- 664 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
DEĞDİ SAÇLARIMA BAHAR GÜLLERİ
23 Nisan Günü Çatalca’daki AZİZ NESİN VAKFI o gün yine yediveren güllerinin istilasına uğradı şakır şakır yağmurun yerine...
Yürekler her geçen gün daha da anlamlaşarak artan sonsuz bir sevgi ve minnetle YAD ettiler Onu yine yediden yetmişe…
İnsanoğluna has bir dürtüyle merek ettiler yine, açılan yedi kabir yerinden hangisinde kendilerine muzipçe gülümsediğini…
Biliyorlardı oysa hem kendilerinin hem gelecek kuşakların kalplerinde yaşayacağını sonsuza dek…
Ve ideallerinde, amaçlarında, eserlerinde sönmeyen bir meşalenin ebediyen yanıp duracağını…
23 Nisan Bayramlarında çoğunlukla havanın yağışlı olduğunu o günleri yaşayanlar bilirler. Bir gün önce yağan şiddetli yağmur yerini güneşin yedi renginin parladığı bir sabaha bırakmıştı o gün…
Hayatımın en doyumsuz çocukluğunu yaşadım onlarla birlikte…Çekişmeli geçen türlü yarışmaların. Tiyatro-folklor-dans-şarkı gösterilerinin yanı sıra kız-erkek usta genç müzisyenler kurulan sahnede yerlerini alır almaz heyecan ve coşku doruğa ulaştı. Ben bir yandan zıplıyor bir yandan kızıma müziği dinletmeye uğraşıyordum cep telefonuyla…
Üç yaşındaki Tuba kalbimde taht kuranların başında yerini aldı olanca ciddiyetiyle.
Halat Çekme Yarışmasında ne giydiği şık bayramlık elbisesinin zarar görmesi, ne yerlerde sürüklenirken gözlüğünün kırılması, ne dizlerinin yaralanması ve ne de minicik ellerinin kanaması Onun o onurlu, kararlı ve savunduğu doğrultudan bir an olsun ayrılmasına engel olabildi. Benim bile ancak amigoluğunu yapabildiğim bu çok çetin yaraşmada çocuklar ipi karşı tarafa çekmek isteyen kocaman yetişkinleri defalarca mars ettiler.
Ne anılar, ne yaşanmışlıklar esip savruldu masmavi gökyüzüne dalga dalga…Güler yüzler, sımsıcak sözler, hiç nedensiz kucaklaşmalar, içten davranışlar “ölsem de gam yemem artık” dedirtti bana ölesiye bir mutlulukla…
***
Baldıran otu değil, bin bir çeşit çiçekti üstünde
açan…
Çelik paletler değil, sevgiydi dört yanında
bitimsiz gezinip duran…
Düdük değil, şen çığlıklarımızdı
soluksuz ötüp duran
Silahlar değil, defne ormanıydı
Seni sarıp sarmalayan…
KALEMDİN;
Aşk, şiir, sevgi, insanlık destanı yazan…