Bir Militan Agliyor...
Karapece diyorki; (Kendi hayatimdan) (1)
BIR MILITAN AGLIYOR
Biyiklarimiz yeni terlemisti
Bir yanimiz Anadolu,bir yanimiz Istanbulun varoslari kokuyordu
Anadolu kokan yanimiz Ülkücü,Varos kokan yanimiz Devrimciydi
Polisin ürkütücü siren sesleri korkusuda olsa,
Duvarlara gizliden cizdigimiz üc Hilali taniyorduk
Manasini bilmezsekte,tanidikti bize.
Tanidik olmasina tanidikti ama,hemen yanibasindaki Orak cekic
Sembolu cok yabanciydi.
Ülkücü Marslari,Ozan Arif Siirleri Tüylerimizi ürpertiyor,yüregimizi costuruyordu.
Bizi anlatiyordu,Anadoluyu,Türkü anlatiyordu...
Vatan vardi,Islam vardi,Bayrak vardi,Canakkale vardi,
Türkceydi,Ana dilimizdi.
Cünkü bizdik,bizlerdik,Öz Anamizdi,Öz Babamizdi,Öz Gardasimizdi,Öz Bacimizdi...
Anadolu yanimiz,Öz be Özümüzdü.Ülkücü yanimiz Özümüzdü...
Varos kokan yanimizda ise ,Isci vardi,ezilen vardi,Dünya halklari vardi
Gariban vardi,yoksul ve fakir vardi.
Yüregime dokunuyor,vicdanimi zorluyordu her sey...
Isciydim,ezilendim,yoksuldum Devrimci olmak istiyordum.
Olmak istiyordum olmasina ama;ne Türküsünü anliyor,ne Isimleri taniyor
Ne de Icimi ürperten bir cosku yasiyordum.
Cünkü,Rodrigo’nun Aranjuez konçertosu vardi,Lenin vardi,Mao vardi
Karl Marks vardi.
Daha korkuncu,Freud un Allahsiz Plani vardi.Allahsizlasma vardi...
Bükres Radyosundaki Lili Marlen sarkilari dinleniyor,Cekoslovakya devrimi anlatiliyor
Varsova Paktindan al da,Prag yosmalarinin hayatlari Kahramanca dillerde dolasiyordu.
Üstüne üstelik"Türk Askerini arkadan vur,Rus Askerine selam dur"Sloganlari yaziyordu
Ya yeni yapilmakta olan Insaat duvarlarina,ya da karsi komsunun duvarina...
Devrimci Deniz,Hüseyin,Yusufun Idamina cok aglamistim...
Taa...ki;Idamindan önceki Son istekleri soruldugunda
Önce Rodrigo’nun Aranjuez konçertosu müzigini isteyip
Sonra da "Yasasin Marks ve Lenin"slogani isteklerini duyana kadar...
Hatta Imami bile kovmuslardi,selavat getirmek yerine,son nefeslerinde
Lenin ve Marksi anmislardi.Duydugumda ,okudugumda kahrolmustum.
Ulan bu ne celiski demistim.O Postallari giyen,o Kürke sahip koca Deniz bile
Her seyiyle bana yabanci ve uzak olarak gitti.Sogumus ve Nefret duymustum.
Kizildere de Carpisan Cayan ve arkadaslarina önce cok üzülmüs,sonra da
Onlarinda Türk Askeriyle carpistigini ögrenince,onlardan da sogumustum.
Evimizin karsisida tam tesadüf Mezarlikti.Her gün ama her gün bir cenaze gelirdi
Orak cekic bayraklari gördügümüzde devrimci,Türk Bayraklari gördügümüzde ise Ülkücü
Oldugunu anlardik.Artik safimiz belli olmustu.Orak Cekicler,Lili Marlen Sarkilari
Rodrigonun koncertolarina bir türlü isinamamistim.Aklimda ve icimde hep Babamin
Anlattigi Hz.Alinin Hayber kalesi kalmisti.Hayber kalesine en yakinda Ülkücülüktü.
Terleyen biyiklarimiz Palalasiyor ,Kozmopolit Metropolde Politik etkenlerin
Ortasina cöreklenmis cikmazlara karsi Delikanlilik mücadalesi veriyorduk.
Memleket kaos icinde,köseyi dönen Kaptan,dönemeyen düsmüstü captan...
