1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1019
Okunma
Kabul etmem lazım kimse yola başarısızlık düşüncesiyle çıkmaz. Başlangıç çizgisinde adımlar hep güçlü ve emin atılır…
Ama nereye kadar?
En baştaki kadar güçlü müyüzdür ortalarda?
Yorgunluğumuz ve direncimizi değerlendirdiğimizde hangisinin karakteri daha ağır basar?
Ama nereye kadar?
Bir boks maçı hayal edin… beynimizi ring alanı kabul edersek inanç ve inançsızlığımızı da bu ringe alacak olursak gerçeklik duygusuna bir adım daha yaklaşmış oluruz. Ortalardaki inançsızlıkla eş orantıda başarıya ramak kala kaybediyoruz.
Kabul etmeli ki kişinin en büyük düşmanı kendisidir. Kendi iç sesimiz başarısızlığı kabul ettiği zaman dış etkenler ne kadar kaldırmaya çalışsa çalışsın yenik düşmüşüzdür.
Etken biziz… kendimizi edilgen hale getiren yine biziz. Ne kadar umutlu olduğumuzla ilgilidir karanlığı aşma konusundaki başarımız.
Haklılığımı dile getiren en önemli kanıtın kendim olduğumu düşünüyorum.
Yaşadığım her duygunun bana kattığı ve benden aldıklarını düşündüğümde en sıkı kanıt kendimle yüzleştiğim an oluyor.
Yıkamayacağımız tek duvar kendi duvarımız.
Bu duvarı korkularımızla besledikçe ileriye dönük başarı planları çizmek plansız bir biçimsizlikte ilerlemekten ve hayal ötesi ütopya yaratmaktan başka bir şey olamaz
Sevgiler
Yasemin YILMAZ
26.04.2012