BİR GAVURDAĞLI'NIN AMERİKAN MACERALARI-20
Konuşmalar böylece uzayıp gitti.Hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı.Saat yirmi gib olmuştu.Richard amca ;
-Ne dersiniz evlatlar vakit tamam sayılır herhalde.Şimdi gitmenin tam zamanıdır.Hava serinlemeye başladı.Hadi bir an önce toparlanalım ve yola çıkalım.Hem Sarah teyzeniz de beni merak etmeye çalışmıştır.
Hızlı bir şekilde etrafı toparladık.Baygın şekilde duran Alfred’i arabanın arka koltuğuna dikkatlice uzattık.Üzerini güzel bir şekilde örttük.Monika arabanın ön tarafına oturdu.Richarda amca’da Alfred’in ayaklarını kaldırıp bacaklarının üstüne uzatarak o şekilde arka koltuğa oturdu.Bende direksiyona geçtim.Bismillah deyip arabayı çalıştırdım.İstikamet Richard amcanın köyü idi.Richard amca yolu tarif edecekti.İçimizde korkuyla karışık bir heyacan vardı.Ana yola doğru inerken Richard amca:
-Talip evlat sağa dön,Denton yoluna doğru devam edelim.Ben sana tarif edeceğim.Korkma.İnşallah Allah bize yardım eder de bir polise veya ihbarcıya denk gelmeden yolumuza devam ederiz.
-Tamam Richard amca,dedim
Ana yola çıkmış hızla ilerliyorduk.Richard amca yaklaşık yarım saatlik bir yolumz olduğunu söylemişti.Hiç kimseden çıt çıkmıyordu.Sadece arabanın motor sesi ve arada yoldan geçen araçların sesi duyuluyordu.Karşımızdan tatlı esen bir rüzgar üstü açık arabamızda daha rahat hissediliyor,Monika nın uzun saçları Dallas gölünden esintilerle rüzgarda savruluyordu.Yaklaşık yirmida kika seyrettikten Dallas Gölünü gösteren levhaya yaklaştığımız da Richarda amca:
-Evlat bu levhadan sağa dön,doğru devam et bir on dakikalık yolumuz daha var.Zaten göle de yakındır."lincoln Village" diye bir levha göreceksin oraya kadar devam et.Ordan sola döneceğiz.Sağ kolunun üzerinde iki katlı bahçeli sarı boyalı bir evin önünde duracaksın.Bahçe kapısı üzerinde numara 05 yazar.
-Tamam Richard amca sen merak etme,deyip yola devam ettim.Yaklaşık on dakika kadar sonra Richard amcanın sarı boyalı evinin önünde idik.Hemen arabadan indi.Bahçenin büyükçe bir tahta kapısı vardı.Onu sonuna kadar açtı ve içeri geçmemizi işaret etti.Arabayı evin giriş kapısı yanına kadar iyice yanaştırdım.Bu arada Richard amca evin zilini çaldı.Az sonra saçlarına ak düşmüş yaşıl şirin bir teyze kapıyı açtı.Kapıda Richarda amca ile bizleri görünce biraz şaşırdı.
-Richard nerelerdesin?Meraktan öldüm evde.Sığırlar çoktan geldi,arkalarından seni göremeyince çok korktum.Başına bir şey mi geldi acaba tanrıya dua ediyordum.Şükür ki geldin.Kim bu yabancılar bir sorun mu var acaba?
-Hikayesini anlatırım Sarah.Sen istersen içeriye hemen güzel bir yatak hazırla bir yaralı arkadaşımız var.
-Öyle mi,hemen hazırlıyorum Richard,beş dakika içinde hazırlarım şimdi.
Az sonra Sarah teyze bizleri içeri davet etti.Richard amca :
-Hanım şu dışarının ışıklarını söndür istersen,konu komuşunun dikkatini çekmeyelim.
Bu arada ışıklar kapandı ve çevra aydınlatmasının ışığından istifade ederek Richard amca ile ben Alfred’i dikkatlice içeri aldık ve Sarah teyzenin hazırladığı yatağa yatırdık.Richard amca:
-Evlatlar elbiseleriniz falan varsa onları da içeri alın.Sanırım bir süre bizde m
safir kalacaksınız,dedi.
-Monika ve ben arabadan elbiselerimizi alıp içeri geçtik.Oturma odasında ayakkabıları çıkarıp koltuklara şöyle bir oturunca vücudumuzun ne kadar da yorulmuş olduğunu hissettik.Richard amca bizi eşi Sarah teyze ile kısaca tanıştırdıktan sonra
-Hanım misafirlerimiz tanrı misafiri,korkacak bir şey yok.Şimdi sen bizlere ne var ne yok bir şeyler hazırla.Çok yoğun bir gündü.Oldukça acıktık.Arkasından da şöyle tavşan kanı bir çay yap ta yorgunluğumuz gitsin.Talip bey çaysız yapamazmış .
Çay lafını duyunca gözlerim birden açıldı.Yemeği dahi unuttum bir an.
-Sarah teyze bir Dallas çayı içelim de kendmize gelelim,dedim.Hep birlikte gülüştük.
(Devamı gelecek...)