- 2013 Okunma
- 13 Yorum
- 0 Beğeni
Eğitim mi asalet mi?
Vaktiyle bir padişah ve veziri varmış. Bu padişah ile vezir, bir konu üzerinde ateşli ateşli tartışmışlar.
Padişah; eğitim önemli derken, vezir, eğitim önemli ama asalet daha önemli demiş. Padişah, vezire hiç olmadığı kadar kızıp, ülkenin dört yanına haber salmış. Ülkesinde ne kadar iyi eğitmen varsa hepsini sarayına çağırmış.
Her birine neler yapabileceğini sırayla sorup öğrenmiş. İçlerinden birisi şöyle demiş; bir kediye kahve servisi yaptırabilirim. Bu konu padişahın çok hoşuna gitmiş ve eğitmene hemen işe başlamasını söylemiş.
Altı ay gibi bir zaman içersinde eğitmen, kediyi kahve taşır konuma getirmiş. Olay ülke çapında çabuk duyulmuş. Padişah, kendi haklılığını ortaya koymak için bütün ahaliyi gösteriye çağırmış. Ve şehir meydanına padişahın tahtı taşınıp gösteri başlamış.
Eğitmen, kendi eliyle pişirdiği kahveyi tepsiye koyup kedinin eline vermiş. Padişaha kahve servisi yapmasını söylemiş. Kedi tepsiyi alıp yolu yarıladığında vezir, cebinde sakladığı bir fareyi yavaşça salıvermiş.
İşte o an olanlar olmuş… Kedi kahve tepsisini padişahın yüzüne fırlatıp farenin ardına düşmüş. Padişahla eğitmen kedinin ardından bakıp kalırken vezir; asalet! Asalet! Asalet!
Diye bağırmış.
24.04.2012 /Emine UYSAL
YORUMLAR
Emine UYSAL (EMİNE45)
Selam ve saygımla...
Selamlar
sonra o padişah o vezirin kellesini almamış mı o zaman padişah da asilmiş öğretim ile eğitim farklıdır
birine bir şey öğretirsin bilgi verirsin ama eğitim onun insanlığında hayvanlığını da kişiliğinide asaletini de eğitebilirsin onun için padişah asilmiş eğitilmiş eğer eğitilmemiş bir padişah olsaydı kendisine meydan okuyan vezirin kellesini alırdı.
sevgiler
sonra o padişah o vezirin kellesini almamış mı o zaman padişah da asilmiş öğretim ile eğitim farklıdır
birine bir şey öğretirsin bilgi verirsin ama eğitim onun insanlığında hayvanlığını da kişiliğinide asaletini de eğitebilirsin onun için padişah asilmiş eğitilmiş eğer eğitilmemiş bir padişah olsaydı kendisine meydan okuyan vezirin kellesini alırdı.
sevgiler
Emine UYSAL (EMİNE45)
selam ve sevgilerimle...
Değerli arkadaşlarım, böyle bir yazı yazmakla eğitimi küçümsediğimi düşünmeyin sakın. Aksine ben de; EĞİTİM! Diyenlerdenim. Lakin şunu da hep düşünüyorum ki, onca eğitim almış, kariyer sahibi bir insan nasıl olup da saygısız, hoşgörüsüz, bencil ve kırıcı olabiliyor. Kendini küçük dağların sahibi gibi görürken, çıkarları için harcayamayacağı insan yok gibidir(!)
Başka bir kişiye dönüyorum; o da eğitimli. Kariyeri çoğaldıkça nefsi küçülüyor. Kirli yüzlü çocuğun yanağından şap diye öpüp, tarak değmemiş saçlarını okşuyor. İnsanları dinliyor, zorluklar karşısında yardımcı oluyor.
Bir başka insan; mektep yüzü görüp tebeşir tozu yutmamış. Parmaklarını sayarak günlük hesaplarını yapıyor ama değil insanı, karıncayı bile incitmekten korkuyor. Hak’tan korkuyor.
