Mirzal'e Mektup

• 24 Nisan 2012 Salı 19:31:16

Sevgili Mirzal...

Sessiz sedasızların şarkısı olmuşum...Güneşler ıslatırken saçlarımı,sen karanlığın battaniyesine sarmış sın kendini...Yürek yalnızlık kahvesini yudumlarken,değdirirken dudaklarına,sen şehevi duyguların bade sarhoşu olmuşsun...Kirpiklerimin uçlarındayken sessiz rüzgarın hissi,senin saçlarında başka dokunuşlar,başka hisler var...Aşk-ı Zar olmuşken ruhum,sen insanlara güleçlik dağıtıyorsun...Ben yanarken Ateş-i Suzan’la,sen Mest-i Nigah olmuşsun dünya zevklerine...


Kendini mi kaybettin Mirzal...Soru işareti mi oldun sende dünya ile beraber...Tümleçlerin başkalaşımlarına mı kaptırdın sende kendini...Dolaylı tümleç zannederken kendini,aslında yükleme geçmişsin...Kendin ol artık,olamıyorsan da başkalarını suçlama...Bana çocuk deme ki sen artık çocuksun...Hayali hurilere gün ediyorsun gününü...Gözü yaşlı ben kalmışım yüreğinin odalarına bir bak...Ama doğru otel odaları onlar...Geçiçi bir süreliğine kalıyorum...Yoksa kalıyordum mu demeliyim...Parasını vermedim sandın,kovdun beni...Oysaki sana aşk parasından ödüyor,hatta bahşiş bile veriyordum...Amam sen bu parayı kabul etmiyorsun...Şehvet parasını istiyorsun...Bir şey diyemem Mirzal...Giderim yapayalnız,sessizce...

Sorularıma yalan yanlış cevaplar verdin..."Birbirimizin aşkı olabilir miyiz dedim..."Evet!"dedin...Daha sonra caydın sözünden..."Hoşlanıyorum...Sadece..."dedin...Ben senin hoşlanma anlayışını biliyorum...Bende cayiyim mi şimdi sözümden...Dedim ya;"İkimizde gafiliz aşkım...Bu iki gafilden de saf ve şehvetli bir aşk çıkar...Gafillerin hakkı sevipte sevişmek...Gafil kalalım hayatta aşkım..."Şimdiki satırlarım şamar gibi inecek...Ama sensin buna zorlayan...Bu suçluluk pastasından kendi hakkımı yedim ben...Bitir sende,dilimini...Al,kabullen..."Şehevi zevklerin beni benden aldı Mirzal...Bendeki sevgiyi,kalemi köreltir gibi köreltti...Ne Miladi takvime göre,ne de hicri takvime göre bakma ne zaman gittiğime,geleceğime...Pisagorlarla hesaplama...Çarpanlarıma ayırma beni...Parabolleme,yok bende şehvet parası...Aşk istiyorum ben...Kana kana aşkın suyundan içmek istiyorum...Zevkle bahis yatırma beni,kaybedeceksin şanslı değilsin o kadar...Kuvvetimi hesaplama,seninkinden fazladır...Felsefemi bilme seninkinden daha karmaşıktır...Edebiyatla doyurmaya çalışma,ki ben senden edebiyata daha doyumsuzum...

Duygu bavulumu topladım...Saçlarım yine salık bukle bukle belimde...Artık dudaklarım acıya,çaresizliğe çatlamış...Gözlerimi anlatmaya gerek yok sanırım...Yanaklarım tuzla kaplanmış,çiçek gibi olmuş...Yalnızlık trenini bekliyorum...Acı peronu,soğuk duvarların en üst tabelasında...Ve geldi Mirzal...Elveda sevgilim,şehevi duygularını yaşatacak birini bulman dileğimle...Tüm iyilikler seninle olsun...Zaten karanlıklar benim artık..."

Çarpılmışsın dır belki...O kadar uğraşmıştın sonuçta değil mi...Şimdi gel de bul benim gibi aptalı...Bulasıya,konuşasıya,"sevmiş" gibi görünesiye kadar...Hayat gayesi Mirzal...Senin akışlarını biliyorum...Akışına kaptırma beni...Anladın ne demek istediğimi...Ben senin"İç İçen" olamam...Sızında olamam ben senin...Kalb-i iştiyakının şuuru olamam...Şeftali çiçeğin değilim...Aşk-ı Alamın değilim...Unut beni,yaşayalım artık"Kendi" akışlarımızı...Benim şairliğime de karışma...Nefret ederim bundan...Oda bana kalsın,yorumlama...Unut beni,unutabildiğin kadar...

Sitemlerim ağır gelmesin sana...Biliyorsun,buda seninle ilgili hissettiklerimin en küçük ve kötü parçası...Yoksa seni ne kadar sevdiğimi benden iyi bilirsin...Beni benden daha iyi hissediyorsun,düşünüyorsun,çünkü...Ebedi sevgim alınma bana,yadırgama...Bunu değiştirmek senin elinde...Bu yönümü de bil diye yazdım sana bu mektubu...Ama sen benim sevgilimsin,Mirzalım’sın...Bende senin Perizerin...

Sevgiler ve saygılarla...Bal dudaklarından öperim...

ŞAİR-İ SİNEM-İ GÜZEL(Perizer...)
SİNEM ÖZAŞGIN

Not:fotoğrafdaki kardeşim CEREN İREM ÖZAŞGIN’dır