KAPİTALİZM
Çöldeyiz.
Gerçekte yayan yapıldak yürüyoruz.
Sırtımızda şaklayan kırbaçların sahibi
üç beş esir tüccarından başkası değil.
Ve etrafımızdaki diğerleri;
muhafızlar, dellallar,
bezirganlar, şarlatanlar
ve kendini ancak prenslere arz eden aşüfteler...
Ensemize vurarak
kirli çıkınlarımızı ve testilerimizi alıyorlar.
Her Allah’ın günü üç beşimiz
bu kanlı zorbaların elinde telef oluyor.
İzinsiz adım atamıyoruz.
Rızaları olmadan tek kelime edemiyoruz.
Susuzluk tak etmiş oluyor,
kırbalar boş.
Bazı bazı birisi çıkıp haykırıyor;
"Kuyular göründü!"
Müstebitin kaçıncı yalanı olduğunu bile bile atlıyoruz.
Nafile.
Ne su, ne kuyu.
Hafızamız çalındığından
dellalın ardına kolayca takılıyoruz;
"Kuyular göründü!"
Bezirganlar sanki bizden biriymiş gibi
üst başlarını yırtarak,
yüzlerine kederli maskeler takarak,
hatta salya sümük ağlayarak
umut vaat ediyorlar;
Vallahi diyorlar, biz de sizdeniz;
"İşte kuyular."
Bir diğeri,
her Allah’ın günü tepemizde def çalıyor.
Gözlerimiz korkuyla beleriyor.
Develer yoruluyor.
Ama en ziyade, şu melun kırbaç iniyor ha bire;
şırrrak sırrrak...
Gözlerimiz kararıyor,
üstümüze karanlık çöküyor.
Arada bir
bir kaç yıldız görüyoruz görmesine.
Ama onların hangi yönü gösterdiğini bilenler,
esir tüccarlarının ilk kestikleri.
İlk boynu vurulanlarımız.
Vaha diye bir şey olduğunu bilenlerimiz.
İlk aldananlarımız ise,
elinde kırbaç olanın
kalbinde merhamet olduğuna kananlar.
Böylece çocuklarımız çölde doğuyor.
Çölde ziyafet verilirmiş
müreffeh yaşanırmış,
aşık olunurmuş gibi yapıyoruz.
Ya da ömür sürermiş gibi...
Oysa ağzımıza gittikçe kum doluyor.
Herkes ancak arada sırada
yorganı başına çektiğinde,
yahut keskin bir sancı
iliklerini sarstığında hatırlıyor,
bir şeylerin nasıl da çirkin olduğunu.
Heybedeki ipeklerin üstümüzde
ne de çirkin durduğunu.
Bir özge cenneti nerelerde bıraktığımızı
herkes ancak o zaman farkediyor.
Yıl 2012.
Biz, kendisinden daha iyisi
asla gelmeyecek olan çağların
en kötüsüne düştük.
Artık kim ne söylerse söylesin;
ağalar, paşalar, dellallar, muhafızlar,
soytarılar, yosmalar, şairler...
Kendi ayaklarımızın kanıyla
çölün bedelini ödeyene dek,
bütün kuyular zehirli kalacak.
Ve bütün sular içilmez.
tahir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.