Her sey ama her sey Karaborsa,Türk halkinin olmazsa olmazi olan Milli gidasi
Ekmek bile uzun kuyruklar neticesi alindigina göre,gerisini siz düsünün.
Yönetenlerin farkinda bile degildik,ne Süleymanin 33.dereceden Mason,ne de Ecevitin
Robert Koleji mezunu bir Sabatay hizmetcisi oldugunu bilmiyorduk.
Süleymana "Baba",Ecevite "Karaoglan" deniyordu.
Türkese "Basbug",Erbakana "Hoca"deniyordu.
Bu karmasada birde "Laiklik"denilen bir zillet vardi.Sanki Nuhun gemisinin hangi
Dagda oldugu bilmecesi gibiydi.Kimse kesfedemiyor,tanimini yapamiyor bir o kadarda
Sistem tarafindan korunuyordu.Her kim gelirse gelsin basa,"Laiklik sen putumsun cok yasa"
Diyordu.Ne yalan söyliyeyim,eskiden beri Allah haric,manasini ve icerigini
Bilmedigim her sey bana itici gelirdi.
Nefret ederdim bu Laiklikten ,halen de öyle
Nerde Halkina uzak godos,sosyete gecinen kokana,Aydin gecinen satilmis varsa, hepsi Laikti.
Üstelik sanatcisindan alda,Tiyatro,Gazateci,Sinema,ne kadar Ünlü var ise hepsi Devrimciydi.
DEvrimci olmalarina devrimciydi de,Yasamlari,Icraatlari Halka uzak,Türke yabanci
Lüks kafelerde takilan,Lüks yasayan insanlardi.Kisacasi o dönem,devrimcilik
Solculuk,Aydin ve zengin,sagcilik ise yobaz ve fakir görünümümdeydi.Ne kadarda tezat degilmi?
Vatana Millete ait güzel bir söz dediginde"Fasist"damgasi yeniyordu.Dinden Imandan Islamdan
Bahsedildiginde"yobaz ,gerici"deniyordu.Garip olanda neden se,isci,köylü,gariban
denilince,"Devrimci"oluyordu.
Bir o kadar saskinlik duydugum ise,"Fasist"dedikleri Ülkücülerin,ne Vatandasa
Ne Askere,Ne Devlete ne de Devletin bir Polisine tek kursun SIKMADAN mücadele
etmeleriydi.Tam aksine Milli degerlerin yogunlastigi her yerde onlar vardi.Milli
Maclarda,Kibris davasinda,Azarbaycan ve Türk Cumhuriyetleri Politikasinda
SEhit Cenazelerinde,Ermeni diyasporasiyla Yurtdisinda verilen mücadelelerde.
Evet onlar Türkiyenin cikarlari ve Manevi degerleri olan her yerde vardi.
Yaman bir celiskiydi bu.Yinede onlara"Kafatasci"deniliyordu."Fasist"deniyordu.
Aklim bir türlü almiyordu.Üstelik bu Davanin lideri Alparslan Türkes ede
Fasist deniyordu.Ülkücüler ölümüne "Basbug"dedikleri liderlerine sadikti
ve bir tek parmak isaretiyle ortaligi kan gölüne cevirebilirlerdi.
Birde Akincilar vardi,yani Erbakancilar.Ara sira Cuma namazin da,ya da yolda karsilastigimiz
Arkadaslardan,Akinci olanlarla Diyalog kurar ve tartisirdik.Onlar sadece
Dine sahip cikip,Vatan ve Bayrak konusunda ses cikarmazlardi.Kisacasi
Koministlerin Namaz kilan kardesleriydi.Ya da Koministler onlarin
Namaz kilmayan kardesleriydi.Onlarda Ülkücüleri Koministler gibi
Irkcilikla suclarlardi.
Basbug ise sabirli,kararli ve cok temkinli olarak haraket ediyor,Ülkücüleri
Devamli sukünete cagiriyordu.Gercekten dedikleri gibi Fasist olsaydi
Tek isaretle,o dönemlerde Ülkenin yari nufusuna sahip olan Ülkücülerin
Neler yapacagini düsünebilmek bile korkutucu geliyor insana.Bunun
yani sira,yine vurulan,ölen,iskence gören,hor görülen Halk arasinda
Mafya görülen hep Ülkücülerdi.
