- 912 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Çok korkuyorum!...
Sana pembe dantelli yakışır dedi ama benimki siyah olsun… Karalar bağlamak için mi dedim, eğer öyle ise aman gözünü seveyim, ekmeğe yağ sürmüş oluruz!
Yok dedi, favori rengim siyah ve kırmızıdır… Bana en çok onlar yakışır!
İç çamaşırı mı? Yok canım, türbandan konuşuyoruz…
Hoş, türban takanların iç çamaşırlarını da hep merak etmişimdir ya, neyse, konumuz o değil!
Konumuz o olmamasına rağmen, yine de hep şunu düşünmüşümdür: kadınlar bir şekilde türban ile belirledikleri yolları gösteriyorlar da, erkekleri neden kamufle oluyorlar? Yani, takke takmadıkça, el sıkışmadıkça, konuşmadıkça anlaşılmıyorlar…
Neyse…
“Neyse” genelde bu konuda konuşmayayım artık daha fazla, konuşursam acı konuşurum, ama ortamı germeye gerek yok şu anda anlamındadır, literatürümde…
Takılan eşarplara, bağlanan yemenilere, yazmalara hiç art niyet beslemedim ama nedense türbanı hiç ama hiç sevemedim!...
Kim bilir, yıllar öncesinde, hani şu tek tük türbanlı kadınlarımızı gördüğümüz, henüz üniversite öğrencisiyken ben, üşenmeyen hesap edebilir, 44 yaşımdayım şu anda, film izlemek için sinemaya gitmişken sevgilimle, ki sonradan oğlumun babası olmuştur, ön sıramızda oturan türbanlı bir genç kızımız yanında sevgilisi midir, nişanlısı mıdır, bilinmez, film izlemek yerine bize karanlık bir sinema ortamında film izleme yerine neler neler yapılabileceğini izlettirmişlerdi, de… Ara verilip, ışıklar yandığında edepten dolayı kolları bile birbirlerine değmemişti de…
Işıklar söndüğünde ise…
Neyse...
Şimdi efendim… Saçlarımı örtmek istemem ben!... Çirkin de dursalar, kirli de olsalar… Haa… Allah korusun, kemoterapi görür de, dökülürse tümü saçlarımın ve de peruk almak için yeterli param olmaz ise, evet, o an için bu bir alternatiftir ki, umarım yaşamak durumunda kalmam!... (Ki zaten o da saç örtmeye girmez, örtecek saçım kalmamışken, kelimi kapatmak olur ki… Yararı hem kendimedir, hem de benimle göz göze gelenlere…)
Eeee… Örtme canım, sana örtün diyen mi var diyenler varsa eğer diye yazıyorum: Hiç düşünmüş müydük dinin siyaset alanına gireceğini, hiç aklımıza gelmiş miydi başbakanımızın ve de cumhurbaşkanımızın bunu savunacağını?
Yok canım, demiştik, bu kadar da olamaz!...
Olacağı söyleyeyim: Bu bir geçiştir, birkaç ay süresinde, bilemediniz bir yıl içerisinde, on kadın çalışıyorsa, atıyorum bir iş yerinde, yedisi türbanlı olunca ve türbansızlara aba altından sopa gösterilmeye başlanmışsa, çalışıp para kazanmaz ise çocukları yeterince beslenemeyecek bir ana ne kadar dayanabilir türbana?
Kızamam da ben bu kadınlara!...
Para!... Öyle bir kuşatmış ki bizleri!... Hoş, bunu sağlayan da bizleriz bir yerde…
İnsanlar!... Hayvanların yok ki böyle dertleri…
Tasması mavi olmuş, ya da kırmızı deri… Ona ne ki?
Allah… Tanrı… Yaradan…
İnce ince vermiş kodları…
Her bir varlığın doğası ayrı…
Türbanlı hanımların köpekleri, biliyorum konumuz bu değil ama, düşünmeden edemiyorum, açıkta mı gezer edep yerleri?
Yok… Korkmaya başladım ben!... Bu gidişten…
Korkarım Allah, Yaradan,Tanrı… Adı her ne ise… Bana göre “Bir” …
O da korkmaya başlamıştır “İnsan” sıfatıyla oluşturduklarından… Muhtemelen…
Verilen vicdanın böyle boşa harcanacağını düşünmemiştir, sanırım…
Son gönderdiği kitabın, ki, öncekiler anlaşılmadı diyedir, muhtemelen, böyle yanlış yorumlanacağını…
Beynini kullansın, sevgi ve barışı bulsun, adaleti bulsun diye oluşturmuşken insanı, yarattığı en yırtıcı hayvandan bile daha yırtıcı olmasını beklememişti sanırım “insan” diye adlandırdığımız yaratılanın!...
Yok!... Türban takmaya niyetim yok!...
Ama iki saat önce izlediğim bir video var ki… Tüylerim hala diken diken…
Başını örtmeyi reddeden bir genç kız, ilahiler(!) eşliğinde taşlarla öldürüldü…
İlahiler ne diyordu, bilemem!... Arapça bilemiyorum, maalesef…
Tahminen, sevgiden… Hoşgörüden… Adaletten… Tercihlerden söz ediyordu…
Bilemiyorum ama, Allah daha fazlasını söylemez, istemez gibi geliyor bana!...
Allah’a dayanarak, O’nun adına, bir genç kızı sokak ortasında taşlayarak öldürmek…
Başını örtmeyi reddetti diye…
Neyse….
Offf… Neyse….
Gülgün Karaoğlu
Ocak,28/08
YORUMLAR
Okudum...vede anladım...
''''Takılan eşarplara, bağlanan yemenilere, yazmalara hiç art niyet beslemedim ama nedense türbanı hiç ama hiç sevemedim!...'''''
Ve Anadoludaki kadınımız yıllardır başını saydığınız nesnelerle bağladı... türban denen o şey yoktu ve
bilmezlerdi..
''''Allah’a dayanarak, O’nun adına, bir genç kızı sokak ortasında taşlayarak öldürmek…''''''
Ya bu kelimeye yazmak istedim sonra vazgeçtim, bende burada taşlanırım diye...
Kutluyorum kalemi ve düşüncelerini...katılıyorum..
SEVGİYLE...