Kalemin Kıyısında AŞK.. -GİRİŞ- / Birsen Eker/
Burcu koşarak eve girdi. Hızlı hareketlerle montunu bir kenara fırlatarak odasına yöneldi. Hızla çarptığı kapı sonrasında annesinin gelmesi bir hayli şaşırtıcı olsa da, bu şu anda üşüneceği en son şeydi. Yatağına yüzünkoyu attı kendini. Ellerini yüzüne kapamış hakkından gelemediği gözyaşlarını durdurmaya çalışıyordu.
Fısıldayarak bir şeyler anlatıyordu, kendi kendine.
" Allah’ ım... Yardım et!.. O olamaz, o burada olamaz!"
Hafifçe doğruldu, az da olsa artık hıçkırıkları dinmişti.
" O nasıl... Hayır, neden?.. Neden O’nu yeniden gördüm? Unutacaktım, hayatımdan silip atacaktım?"
Yılların silemediği hasreti ona yaşatan, kendinden çok sevdiği insan şimdi çok yakınındaydı..Üstelik O’nu hala çok sevdiğini iddia ederek. Yeniden gözyaşlarını silmeye çalıştı, ardı sıra akan damlalar, kolunu sırılsıklam etmişti.
1 SAAT ÖNCE
"Buyrun hanımefendi, paranızın üstü." Genç kız teşekkür ederek kasiyerden aldığı para üzerini cebine tıkıştırdı. Mağazadan ayrılırken aldığı yeni giysilere poşeti aralıyarak sevinçle baktı. O sırada yanından geçmekte olan bir genç: "Afedersiniz, saatiniz var mı?" Burcu poşetten gözlerini ayırarak başını sese doğru çevirdi. Çevirmesiyle donup kalması bir oldu. Poşet elinden ha düştü, ha düşecek..
"E-emre?" Genç adam hayretle baktı, O’da karşısında duran genç bayanı tanımış gibi gözlerini kocaman kocaman açtı. Masmavi bir çift göz, şimdi öncekinden katça daha fazla parlıyordu.
Emre başını hafifçe sola eğerek, ’sensin..’ manasında büktü.
Burcu’nun gözleri dolmuştu, aklına sadece onun için ’son gün’ anlamını taşıyan, o gün gelmişti. Hafızasında bir bir canlanıyordu her şey.
***
"Emre? Beni özlemedin mi?" Boynuna atlamıştı, Emre sertçe itti genç kızı. Sanki ilk kez görüyormuş gibi yaparak arkasına bakmadan..Uzaklaşırken, Burcu hızlı bir hamleyle O’nu kolundan yakaladı, narin ve saf yüzünden parlak göz yaşı damlaları akıyordu.
"Bu..B..Bu... Nasıl... Nasıl beni unutabilirsin?" SEsi titrek ve bir o kadar da üzügn çıkıyordu.
Genç adam kolunu 1 hamlede savururcasına çekti."Sizi tanımıyorum, yanlışınız olacak." Ve arkasına bile bakmadan.. döndü gitti..
***
Emre Burcu’ya birkaç santim yaklaşarak: "Sen.. Sen, Burcu’sun.." Burcu dayanamamıştı, gözlerinde titremekte olan yaşlar birbiri ardınca döküldüler. Emre yavaşça geri çekildi. Koşarak caddenin karşısına geçen genç kız, artık bedenini hissetmiyor, attığı her adımda büyük acılar çekiyordu.
1 SAAt SONRA
Hızlı adımlarla lavobaya yönelerek aynada kendine göz gezdirdi. AĞlamaktan şişmiş gözleri bir hayli kötü görünüyordu. Yol boyunca ağlamış, sürekli ağlamıştı..
Parmağındaki yüzüğe baktı, iç çekti. Şimdi nişanlıydı. Yakında evlenecek ve mutlu olacaktı oysa, Emre yine hayatını alt-üst etmişti.
Derin bir soluk aldıktan sonra yüzüne bir kaç kez soğuk su serpti. Faydası olmamıştı, yeniden ağlamaya başldı. Hıçkırıklarla, isyanla feryad karışımı iniltilerdi bunlar..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.