- 853 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Geçmişten Güzel Bir Anı...
1-2 sene önceydi sanırım. ilk bahar aylarında... Bardaktan boşalırcasına yağan yağmurun ardında pırıl pırıldı gökyüzü. Hava tertemizdi. Neler yaşayacağımı bilmeden atmıştım kendimi dışarı. Geziniyordum İzmir’in sokaklarında umarsızca. Sahile indim oturdum bir banka. Denizin dalgaları arasında bulduğum huzurun tadını çıkarıyordum. Yanımda genç bir çocuk telefonla konuşuyordu. " Ne yapıcam şimdi ben. Allah kahretsin herşey ortaya çıkacak. Aralarında yalancı durumuna düşücem. Dalga geçicekler benimle." diye isyan ediyordu çocuk. Ardından " Tamam da nerden bulucam ben bir kız. Hem kim kabul eder ki böyle bir şeyi? Neyse tamam kapat." dedi ve kapattı telefonu. Ürkmüştüm yüksek ses tonundan. Çocuk kendi kendine söylenirken bir ara bana döndü. Sonra olmaz diyip tekrar önüne döndü. Hiçbir şey anlamamıştım. Sonra "pardon" diyerek omzuma dokundu. "Sizden bir şey isteyebilir miyim?" dedi kısık bir sesle. " Ne? " diyebildim sadece. Bana kendisinin çok zor durumda olduğunu söyledi. Arkadaşlarına yalan söylemiş sevgilim var diye. 1 ay bu yalanı sürdürmüş. Arkadaşları hep buluşalım şu kızla derken bir şekilde atlatmış durumu. Ama bu kez arkadaşları, " Ya kızı tanıştırırsın bizimle bugün. Kız gelir konuşur eğleniriz yada senin kız arkadaşın yok." gibi bişi söylemişler. Durumu bana izah etti. Ve sadece bir kaç saatliğine onun sevgilisiymiş gibi yapmamı rica etti benden. Açıkçası bu teklife çok şaşırmıştım. Ama canım çok sıkılıyordu. Eğlenceli olabileceğini düşünerek "tamam" dedim. sonra beraber bir kafeye gittik. Bir grup gencin oturduğu masaya yaklaştık ve " İşte kız arkdaşım Burcu. " diye tanıttı beni. Hepsiyle teker teker el sıkıştık ve oturduk. Garson siparişleri alırken "Ne istersin canım ? " diye sordu. Canım kelimesi şaşırtmıştı başta ama sonra oynadığımız oyun aklıma gelince bende ona eşlik ettim. " Bir kola yeterli canım" diye cevap verdim." Tam bir saat kafede oturup sohbet ettik. Çok espirili arkadaşları vardı. Sahile gidelim dedik. Denize karşı poz verdik. "Nasıl sevgilisiniz siz Allah aşkına biraz daha samimi olamaz mısınız ya ?" diye atıldı fotoğrafımızı çeken Melis. Bende Burak’a baktım. ( Çocuğun adı Burak bu arada.) koluna girdim. bir sürü fotoğraf çekildik. sonra herkes kendi sevgiliyle el ele kol kola sahilde yürüyordu. Biz Burakla olduğumuz yerdeydik. Ardından bizde Burak’la el ele tutuşup sahil boyu yürüdük. Sonra Burak ; " Ben artık Burcuyu evine bırakayım. Bir kaç saatliğine izin almıştı ailesinden. " dedi. Sonra " Hoşçakal " diyip ayrıldık yanlarından. Gözden kaybolunca, "Bugün hayatımı kurtardığın için teşekkür ederim. Sayende hem arkadaşlarım ikna oldu hem de ben güzel bir gün geçirdim. " dedi. Bende, " Asıl ben çok eğlendim. Arkadaşarın çok sevecen insanlar. Peki bundan sonra ne yapacaksın? " diye sordum. O da, " Bir kaç gün sonra anlaşamadık ve ayrıldık derim." dedi. Sonra herşey için birbirimize teşekkür edip ayrıldık. Çok eğlenceli bir gün geçirdim. Kendimi gerçekten onun sevgilisi gibi hissetmiştim. İsmimi Burcu olarak değiştirmesi dışında. Bu arada çocuk gerçekten de yakışıklıydı. Ama bir daha görmedim onu. Ama hep hatıralarımda kalacak...