- 1242 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
YAĞMURUN GETİRDİĞİ
YAĞMURUN GETİRDİĞİ…
Yağmur… Hüzünlü zamanlarımıza, yalnız gecelerimize dert ortağı... Kimi zaman da şarkılara, şiirlere konu olmuştur, doğa olayının ötesinde...
Akşam olmak üzere... Gökyüzü griye boyandı... Yağmur yüklü bulutlar şehrin üzerine indi inecek... Dalıp gidiyor gözlerim sokak lambasının cılız ışığında... İnce ince vurmaya başlıyor pencereme damlalar...
Yağmur hüzün yanımı ortaya çıkarıyor nedense... Duygusal ve melankolik bir yapıya sahip olduğumu itiraf etmeliyim; yağmurun etkisinin yanı sıra...
Hani çocukluk günlerimiz aklımız gelir ya bir anda... Sokakta oynarken nerede bir su birikintisi görsek oraya koşardık inadına...Büyük bir coşkuyla zıplayıp, etrafa sıçrattığımız sulardan nasıl da keyif alırdık... Umurumuzda mıydı ıslanmak , kirlenmek...
Annemize yakalanma telaşı başlardı eve girerken...’’ _ Bu ne üst baş böyle!...Ayaklarının haline bak!... Doğru banyoya, her tarafı su içinde bıraktın!...’’ İçten içe güldüğümüzü görmezlerdi, biz yaşadığımız anlardan aldığımız hazzı düşünürken, annemiz de yıkanacak çamaşırları ve yıpranan ayakkabıları düşünürdü haklı olarak...
Yağmur dinip, gökkuşağı çıkınca ardından, nasıl da koşardık çocuk adımlarımızla; altından geçmeye çalışırdık gökkuşağının çocuk aklımızla...
Hatırlamayanınız var mıdır acaba kış oyunlarımızı?...İçerinin sıcaklığından buğulanan camlara resimler yaparken, bir yandan da yağan yağmuru seyrederek söylediğimiz o tekerlemeyi ’’ Yağmur yağıyor, seller akıyor, arap kızı camdan bakıyor ’’...Hep merak ederdim ben; neden ’’ arap kızı’’? camdan bakan bendim oysa...
Kimi zaman battaniyeyi çekip başımıza, odanın sıcaklığından çöken rehavete karşı koyamazdık... Ninni gibi gelirdi; kömür sobasının üzerinde kaynayan çaydanlıktan çıkan tıkırtılar…
Yağmurlu bir günde kitap okumanın zevki bir başkadır...Ben şiir kitabını tercih ederim... Camlara vuran damlalardan yayılan melodiye eşlik edecek güzel bir fon müziği ile...
Yağmurda yürümeyi hep sevmişimdir, aldırmadan ıslanmalara...İçimde biriktirdiğim ne varsa bırakıveririm gözlerimden, akıp gider üzerimden süzülen damlalarla unutmak istediklerim...Yağmur damlaları olmak istemişimdir bazen, süzülüp gitmek için sessizce...
Olanca hızıyla yağıyor yağmur...Dinlediğim şarkıda yüreğime doluyor hüzün damlaları...
yağmurlu bir gündü
tıpkı bu gün gibi
kaybetmiştim seni
taştı gözyaşım
karıştı yağmura
İçimdeki sağanakları gizleme gereği duymuyorum...Annem sesleniyor içerden ’’ _ Eyvah! çamaşırlar ıslandı, çabuk topla! ’’...
Her yağmurda içimde bir çocuk eteklerimi çekiştirir, su birikintilerinin içinde bulurum kendimi... Etrafta bana bakan gözlere aldırmadan...
Hadi ! Dışarı çıkın, hiçbir şey düşünmeden...Yağmurun sizi götürdüğü yere gidin...Dans edin, şarkılar söyleyin, zıplayın su birikintilerinin üzerinde... Serbest bırakın içinizdeki çocuğu...
Haydi,,, yağmur sizi bekliyor...
Ve işte yine… Gözlerimden süzülen yaşlar yağmura karışıyor...
( hayat ışığı )
YORUMLAR
yazınızı okurken BİR ÇİFT YÜREK kitabı aklıma geldi orada kadın Abarjinler le birlikte Avusturalya çölünü geçecek Abarjinler çıplak kadında çıplak yağmur yağıyor ve yağmur tenlerine vuruyor yazar öyle bir anlatmıştı ki onlara özenmiştim. O kitabı okuduysanız belki hatırlarsınız okumadıysanız bence bir an önce en çok sevdiğim yağmur yağarken denize girmek çok güzeldi
tebrikler
sevgiler
Değerli akadaşım.
