- 510 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
EDEBİ (DELİ)-1
Tahliyemden sonra başlamıştı.Her şey birden bire. İşsiz güçsüzlüğü yanıma alıp gezindim eski mahallemde. Hep köşedeki kahveye oturur iki bardak çay içerdim. Çayın parasını öderdim.
Ama masadaki gazeteler ücretsiz dururken bana doğru duramadım işte.Nede olsa iş yok güç yok terleyeceğim. Önce puntosu büyük yazan harflerdeki baş sayfadaki haberleri okumaya başladım.
Büyük resimler hep ilgimi çekmişti ve altındaki iri yazan yazılar. Tahliye olduğum yerede bunlardan gelseydide okusaydım....
Ama oturduğum bu mahllede(mahalde) kahveden başka hiç bir yerde gazete olmadığını ve satılmadığını bilirdim. Git gel kahvenin müptelası oldum. İşsizlikten öncelikle. Film izlemek bur kır aynı şeyler, meraber yada önce geçen bereberlikler.
Maç sonrası kavgalar. Başlarken gazete okumaya.İki çay beş gazete içmişliğiyle uyudum.
Son zamanlarda kahve ısmarlayan paralı arkadaşlarım oturup kahve ısmalamaya başladığı an. Gözlerime IŞIK geldi.
Kahvedeki her yudum beni küçük ama önemli olan şeyleri okumamı sağladı. Köşesindeki küçük yazıların büyüklüğünü anladım o an.Ama asla kahve içerken yağcılık yapmadım hiç birisine.
Onlar gönülden ısmarlarsa içtim niyetsizse kahveciye işeret ettim hesabıma çay getirsin istedim gizlice.Arada bir kağıt oynarken gözüm hep öteki uçtaki gazetede ne yazıyor der oldum.Zekiydim masada en azından masada hangi kağıdın ne zaman inecek yada hangi taşın ne zaman alınacağının kordindeindeydim.
Çok zeki olsam zaten işte bulurdum onuda bilirdim. Ama ben oyun oynamaktan, televizyon izlemekten çok sevdim okumayı.Heceleyerekte olsa anlamlandırabiliyordum. Dik başlıydım.
Okudukca ağzımdan çıkan okudığum kelimeler hızlandı. Orta okul tahsiliyle. İçimden en sevdiğim köşe yazarlerını okumaya başladım.En sevdiklerim kelimeleri çok manasıyla kullananlar ve yüreğinini çok yönlü sevmeye adayanlardı.İşte o an başladım SAPIKÇA okuya.
Kendime göre gölü görmeyen biri olarak okyanusta yüzmekti. Eskiden oyun oynayanlar tuşlara basarak fareleri kullanarak CHAT yapıp karşı cins olanlara ayar çekerken ben eksik kalmasın diye saoldan sağaları ve aşağıdan yukaruları eksik olmayan harflerle yazmaya başlamıştım.
Kızıyordum akılsızlığıma "al" yada "ak" L ve k yi ben yer değiştirmeye uğraştım hep. İşte hep bilirdimki türkçeyi katlettiğimi.
Hep Şems gelirdi aklıma nedensiz.Hemde en sevdiğim sözü.Bir de Edabalı..
Öyle geniş ol ki sana hata bile etse sen onun yanında ol.TEŞİR ETME..SEV..Ayıbını düzeltmek için.Başta insan olduğu için hatasıyla.
Ve sen öyle geniş ol ki IŞIK dolu bir sözle onu uyar ki gözlerdeki ıslaklığı hissetsin." bir harfi düzeltmek herşeydir bence...
Ne kadar affede bilirsen o kadar büyüksün
O sıra kahveci internet dedikleri şeyi getirdi kahveye bir elinde klavye bir elinde kahve de gelde GÜL......
YORUMLAR
DİLEK YILDIZI
ELLERİNDEN ÖPTÜM...
HER DAİM İÇİMDESİN...