- 514 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Sen de kimsin?- 1
Kaç kaldırım taşı saydım, hatırlamıyorum.
Tek bildiğim geçtiğim yolun başında bir elektrik direği ve yanında da baharın gelişiyle uykusuna yenik düşen kara bir köpek. Kara kedi olsaydı saçımı çekip batıl saçmalıkların birini daha tekrarlamaya, adımlarımı daha simetrik bir şekilde atmaya yönelebilirdim. Daha güzel olmayı isteseydim evin yakınında indirime girmiş bir mağazaya gidip en şık kıyafetleri alabilirdim. Boş sandığım kalbimi yan komşumuzun ortanca oğlunu severek doldurabilirdim.
Yakın zamanda sohbet ettiğim umut vermekten korktuğum birini kandırabilirdim hatta. Sevginin intikam alıcı gücünü onda kullanıp bütün kırıcı sözcükleri savurabilirdim. Her zamankinden daha fedakar olmayı deneyip bencilliğimi yok edebilirdim.
Bir gece eve yakın mesafede bulunan çocuk parkına gidip dakikalarca yetişkinlere ait olmayan korumalı salıncakta sallanabilirdim. Sallandım da, hem de hızımı her seferinde daha da arttırarak. Daha da çoğalarak azalabilirdim belki bazı yüreklerde. Defalarca üstümde gezinen gözlere dönüp tebessüm edebilirdim. Ağlamanın yenilgi olduğunu kabullenmeseydim şayet hıçkıra hıçkıra mesken tutabilirdim köşe başlarını.
Bir geceliğine çocuk olabilirdim belki.
Herkesten uzak herkesten gizli çocukluk arkadaşlarımı anımsayıp ağlayabilirdim henüz benimseyemediğim bir şehirde yalnızlığı arşınlarken. Yoldan geçen bir gencin yardıma ihtiyacınız var mı sözüne karşılık;
“Evet, var. Yardıma o kadar çok ihtiyacım var ki anlatmaya yetecek kadar cümlem yok.Okumadım ki o kadar. Kitaplığımdaki hiçbir kitabı yaşayarak okumadım ki ben. Hep daha çabuk bitsinler, bazılarını ise iki kere okuduğum için hepsini yaşayarak okumadım ki.
Yardım edebilecek misin gerçekten, o zaman salıncağımda daha hızlı sallanmamı sağlayabilir, gözlerimde daha bir çocuk olabilirsin.” Diyebilirdim.
Gece boyunca sokak sokak dolaşıp asla bulamadıklarımı süre tanımaksızın aramaya çalışabilirdim.
Kaç merdiven çıktım bilmiyorum,
Saymadım da.
Kaç sokak dönüp dolaştım gelmiyor aklıma,
Zira dolaştığımdan da emin değilim aslında.
Ayaklarım hep bir yerlere giderken aklım hep bir noktada mıhlanıp kalmışken neye yarardı kaç sokak gördüğüm, kaç gün geçirdiğim.
Ayrılıkları sevdaya dahil eden şaire bile kızmıyorum ki;
O bile yalnızlığına ortak etmeden yaşadı gitti her şeyi.
Ama yalnızlıkla daha bir barışmış,
Kalabalıklara daha bir uzak;
Gitti.
Oysa iki kişilik bir yalnızlık olamazdı ki,
Yalnızlığı hep tek kişilik sayardı başka bir şair.
Ne haklıydı, ne cömertti bunları söylerken.
Kısa yazardı ama uzundu anlattıkları;
İki cümle yazardı anlardık yalnızların hep tek kişi olduklarını;
Bitti.
Hiçbir söz uzatmaya gelmezdi.
Kaç sözcük tükettim; bilmiyorum.
Hesabını yapmıyorum da kaç kişi geçiyor aklımdan; inanın ki hiç saymadım. Hep geçmişe dönük izler bırakan iki üç insandı beni hüzne boğan; artık takmıyorum da kafama.
Hep daha çok okuyor, daha çok anlamaya çalışıyorum. Hep daha çok yoruluyor daha çok meşgul ediyorum kendimi, hep daha çok koşuyor daha çok nefes alıyorum.
Daha çok ,hep daha çok……
Sözünü etmedim hiçbir kırıp dökmüşlüğün, hep daha çok şairdim hep daha çok yazdım…
Kaç kez gönderdim seni gecenin bir yarısı yüreğimden
Ve sen kaç kez çaldın bir bahar sabahında kalbimi hatırlayamadım.
Kapıyı her açışımda bahçedeki ağaçların baharla birlikte kucaklaştığı yapraklara bakıp,
Gülümsedim ,üstelik ağladım…
Beklemek bu kadar güzeldi de,
neden ben şimdi anladım?
Tam 125 merdiven çıktım bugün,
831 kaldırım taşında yürüdüm.
4 saat aralıksız oturdum,
3 saatte bir kitap bitirdim,
Ve tam bir saat nasıl oldu da yolculuk ettiğim otobüste kuşun pencereye çarptığını, -üstelik benim oturduğum koltuğun penceresine- düşündüm.
Öyküler kurdum, cümleler sıraladım.
Denemeler yazdım çizdim.
Pencereden baktım şimdi;
Biraz akşam ayazı vurdu bizim mahalleye, biraz da yalnızlık,
İnsan seslerinden çok köpek sesleri abluka altına almış bu küçük kasabayı.
Kaç gün oldu bilmiyorum;
Ama kaç gün kaldı adım gibi aklımda.
Saatler aldı başını gidiyor.
Herkes gidiyor,
O gitti.
Üst kat, alt kat, yan daire bomboş.
İçim öyle ıssız ki,
Kalabalıklar arıyorum.
Bu kaçıncı gece dedim,
Bu kaçıncı serzeniş,
Kaçıncı dönüm noktası,
Fısıldadı, korktum.
“Daha yolun başındasın.” dedi…
1 gün 2 saat 27 saniye…
Kaç günüm var dedim.
Güldü.
…
YORUMLAR
Süpersiniz yine:)) Bir sihir diliyorum sizden:)))
Sihirli Kalem
sizin yorumlarınız çoğaltıcı bir güç;
bunu yapabilmem için... :))