Güzel bir nostalji yaşadım yazınızla. Sanırım hepimizin çocukluğu üç aşağı beş yukarı hep aynı geçti. Yağmurda ıslanmak, akan suların önüne taş ve çamurdan setler yapmaya uğraşmak...Yağmur sularının içindeki kurbağa larvalarını balık zannederek büyümeleri ,için bir konserve kutus içerisinde eve getirip anne ve babamızdan saklı günlerce beklemek...Çamurlara belenmek, bazen dayakla karışık banyo etmek, Soba keyfi, ve arap kızı tekerlemesi...En heyecen verici şey ise Gökkuşağını görmek...İlk gören mutlaka bağırarak haber verirdi ''Aaaa gökkuşağı çıkmış '' diye
Büyüdük sonra...Ben şimdi yağmuru o kadar da sevmiyorum...Hani çiftçi milleti için gerekli ve içme suyumuz ona bağlı olmasa yağmaması için dua bile ederim. Ama Allah hiç bir şeyi sebepsiz yaratmıyor. Yine de yağmurdan kaçmam..Dışarı çıkmam gerekiyorsa ''Islanırım '' diye çıkmamazlık yapmam...Veee...Asla şemsiye kullanmam. Benim evimde olmayan gereçlerin başında şemsiye gelir. Ne güneş ne yağmur için kullanmam o aracı...
Yağmur- Hüzün ilişkisine gelince: Yazının fon trengini değiştirmekten ibaret hepsi...Griyi pembeye boyadığın an işlem tamam...
Selam ve sevgilerimle.
hayatışığı
paylaşımınız renk kattı sayfama,,bir an özlem duydum o günlere...ben yağmuru çok severim...tabiki felaket boyutlarının dışında...
şöyle bi baktım da,,sizin yazınızın fon rengine uygun oldu pembe...
selam ve sevgilerim dostça...
sami biberoğulları
Bu arada bizim oyuna uğramadınız henüz...Oysa sizin oynayacağınız rol için ne kavgalar çıktı bir bilseniz...Kara kaplıya bir çentik daha atmadan isterseniz şu tiyatro eserimize bir bakın olmazsa.
Selam ve sevgiler.
Değerli Hayatışığı!Şiirlerimi ya çok sıkıntılı,ya da genelde yağmur yağarken yazarım. Bu yüzden şiirlerim üzüntü ve hüzün verir ve mutsuz bir hayatın sesleridir sanki.Bana yağmurun sesi ilham verir.Pencereden bakıp yağmuru seyretmek hoşuma gider.Hele yalnızlığın içine gömülmüş,hayata küskün anlarımda yağmur en iyi arkadaşım olur.Yalnız şunu da belirtmeliyim ki yalnızlığı seven bir insanımdır. Fırtınalı gecelerdeyağmurun camları dövmesi,hayalleri bana uçuca ekletir.Sıcak bir odada veya sıcak bir yatakta yağmurun pencereye vurduğu sesleri dinlemek ve hayal kurmak bence yaşadığım anların en güzelidir.Eviniz sobalıysa ki bu doğuda genelde böyledir;sobada yanan odunların sesi yağmurun ve rüzgarın sesine karıştığı zaman,o romantizmi anlatmak mümkün değil.Yağmura karışan köpek sesleri sanki yalnızlığın bir parçasıdır.
Yazınız güzel,değişik ve dinlendirici.Zaman zaman da uzaklara götürüyor insanı ve o iklimde dolaşıyor insan İster istemez. Geçmişten bazı resimleri bana tekrar gösterdiniz.Teşekkür ederim.Sevgilerimle.
çok güzel çocuklu anılarınıza değinmişsiniz yağmurların getirdiğiyle yazınızı okurken bir anda olsa kendi çocukluğuma döndüm hiçbir benzerlik bulamadım sizin gibi çocuk bile olamamışım biliyormusunuz ben çocukluğumu yaşamamışım ve hala içimde o çocukluk özlemi vardır yaşmın hayli ilerlemesine rağmen sizi kutlarım güzel yazıydı akıcı kendisini okunur kılan emeğinize yüreğinize sağlık saygılarımla selamlar