Bir seyler tetikliyordu,Bir seyler vardi yönlendiren bu düzeni.Canlarini
Milli davada hice sayan bu Ülkücüleri,birileri öcü olarak medya ve basina
gösterip bile bile harciyordu.
Devrimci denilen komunistler ise,Banka soygunlari,Devletin her kesimine saldiri
Askeri ,Polisi sehit edip,Türkün tüm manevi degerlerini yok sayarak,hakaret ederek
Mücadele ediyorlardi.Iste yine yaman bir celiskide burda yatiyordu.
DEvrimci/kominist kesim,medya da basin da,Kahraman gösteriliyor,Agitlar yakiliyor
ve gizliden hep destekleniyordu.
Amerikanin aldigi her karara Ülkücüler rest cekerken,Avrupanin her kararina ve Türkiye aleyhine
olan tavirlarina Koministler destek veriyordu.Asker vuruyor,Polis vuruyor
Vatandasi öldürüp Avrupa ya kaciyor,ve Avrupada palazlaniyor saklaniyor,aklaniyor
Bunlarin adida Kominist ya da devrimci oluyordu.
Ve...aniden Askeri bir darbe.1950 lerden beri,Amerika emriyle hareket eden Türk ordusu
is basinda.Aslinda Ordu dedigimiz,bizim evlatlarimiz.Orduyu yöneten sinif desek daha yerin de olur.
Darbecilerin ilk isi,yine Ülkücüler,Kacan kaciyor,kacamayan da yakalanip Mamak cezaevine konuyor.
Tabiiki bu sirada ,koministlerden de ayni sekilde olaylar yasaniyor.
Ve akla hayale gelmeyen ,bu gün artik basinda da medya da da acikca konusulan ,
yargilanan o Meshur Iskenceler,Idamlar...
Yine isin garip tarafi su;Ülkücülerin coguna sorulan soru sucun ne?..koca bir hic
ve iskenceyle zorla kabül ettirilen suclar neticesinde gelen Idamlar.Darbe Her hangi
Bir suctan aranan Ülkücüyü yakalamadi.
Ülkücü olduklari icin yakaladilar.Buraya dikkat cekerim.
Komunistleri ise isledikleri suctan dolayi yakaladilar.
Ne oldu?...Sistem Ülkücülerin Milli duyarliligini kullanarak onlarin cogunu ,memleket meselelerinde
kullanmak üzere görevlendirdi.ÜLKÜCÜ GÖREVI VATAN GÖREVI BILIYORDU.Karsiliksiz kabül etmisti
Lakin Sistem bu görevi ne icin verdigini,görevinin bittiginde onlari,nasil bir akibetin bekledigini
cok iyi biliyordu.Netice de de öyle oldu.Bir kesim gözü kara Ülkücü Yurt disina gönderildi
Görevleri,Ermeni diyasporasi ve Türki Cumhuriyetlerinin cikarlari icindi.BUnu Isteyen
Orduyu yönetenlerin Aga Babasi ABD idi.Ve bu gözü kara Ülkücülerin sayesinde Yurt disindaki
Diyaspora cok agir bir yara alip püskürtüldü.
Öte yandan ayni dönemlerde,asli kominist olan ama Sistemin adamlari oldugu icin,tutuklanmayan
Sözde aydinlar,Türk Politikasinda ve Medya da cirit atip gerek kalemleriyle,gerekse gizli
Dostlariyla hareket edip,Ekonomi ve Siyasette sözü gecen bir güruh haline gelmislerdi.
Darbe dönemi bitmis,Ülkücü liderler ve dava pasifize edilmis,asilmis kesilmis,
cogu Sistem tarafindan kullanilmisti.Sahne de yine ABD nin istedigi ve hic bir zaman
Türkiyenin lehine olmayan bir idari sistem gelmisti.Cekic güc Güney doguya yerlestirilmis
ABD ve Emperyalizmin istedigi kuklalar secilmis,dünün koministleri Medya da cirit atiyordu.
Ayni Tarihte ABD Emperyalizminin usagi Iran Sahi Pehlevi,
Imam Humeyni tarafindan yapilan Islami bir devrimle ,cöküm,ve sürgüne gitmisti.
