YE ONU YE

• 2 Mayıs 2012 Çarşamba 01:35:40

Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu’nun üçüncü sınıfına gidiyoruz.
Uyggulanmış Mekanik dersimize Mehmet Emin Zorkun hocamız giriyor.
Hocamız,190 boyunda,atletik vücutlu genç ve yakışıklı,doktora yapmak için
Fransa’ya gitmiş centilmen biriydi.
Sınıfa girdiğinde yazı tahtasının önüne gelir,ceketinin düğmesini ilikleyip,hazır ol
vaziyetine geçer , başını öne eğerek bizi selamlardı.
Biz oturduktan sonra öğretmen kürsüsünün önüne gider,ceketini çıkarıp sandalyeye asar,gömleğinin kollarını geri kıvırırdı.
Sınıfta birkaç tur attıktan sonra tebeşiri eline alıp anlatacağı konuyu tahtaya yazmaya başlardı.Yazı tahtasına sanki ince çizgi çizilmiş gibi,yazılar ip gibi sıralıydı.Şekilleri de
şahane çizerdi.
Uygulanmış Mekanik,fiziğin bir dalı olduğu için ve matematiğe dayalı zor bir dersimizdi.
Bernoulli teoremini,integral ve diferansiyel hesapla,yazı tahtasını üç defa doldurularak
çıkarırdı.
Konu ile ilgili bir de problem yazıp çözerdi.
Biz ,yazılanları habire deftere geçirmeye çalışırdık.Anlamadığımız bir yer varsa sorduğumuzda;
-Görülüyor efendim,tahtada görülüyor derdi.
Sınav sorularını teksir yaparak dağıtırdı.
Bir metin,üç problem sorardı.Metinleri,daha önce bir kâğıda yazar diğer kâğıda iğne ile
tutturarak teslim ederdik.
Sorduğu problemler,integralle çıkışını yaptığı formüllere uygulanarak çözülemezdi.
Problemleri ancak hocamız çözebilirdi.Bir şeyleri çarpıp bölerdik,metini kuş kondu
yaptığımız için 30 puan alırdık.
Soruları dağıttıktan sonra,gazete varmı diye sorardı.Sol içerikli gazete varsa alır,arka
masada oturarak gazeteyi okurdu.
Metin herkeste var .Problemleri kimse çözemeyeceği için,aralarda dolaşmasına gerek
kalmıyordu.
Yine diferansiyel hesapla formül çıkışını yazarken hayli yorulduk.Parmak kaldırarak
söz istedim.
-Hocam,öğrenciliğinizde güreşle uğraşmışsınız.
-Evet efendim güreşlerde okulumuzu temsil ediyordum.
-Gazi Eğitimde bir öğrenciyi eze eze yenmişsiniz diyorlar.
-Ha o mu? Gazi eğitimde (Gazi Eğitim Enstitüsü bizim okula bitişikti.)güreş yapıyordum.
Onlardan ve bizden maçı izleyen ve tezahürat yapan arkadaşlarımız vardı.
Bir ara,güreştiğim rakibimin kız arkadaşı bağırdı;
-Ye o nu,ye dedi.Hepimiz gülmeye başladık.Bizlere anlatılan, ye o ayıyı ye diye bağırmış.
-Hocam siz ne yaptınız?
-Bağıran kıza kızdım,rakibimi eze eze yendim efendim dedi.
Derse biraz ara verip dinlenmiştik.
Zorkun derse girmiş,dersi işlemek için sınıfta geziniyor.Bir öğrenci,kapıyı açarak,
ortak derslerde bir arada olduğumuz döküm bölümünden bir arkadaşın sınıfta olup
olmadığını sordu.Ön masadan, onlar bu derste yok dediler.Kapıyı çekip gitti.
Zorkun turunu artırdı.
-Efendim,argoda bir söz vardır HIYAR.
-Bu hıyar yarın öğretmen olacak diye çok kızdı.
Kapıyı açan genç,öğretmenimizi mutlaka görmüştür.
-Hocam çok özür dilerim dese,Zorkun’un çıtı bile çıkmaazdı.
Dersine girsin girmesin karşılaştığı her öğrenciye başını saygı ile öne eğerek selam
verirdi.
Uzun yıllar,Teknik öğretmenler Derneğinin başkanlığını yapmıştı.
Yıllar sonra,değerli öğretmenimizin genç yaşta ölümünü duyup çok üzüldüm.
Allah rahmet eylesin..