- 1738 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
KADIN OLMANIN DAYANILMAZ AĞIRLIĞI
“ Çiftlerin, karşılıklı anlaşmaları sonucu, boşanmalarına karar verilmiştir.”
Hakimin sözünü bitirmesinin ardından, çifler, avukatları ile birlikte ayağa kalkarlar ve mahkeme salonundan çıkarlar. Kaç yılsa evliliğin süresi, bitmiştir. Çiftler, medeni lerse el sıkışırlar, esenlikler dilerler, birbirlerine ve dönerler arkalarını, ayrı yönlere doğru giderler. Medeni değillerse; el sıkışma olmadan ayrı yönlere giderler. Sabit olan; gidilen ayrı yönlerdir…
Erkek, arkasını döndüğü andan itibaren,değişen bir şey olmadığını görür, hayatında.
Kadın, arkasını döndüğü andan itibaren, çok şeyin değiştiğini görür, hayatında: Soyadı.
Öyle nalet birşeydir ki bu soyadı… Yapıştığı yerden kazıyamaz, silemez kadın.
Zaman içinde kadın, silemeyeceği tek şeyin soyadı olmadığını anlar. Öyle çok şey vardır ki… Öyle çok şeydir ki hayatın içinde…
Kadın; ne olduğunu, ne kadar çok anlamlar taşıdığını boşandıktan sonra anlar:
Anadır…
Çocuğudur, birilerinin…
Arkadaşıdır, diğerlerinin…
Ve
Kendisidir…
Yaşanmamışlıklarıdır…
Yaşamak istedikleridir…
Boğazında düğümlenenlerdir…
Söyleyemedikleridir…
Söyleyebildiklerinden çok fazlasıdır…
Hayat, erkek için, yolunda akıp giderken; kadın, değişime uğramaktadır. Eş değildir artık: Dul’dur. Şimdilerde Bekar deniyor. Kadının ruh halini yumuşatmak amacıyla, sanırım. Ne değişiyor derseniz, bilemiyorum…
Kadın, nüfus cüzdanını değiştirir.
O güne kadar süregelen tüm resmi işlemlerini, yeni soyadı ile yeniler. Hatırlayabildiklerini, tabi ki. Diğerleri için vukuatlı nüfus evrakı almak zorundadır. Bu evrak’ın geçerlilik süreci; altı aydır.
Erkek, yeni bir hayata yelken açar, özgürce.
Kadın, duraklama devrindedir. Kime güvenebilir? İçinde yaşayamadıklarını, kiminle yaşayabilir, paylaşabilir? Onca sene, bir tek erkeğe kadınlık yapmıştır. Kime, ne yaşatabilir, ne yaşayabilir? Çocuklarına ne der? Arkadaşlarına, nasıl anlatır? Ya annesi, babası? Ablası, ağabeyi? Lanet olsun mu demelidir, inat edip yaşamaya mı çalışmalıdır?
Sorular, sorular…
Kadın, bunalır…
Bunalmak; insan hayatında, büyük bir boşluktur. Hele ki o insan bir kadınsa…
Kadının hayatına, biri girer. Tüm boşluklarını doldurur. Bütün imkansızlığına rağmen. Sonra… Sonrası, tam bir kabustur, kadın için…
Yaşamak istediği / Yaşamasına izin verilen…
Kimse, çocukları dahil, annesi-babası dahil, arkadaşları dahil; Ne yapıyorsun? Demezler. Akıllarına gelmez, sormak. Ama hayatına biri girdikten sonra, garip bir işarettir bu, bir anda herkes gözünü diker, kadının hayatına.
Kadın, anlamaz. Anlamadığı; o kişinin hayatına girişi ile kendisinde meydana gelen değişimdir. Kadın, gizlediğini zannederken değişiminin yarattığı farklılıkları gözden kaçırır. Mutludur! Ne büyük değişim… Dul ve yalnız bir kadın; çocukları, ailesi, arkadaşları dışında Mutludur! Oysa onların, onu mutlu etmelerine imkan olmayan bir zamanda! Bu işte bir gariplik olmalı. Bu kadın, bize rağmen mutluysa, bunun bir tek izahı olmalı: Hayatında biri var… Aman Tanrım, derhal engel olmalıyız.
Birbirinden habersiz insanlar, elbirliği yaparlar ve kadının hayatını, ablukaya alırlar. Neredesin? Ne yapıyorsun? Nereye gittin? Kiminle gittin? Biz o kişileri tanıyor muyuz? Ve benzeri sorularla, kadının üstüne gelirler.
Kadın, bunalır…
Lanet olsun, der…
Yalnızlığına geri döner.
Aradan günler geçer…
Üstüne gelenlerden biri bile Nasılsın? Diye sormaz.
Olmasını istedikleri gibidir, kadın: YALNIZ…
Ve
Erkek, hayatındaki kadını tanıştırır; çocukları ile, ailesi ile…
HERKES MUTLUDUR…
Eser Akpınar
28.04.2012
Urla
YORUMLAR
KADIN OLMANIN DAYANILMAZ AĞIRLIĞI,:))
en çok da kadının kadına yaptığı,baskı ve engellere şaşarım her durumda.
ne dersiniz,önce kadın kendini özgür bırakmalı mı?
bir söz ,hacı bektaş veli türbesinde okumuştum.
amacın kamil insan olmak sa diyor ...
ve sıralıyor uzun uzun
bende iz bırakan ,:) neden bilmem.
"gördüğünü unut görmediğini söyleme"
teşekkürler eser hanım.
hep derim ya yazı ve şiirleriniz beni bana irdeletiyor hep.olması gerektiği gibi
Eser Akpınar
Sevgili Eser Hanım yazınız yine çok değerliydi. Kadın olmak güzel olduğu kadar zor da. Kadın nazik ve hassastır ama bir o kadar da güçlüdür.
Yine dört dörtlük bir anlatımdı. Sizin hem yazılarınıza hem kişiliğinize hayranım.
Teşekkürler güzel ve anlamlı paylaşımınız için.
Sevgilerimle.