Sonra, neden? diye soruyorum kıt aklıma. İkisi de aynı eğitimi almış, belki aynı işi yapıyor ama birinin çalımından yanına varılmazken diğeri dünya tatlısı. İşte burada şu devreye giriyor; aile terbiyesi ya da ASALET.
Bu konuyu geçen gün arkadaşlarla yaptığımız toplantıda konuşmuştuk, aklımda kalanları paylaşmak istedim.
Bu konu böyle uzar gider. Önemli olan güzellikleri görüp, doğrunun yanında olmak değil midir?
Görüşleriniz için teşekkür ederim.
Saygılar.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Başka bir kişiye dönüyorum; o da eğitimli. Kariyeri çoğaldıkça nefsi küçülüyor. Kirli yüzlü çocuğun yanağından şap diye öpüp, tarak değmemiş saçlarını okşuyor. İnsanları dinliyor, zorluklar karşısında yardımcı oluyor.
Bir başka insan; mektep yüzü görüp tebeşir tozu yutmamış. Parmaklarını sayarak günlük hesaplarını yapıyor ama değil insanı, karıncayı bile incitmekten korkuyor. Hak’tan korkuyor.
Sonra, neden? diye soruyorum kıt aklıma. İkisi de aynı eğitimi almış, belki aynı işi yapıyor ama birinin çalımından yanına varılmazken diğeri dünya tatlısı. İşte burada şu devreye giriyor; aile terbiyesi ya da ASALET.
Bu konuyu geçen gün arkadaşlarla yaptığımız toplantıda konuşmuştuk, aklımda kalanları paylaşmak istedim.
Bu konu böyle uzar gider. Önemli olan güzellikleri görüp, doğrunun yanında olmak değil midir?
Görüşleriniz için teşekkür ederim.
Saygılar.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Başka bir kişiye dönüyorum; o da eğitimli. Kariyeri çoğaldıkça nefsi küçülüyor. Kirli yüzlü çocuğun yanağından şap diye öpüp, tarak değmemiş saçlarını okşuyor. İnsanları dinliyor, zorluklar karşısında yardımcı oluyor.
Bir başka insan; mektep yüzü görüp tebeşir tozu yutmamış. Parmaklarını sayarak günlük hesaplarını yapıyor ama değil insanı, karıncayı bile incitmekten korkuyor. Hak’tan korkuyor.
Sonra, neden? diye soruyorum kıt aklıma. İkisi de aynı eğitimi almış, belki aynı işi yapıyor ama birinin çalımından yanına varılmazken diğeri dünya tatlısı. İşte burada şu devreye giriyor; aile terbiyesi ya da ASALET.
Bu konuyu geçen gün arkadaşlarla yaptığımız toplantıda konuşmuştuk, aklımda kalanları paylaşmak istedim.
Bu konu böyle uzar gider. Önemli olan güzellikleri görüp, doğrunun yanında olmak değil midir?
Görüşleriniz için teşekkür ederim.
Saygılar.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Başka bir kişiye dönüyorum; o da eğitimli. Kariyeri çoğaldıkça nefsi küçülüyor. Kirli yüzlü çocuğun yanağından şap diye öpüp, tarak değmemiş saçlarını okşuyor. İnsanları dinliyor, zorluklar karşısında yardımcı oluyor.
Bir başka insan; mektep yüzü görüp tebeşir tozu yutmamış. Parmaklarını sayarak günlük hesaplarını yapıyor ama değil insanı, karıncayı bile incitmekten korkuyor. Hak’tan korkuyor.
Sonra, neden? diye soruyorum kıt aklıma. İkisi de aynı eğitimi almış, belki aynı işi yapıyor ama birinin çalımından yanına varılmazken diğeri dünya tatlısı. İşte burada şu devreye giriyor; aile terbiyesi ya da ASALET.
Bu konuyu geçen gün arkadaşlarla yaptığımız toplantıda konuşmuştuk, aklımda kalanları paylaşmak istedim.
Bu konu böyle uzar gider. Önemli olan güzellikleri görüp, doğrunun yanında olmak değil midir?
Görüşleriniz için teşekkür ederim.