Bu Islam devrimi,Mazlum dünya müslümanlari ve halklari karsisinda cok sempati uyandirmisti.
Asirlar sonra ilk defa ismi"Islam"diye anilan bir Cumhuriyet kurulmustu.
Tam bu dönemde Türkiye de de ,bu Islam devrimine cok sempati duyan bir genclik ve kesim
Türemeye baslamisti.Iran da bos durmuyor,kendi Rejimini ihrac etmeye devam ediyordu.
Tam o esnada Hizbullah örgütlenmeleri baslamisti.
Birden bire yer alti dünyasi "Baba"lari türemisti.Ve bu Baba lar,Sistem tarafindan korunuyor,
yönlendiriliyordu.
Tam bu dönemde,Sistem tarafindan yurt disinda ve yurt icinde Milli duyarliliklari
kullanilarak sömürülen Ülkücüler,Ortamin "kenarda gezip,düne kadar askere polise kursun sikan
Koministlere" kaldigini görünce;Isyan edip cetelestiler.Dünün devrimcileri halkin yaninda,garibanin yaninda,
Ezilenin,mazlumun yaninda olan Koministler,halktan harac aliyor,uyusturucu,kumar,ve gayri mesru her islerle
Ugrasmaya baslamislardi.Ülkenin kaymagini yiyorlardi.Düne kadar "Tek yol devrim,yasasin halklarin özgürlügü"
Sözünü eden Devrimciler,savunduklari halka karsi sömürüyü kendileri yürütüyordu.
Iste böyle bir ortamda yer altina cekilmis,sürgüne gitmis,mapustan cikmis,
Sistem tarafindan kullanilip atilmis olan Ülkücüler,tek tek ortaya cikip,ugrunda ölümü
göze aldiklari memleketlerindeki bu yagma ve haksizliga isyan edip,büyük bir
rekabetle Harac /cek senet dünyasindan ,en büyük pasta payi almak icin cetelestiler.
Rant büyüktü.Pasta cok kaymakli ve kolaydi.Solcu ceteler,Ülkücülerin gücü karsisinda,Kürtcü
Cetelerle birleserek mücadeleye devam ettiler.
Devami var...
YORUMLAR
Abicim tam bir Türk siyaset tarihi okudum .. Laiklik konusu hariç tümüne aynen katılıyorum.. Ülkemizde sağcı-solcu.. Alevi- sünni.. kürt -Türk..laik- anti laik gibi saçma sapan kavramlar getirip ve bu kavramları bizim halkımıza yafta yapanlar utansın..Abicim ,yazını okurken o günleri yaşadım.. Bu ülkede yaşayan herkesin tek ülküsü ..bölünmez vatan bütünlüğü olmalıdır.. artık bu tür oyunlara hiçbir gencimizin gelmemesi tek dileğim.. çünkü ; ha devrimci ölmüş, ha ülkücü .. ikiside bizim evlatlarımızdı..bunun örneklerini yaşadık.. kardeşlerden birisi ülkücü, diğeri devrimci olanlar vardı.. hangisine sevinelim öldüğü zaman.. tabiiki hiç birisine..Harika yazın için kutlarım Abicim.. sevgi ,saygı ve selamlarımla..
Değerli yazı dostu. Uzunca anlatmışsın yarıdan çoğunu okudum. Öncelikle açık sözlülüğünden dolayı teşekkür ederim. Ancak Yoksullar sadece sağcılar değil . Halk zaten her zaman yoksulluktan nasibini almıştır. Bunun sağcısı solcusu olma. Solcular da hiç bir zaman çok fazla zenginlik içerisinde olmamışlardır. O senin dediğin Burjuva üst tabaka her dönemde kim yukardaysa onun fikrini savunur ourlar. O zaman solcular çoğunlukta olduğundan aydın ayaklarına takıldılar. Şimdide Ak partili lerin fikirlerini savunur oluyorlar farkındaysanız. Yanan dönen düzeni kurulu insanlar hiç bir zaman solcu olmadılar. Hep çıkararının peşinde gittiler. Bu ülkede insanlar birbirlerine düşürülüyor. Her iki taraftanda memleketi için canını vereler oldu. Kaybolanlar oldu. Bizi ilgilerdiren bence halkın ne durumda oluşudur. İyi geceler. Saygılar