- 585 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
pranga
Herşey öncesinde başlasada sonrasında da sürdü.Onun için ne öncesinin, ne sonrasının önemi vardı.Dokununca hepsi bir zincirin halkasıydı.Şu an bulunduğum zaman ise sadece tuttuğum halkanın sadece biriydi.
Ve halkanın önceden elime dokunan kısmı geçmişim olurken, dokunamadığım kısım ise sadece geleceğimdi.Ve elimde tek bir paslı bir demir zincir halka yaşadığımı anımsatırdı bana.Prangasındaki bir hayatın orta yerinde.
Bilseydi ki ayaklarımdaki pranganın zincirine dokunduğumda ellerime pas bulaştıracağını dokunurmuydum zincirlere.Tesbih yaparmıydım kendime. Nasırlı yüreğimin üzerine yorgan gibi çekermiydim.
Çektim işte her gece. Ayaklarımdaki şıngırdısına bile alıştım kimseye aldırış etmeden yorgun ayaklarımla. Çıkarken kayalıklara.Fırtınasındaki havayla konuştum sessiz. Dalgaların hırçınca kayalara kırbaç salladığı anlar çığlık attım hep.Kimse duymasın diye. Kumlarda yürürken ayak izlerimi hep arkamdan sürünen zincirler sildi bir de dalgalar.
Tuzuluda olsa susuzluğumu bilerek çömelerek içitim köpüğündeki dalgalardan bir yudum. Kusmadım. Uzaktan izledi beni hücreme götürmek isteyen. Gülümsedi onun gibi yanımdan geçen martı.
Ayı yarım kapatmış gri bulut selam verdi.Ben gördüm. Ayak izlerimi silen zincirin bıraktığı kumdaki izi elimle sildim. Büyük ve çarpıkta olsa " SEVGİ VE BARIŞ" yazdım. Parmağıma bulaşan kumları umursamadan taradım saçlarımı o parmaklarla. Ay’la, bulutla, martıyla, havayla konuşmaya başladım.
Onların sesini duydum.Onlarda benim fısıltılarımı. Çığlık atışlarım onların duyamayacağından değildi. Sadece içimde anlatamadığım şeyleri dile yeterince getirememekti. Kuma yazmalarım ise toprağa dokunmaktı. Zincirler sayesinde bunları öğrenmeye başladım.
Topladığım deniz kapuklarını dinlerken onlar bunu yapmamı istedi yada ben öyle duydum. Helezon gibi ince kabukta. Hayatın yankısı yayıldı sanki kulan zarıma oradan beynime bir şey dedi.
Düşünmeye başladım dalgaların köpüğü ayağıma vururken. Helezondaki bir hayatın bir gün tek noktada birleşeceğini anladım. Ve ölüm olan bir hayatın içinde çoğu şeyin boş olduğuna.Geçici heveslerin yaşlılıkta bir işe yaramayacağına daldım. O an bir Yunus havalanıp gövdesini indirirken denize.
O da anlamış olmalı diye düşündüm. Kimsin neredesin amacın ne ? Kendini çıldırtmak mı amacın ? Yada bu zincirlerin niye takılı.Kanatlanacak düşlerin varken...! Öfkeni neden açamazsın martının kanatları gibi boşluğa süzülemememn neden...
Bırak sahip olma boşluğa, sen ona ait ol sonsuzunda.Anlamasın kimse seni. Yüreğini yönetemezsin yada fırtınayı dindiremezsin.Gök denizin üzerinde deniz toprağın üzerinde.Ama barışık küçük bir gezegende.Bense kendime ne diye dar gelir anlaşamam diye kızarken.
Bir daha dokundum kuma ellerimi yıkar gibi,sonrasında denize ve havaya sildim ellerimi buluta ve aya selam vermek için...
Yine bana gülümsese de karşımdaki hücreme götürmek isteyenim. Ek süre verdi kendi halimdeki hareketlerime. O beni zamanla anlamıştı zaten ben buyum demeden.
Çünkü delirdiğimdeki çığlıklarda prangamlardaki zincirleri kendi sırtıma vurduğumu çok defa görmüştü karanlıkta. O her zaman bana merhem getirmişti öncesinde.Şimdi izlemesi bile beni rahatlatıyor merhem gibi.
Geç anlaşılandım her zaman onun için takıldı prangam.
İşte onun için "ÖZGÜRLÜĞÜ DENİZE" yazışımı bir o anladı. Silinsede ruhum denizde Tanrılar’ın arabaları almaya gelecekti ruhumu...Onlar gelinceye dek onlara ait her şeyi içime ve kulağıma çekip enerji alarak saklamaya çalıştım hep bu okyanus kıyısında..
Yunus ikinci havaya kalkışında boğulmayacağımı bilsem bu zincirlerle gidip ona sarılacaktım.
Zincir boğmasın özgür ellerim ona dokunurken ölmekti tek isteğim ...
Küçük bir taş halka oluşturdu önümde.Halka oldu denize yayıldı, o halka okyanusa yayıldı, koca dalga oldu. Sustum...Bıraktım maviye kendimi zincirimle...
klavye yorgunluğu.....tanı anla...son/ra. sorgula....:-(
YORUMLAR
Harikulade bır kurgu diye düşündüm başta ,ikisini de okudum yavaş yavaş;her cümlenin başına bır kac kere döne döne, her seferinde farklı bır tad bıraktı yazdıklarınız.Hayal edilecek duygular değil bunlar, kurgu olamaz...İlk defa şaşkınlık içerisindeyim okuduğum bır yazı karşısında bunu anlatamam, anlaşılabileceğini de sanmam...
Tebrik ederim
Saygı ve selamlarımla
GC7