Saygılar.
güzel bir örnek...... üzerinde çok tartışılabilinir kişisel görüşüm eğitimin olgusunun büyük önemi vardır asaletide gözardı edemeyiz....genetiktir....helal be emine sayende biraz düşündük.... saygılar
Emine UYSAL (EMİNE45)
Başka bir kişiye dönüyorum; o da eğitimli. Kariyeri çoğaldıkça nefsi küçülüyor. Kirli yüzlü çocuğun yanağından şap diye öpüp, tarak değmemiş saçlarını okşuyor. İnsanları dinliyor, zorluklar karşısında yardımcı oluyor.
Bir başka insan; mektep yüzü görüp tebeşir tozu yutmamış. Parmaklarını sayarak günlük hesaplarını yapıyor ama değil insanı, karıncayı bile incitmekten korkuyor. Hak’tan korkuyor.
Sonra, neden? diye soruyorum kıt aklıma. İkisi de aynı eğitimi almış, belki aynı işi yapıyor ama birinin çalımından yanına varılmazken diğeri dünya tatlısı. İşte burada şu devreye giriyor; aile terbiyesi ya da ASALET.
Bu konuyu geçen gün arkadaşlarla yaptığımız toplantıda konuşmuştuk, aklımda kalanları paylaşmak istedim.
Bu konu böyle uzar gider. Önemli olan güzellikleri görüp, doğrunun yanında olmak değil midir?
Görüşleriniz için teşekkür ederim.
Saygılar.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Başka bir kişiye dönüyorum; o da eğitimli. Kariyeri çoğaldıkça nefsi küçülüyor. Kirli yüzlü çocuğun yanağından şap diye öpüp, tarak değmemiş saçlarını okşuyor. İnsanları dinliyor, zorluklar karşısında yardımcı oluyor.
Bir başka insan; mektep yüzü görüp tebeşir tozu yutmamış. Parmaklarını sayarak günlük hesaplarını yapıyor ama değil insanı, karıncayı bile incitmekten korkuyor. Hak’tan korkuyor.
Sonra, neden? diye soruyorum kıt aklıma. İkisi de aynı eğitimi almış, belki aynı işi yapıyor ama birinin çalımından yanına varılmazken diğeri dünya tatlısı. İşte burada şu devreye giriyor; aile terbiyesi ya da ASALET.
Bu konuyu geçen gün arkadaşlarla yaptığımız toplantıda konuşmuştuk, aklımda kalanları paylaşmak istedim.
Bu konu böyle uzar gider. Önemli olan güzellikleri görüp, doğrunun yanında olmak değil midir?
Görüşleriniz için teşekkür ederim.
Saygılar.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Başka bir kişiye dönüyorum; o da eğitimli. Kariyeri çoğaldıkça nefsi küçülüyor. Kirli yüzlü çocuğun yanağından şap diye öpüp, tarak değmemiş saçlarını okşuyor. İnsanları dinliyor, zorluklar karşısında yardımcı oluyor.
Bir başka insan; mektep yüzü görüp tebeşir tozu yutmamış. Parmaklarını sayarak günlük hesaplarını yapıyor ama değil insanı, karıncayı bile incitmekten korkuyor. Hak’tan korkuyor.
Sonra, neden? diye soruyorum kıt aklıma. İkisi de aynı eğitimi almış, belki aynı işi yapıyor ama birinin çalımından yanına varılmazken diğeri dünya tatlısı. İşte burada şu devreye giriyor; aile terbiyesi ya da ASALET.
Bu konuyu geçen gün arkadaşlarla yaptığımız toplantıda konuşmuştuk, aklımda kalanları paylaşmak istedim.
Bu konu böyle uzar gider. Önemli olan güzellikleri görüp, doğrunun yanında olmak değil midir?
Görüşleriniz için teşekkür ederim.
Saygılar.
Kemnur
Değerli arkadaşım.
Anlattığınız hikaye bana yıllar önce seyrettiğim bir filmi hatırlattı. Filmin adı ''Dobermanlar''dı.
