- 876 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ŞamaN
------------------------
Orduların süvarilerden, okçulardan oluştuğu, halkın başında Hakan’ın bulunduğu, halkın obalar halinde yaşadığı bir dönemde obalar içinde savaşçılığı ile tanınmış bir oba vardı. Hakan sefere çıkarken en güvendiği bölüğü bu obanın üyelerinden oluştururdu. Uçsuz bucaksız ormanlarda, dağlarda bulunan en vahşi hayvan bile bu obadan bir avcı görse kaçardı. Dört bir yana korku salmış bu obanın bir başı vardı. 40 lı yaşlarda olan bu adam selvi gibi uzun, bir tilki gibi zeki, bir kurt gibi avcı ve bir çınar gibi uluydu. Dostu kadar düşmanı da vardı. Bu adamın ismi Kurtuz’du. Kurtuz’un ve obasının yiğitliğini bilen Yüce Hakan onları sınıra yerleştirmişti. Bu sayede düşman bu obadan korktuğu için bir şey yapamaz hale gelmişti.
Yine bir gün hakanın emriyle bir düşman köyüne baskın için yola koyuldu Kurtuz ve adamaları. Bütün gün at üstünde hızla ilerlediler. Akşama doğru köye yaklaştılar. Usta avcılar gibi köyü izledikten sonra en uygun zamanda yerlerinden çıkıp köye saldırdılar. Önlerine çıkan her canlıyı öldürdüler, her çadırı yaktılar. Tam gidecekken ağaçların arasında birini farkettiler. Tuhaf giyimli biriydi. Bir büyücü, bir şaman olmalıydı. Kurtuz adamı iyice süzdükten sonra onu obasına götürmeye karar verdi. Çünkü bu adam hem hasta olanları iyileştirirdi hem de ilmini öğretirdi. Adamı da alıp yola koyuldular. Ertesi akşam obaya vardılar. Şaman’ı obaya tanıttılar. Artık şaman obanın şifacısı olmuştu. Aylar geçti şaman bir çok kişiyi iyileştirdi. Ölür gözüyle bakılan bir çok kişiyi ayağa kaldırdı. Günlerden bir gün Kurtuz’un eşi hastalandı. Şaman onun hastalığını anlamaya çalıştı. Sonra umutsuz bir şekilde Kurtuz’la konuştu:
-- Eşinizi otlarla kurtarmam mümkün değil.
Kurtuz’un kaşları çatılmıştı. Sinirli bir şekilde:
-- Nasıl olur? Sen şifacısın. Nasıl olur da iyileştiremem dersin?
Şaman cevap verdi:
-- İyileştiremem demiyorum. Sadece otlarla iyileştiremem diyorum. Bir büyüyle iyileştirebilirim, fakat...
--Fakat ne?
-- Eşi olarak sizin ölmeniz gerekecek...
Kurtuz şaşırmıştı, korkmuştu. Hem kendi için hem eşi için. Şamana çıkmasını söyledi. Yalnız kalmıştı. Ölümcül dertlerle bir başına. Bir kaç gün çadırından çıkmadı. Eşi gözlerinin önünde ölüyordu. Ve sonunda çıktı çadırından şamanın yanına gitti.
-- Tamam yap büyünü. Eşim yaşayacaksa ölürüm. Ne gerekiyorsa yap.
Şaman günlerdir bu cevabı bekliyormuş gibiydi:
-- Burdaki son şifa vereceğim kişi eşiniz olacak. Eşinizi iyileştirdikten sonra gitmek isterim. Zaten yeterince bilgi öğrettim öğrencilerime.
Kurtuz tamam dercesine başını salladı. Şaman eşyalarını topladıktan sonra çıktı. Büyüsünü ormanda yapacaktı. Zaten bir kurta ihtiyacı vardı. 2 gün orman içinde dolaştı ve sonunda aradığı kurdu buldu. Kurda tuzak kurup yakaladı. Artık büyü için akşamı beklemek gerekiyordu.
Güneş dağların arkasına girer girmez işe koyuldu şaman. Kurdu özel bir şey koklatarak bayıltı. Ortaya yaktığı ateşin yanına getirdi. Artık gerekli hareketleri yapıp gerekli şeyleri söyleyerek iyi ruhlardan şifa istemesi gerekiyordu. İyi ruhların şifa vereceğinden emindi. Çünkü kurban olarak onlara hastanın eşini sunmuştu. Sabaha kadar süren bu ayin sonunda şaman nefes nefese kalmış bir şekilde durdu. Eşyalarının içinden bir bıçak çıkardı. Ve kurdun boğazına dayadı. Bekledi şaman. Öğle sıcağına kadar bekledi. Bekliyordu çünkü büyünün tamamlanması için Kurdun gözünü açması ve açtığı anda boğazını kesmesi gerekiyordu. Öğle sıcağında kurt kendine gelmeye başlamıştı. Ayaklarını oynatıyordu. Şaman dikkatle bekliyordu. Kurt yavaşça gözünü açtı ve o anda Şaman bıçağını çekti ve kurdu öldürdü.
Aynı aynı obadan da bir feryat yükseldi. Kurtuz ölmüştü. Geceleyin aniden bayılmıştı. Bütün gece ne yapıldıysa da ayılmamıştı. Öğle vaktinde de kendine gelmeye başlamış gözlerini açtığı anda nefesi daralmış ve boğazından kan gelmişti. Ve canını teslim etmişti ölüm meleğine...
Kurtuz’un eşi iyileşmeye başladı o günden sonra. Bir kaç gün sonra ayağa kalkmıştı ancak eşinin yani Kurtuz’un öldüğünü hatta kendi için bir büyü ile öldüğünü öğrenince müthiş bir kedere gömüldü. Çok sürmedi sıhhatli yaşamı 1 ay sonra kendisi de Kurtuz’un peşinden gitti.
Ahmet BAYRAM
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.