.
Akli ve akıldışı uknumlar bir sistemde olduğundan öğretimi ve eğitimi zordur, buna ben de katılırım.
Öğrenciye kırmızı sarı boyayı karıştırınca turuncu rengi elde ediliri öğretirsiniz. Bu Akli bir bilgidir.
Öğrenci kalkar gök yüzünü turuncuya boyar: Bu ise İrrasyoneldir.
Siz bu iki sistemi yani mantığı ve duyguyu bir edip, cem edip, ceman öğreteceksiniz bu ise inanın zordur.
Resim pedagojisi geniş bilgi, bilgi birikimi ister.
Her olan şeyi miyarına vuracağınız ölçütleri düşünsel ve teori temelinde bilmeniz lazımdır.
Bileceksinizki durum ve olayları bilgiyle gerekçelendirebilesiniz.
Ve olağandışı olağanüstü keyfiyetlerde ise yaratıcılığı kullanabilmelisiniz.
Keza geniş bilgi ister buda.
Sabır özenli bir inanç ve inanış ister.
Öğrenci malzeme getirdi, getirmedi gibi hülasalar yukardaki temellendirmeyi fiile indirgemiş eğitimci için mesele teşkil etmez bile.
Yalçıner Yılmaz
12-05-2012
ardahan
Sonra buna...
Cevaplar türlü türlü idi.
Cevaplar anla işte, o cığırdı.
Yani kifayetsiz...
Yani yetersiz...
Kafi değildi!
Mesleğimde giden zamanı: geçen zamanı, arayan soran olmuştum.
"Bilmediğini bilmek.
Bilmediğini bilmemek"
Ölçekte okulun bahçesinde oturmuştu. Mayıs ayındayız. Aha ki havalar düzeldi. kemiklerimizi ısıtcak sıcaklık yoksada, hava güzeldi Neyse kafa şişirmemk lazım. Öğrenciye dedim ki; Resmi yazılar klasörünü getir evladım. Hazır oturmuşum. Boş duranı Allah sevmez. İmzalarımı sirkülere atayım dedim.
Milli Eğitim baş müfettişi Halis Avşar’ın yazısını okudum.
Öğretmelere gönderilmek üzre yazılmış didaktik yazıydı. Okudum ve imzaladım.
Üç tane uknum vardı yazıda.
A- En iyi öğretmen öğrenmeye devam eden öğretmendir.
B- İyi söz söyleyen adamlar herkesden çok okuyanladır.
C- Usta öğretmen gösterir, büyük öğretmen izah eder.
Bunlar üstüste vuku buluyordu. Bencileyin bi-günah insan, bi-günah adam.
"Okumalıymışız, okumalıymışız!"
İnci San’ı okumasaydım yaaaa!
Resim ders midir? Resim sanat mıdır? Öğretmen okulda resmi ders mi olarak sanat mı olarak verir?
İlk resim dersimi hatırlıyorum. Bu teknikler ve birikimler o an o dakika orada olsaydı....
İlk dersimde resmi sanatsal mı, ders mi bilmeliyim diye ah bir özözüme sorabilseymişime!
Resim pedagojisi rasyonel midir, İrrasyonel midir?
Ve bu tarzlar dünyaca tartışlan meselelermiş.
Kongrelerde resim meseleri mesail olarak gavurcasıyla PROPLEMATİK lafzıla terennüm edilirmiş.
Resim hele ki resim dersi çok mesail’liymiş.
Akli ve akıldışı bir sistem olduğundan öğretimi ve eğitimi zordur, buna ben de katılırım.
Öğrenciye kırmızı sarı boyayı karıştırınca turuncu rengi elde ediliri öğretirsiniz. Bu Akli bir bilgidir. Öğrenci kalkar gök yüzünü turuncuya boyar: Bu ise İrrasyoneldir.
Siz bu iki sistemi yani mantığı ve duyguyu bir edip, cem edip, ceman öğreteceksiniz bu ise inanın zordur.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.