Adamın biri Amerika'da Doberman köpeklerini eğiterek banka soyduruyor onlara. Dobermanları o kadar güzel eğitiyor ki. O köpekler bankayı bir güzel soyuyorlar...Veznedarlar kasalardaki bütün paraları köpeklerin boyunlarındaki çantalara dolduruyor ve köpekler bankadan çıkıyorlar. Amaaaa
Evet işin aması var...Adam köpeklere her şeyi öğretmiş. onalrı tam bir soyguncu yapmış lakin bir şeyi unutmuş. O da para dolu çantaları kendisine teslim etmeleri....Yani köpekler para dolu çantaları adama vermediler. Adam elini çantalara uzatınca ona hırladılar. Çünkü aldıkları eğitime göre çantalara hiç kimse elini süremeyecekti. Adam unutmuştu bu ince noktayı. İş bittikten sonra çantaların kendisine verilmesi gerektiğini öğretmemişti onlara. Demek ki eğitimde bir eksiklik olmuş değil mi?
Aynı şey sizin hikaye için de geçerli...Eğitim tam verilememiş...Eğer önünden geçen bir fareye aldırış etmemek de öğretilseydi o kediye mutlaka o tepsiyi fırlatmayacaktı.
Kısacası genetik faktörler ne kadar etkili olursa olsun önemli olan eğitimdir. Ama öyle bir eğit,im olmalı ki onda eksiklik olmamalı...İşte mesele bu.
Selam ve sevgilerimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Böyle bir yazı yazmakla eğitimi küçümsediğimi düşünmeyin sakın. Aksine ben de; EĞİTİM! Diyenlerdenim. Lakin şunu da hep düşünüyorum ki, onca eğitim almış, kariyer sahibi bir insan nasıl olup da saygısız, hoşgörüsüz, bencil ve kırıcı olabiliyor. Kendini küçük dağların sahibi gibi görürken, çıkarları için harcayamayacağı insan yok gibidir(!)
Başka bir kişiye dönüyorum; o da eğitimli. Kariyeri çoğaldıkça nefsi küçülüyor. Kirli yüzlü çocuğun yanağından şap diye öpüp, tarak değmemiş saçlarını okşuyor. İnsanları dinliyor, zorluklar karşısında yardımcı oluyor.
Bir başka insan; mektep yüzü görüp tebeşir tozu yutmamış. Parmaklarını sayarak günlük hesaplarını yapıyor ama değil insanı, karıncayı bile incitmekten korkuyor. Hak’tan korkuyor.
Sonra, neden? diye soruyorum kıt aklıma. İkisi de aynı eğitimi almış, belki aynı işi yapıyor ama birinin çalımından yanına varılmazken diğeri dünya tatlısı. İşte burada şu devreye giriyor; aile terbiyesi ya da ASALET.
Bu konuyu geçen gün arkadaşlarla yaptığımız toplantıda konuşmuştuk, aklımda kalanları paylaşmak istedim.
Bu konu böyle uzar gider. Önemli olan güzellikleri görüp, doğrunun yanında olmak değil midir?
Görüşleriniz için teşekkür ederim.
Saygılar.
Güzel ama ben eğitim demek zorundayım..
Tabiki kalıtsal faktörleri göz ardı edemeyiz.....
kutladım selamlar......
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkürler, saygılar.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkürler, saygılar.
Emine UYSAL (EMİNE45)
çok sevgimle...
Ben bu hikayeyi farklı kişilklere uyarlanmış şekliyle okumuştum. Hiç okumasaydım ve bilseydim içeriğini, cevabım benim de asalet olurdu. Bu sanıyorum genlerle alakalı ve bu konuda birkaç kitap da okumuştum. yine güzel vurgu yapmışsın canım eminem. Artık emine abla demiyeceğim. Eminemsin :) oluy mu:)
Emine UYSAL (EMİNE45)
Elbette asalet önemli, kişi ne kadar eğitimli olursa olsun, onu bir kez öfkelendir bakalım gerçek yüzünü görecek misin. Öfkeli anında sukut edebiliyorsa; işte ASALET budur derim.
çok sevgimle can.