EDEBİYAT DEFTERİMİZ(DEKİLER) 2
Aman efendim kimler gelmiş kimler... Hele hoşgeldiniz sefalar getirdiniz :)
Bu arada ayakkabıyla girmeseniz evime ne iyi edersiniz. Kapı önünde paspas var siliverin ayakkabılarınızı bir zahmet yani illah demek mi gerek :)
Böyle de antik evsahibiyim işte ne yapalım şunun şurasında oturacağınız kaç dakika:) Bir okurluk zaman dilimi, idare ediverin işte:) Yaşlandıkça huysuz mu oluyor insan ne? Yoksa az biraz yaşlanıyor muyuz:)
Hadi buyrun bakalım! Daha hal hatır etmeden başladım yine daldan dala atlamaya. Huyum başıma bela. Ordan burdan konuşur dururum. Sahi ben ne anlatacaktım! Yaşlılık işte aha da unuttum iyi mi:)
Durun durun hele, toparlayacağım haa evet evet paspasta kalmıştık. Şimdi galoş dedikleri var geçiriyorsun ayakkabıya ne o halı kirlenmeyecek:) Yürürken haşur huşur sesler hay Allahım eskiden galoş mu vardı çıkar ayakkabını gir eve, terlik mi yok. Gülme yahu! Doğru değil mi ama:) Epey ilerlerdik modernleştik sesli yürür olduk yaşasın:) Mazallah! Galoş derken bir de karışırsa harfler a o - l d olursa ayıkla pirincin taşını işte asıl o zaman:)
Karışırsa dedik de aklıma geldi. Rahmetli anneanneciğim hani şu hepimizin bildiği domatese domatis derdi. Ne gülerdim... Onlarca kez domates deme-öğretme ders ve çabalarım boşa gitti. Allahın domatesi sayesinde oldu domatis:) Hiç unutmam; bir gün gittim pazara şurdan iki kilo domatis verir misin deyivermişim:) Hay annane ne diyim ben sana bilmem ki. Rabbim mekanını cennet eylesin...
Sahi sizler nasılsınız? Sağlık sıhhat iyi mi? En mühimi bu. Hayatta herşey hepsi sağlıkla çünkü. Moral keyifler yerinde mi? İyisiniz iyisiniz maşaAllah.
Dakka bir gol bir! Görür görmez iyisiniz derler ya, gelde dellenme! Nerden biliyorsun be kadın ben ne haldeyim iyisin diyorsun, yetmez gibi maşaAllah lafını da eklerler üstüne:) Hani herşey güllük gülistanlık ya:)
Pardon unuttum. Çay/kahvenizi nasıl alırsınız?
Bak sen şu misafir uyanağına! Kahve istemiyor. Eee haklı tabi kırk yıl hatırı varmış bir kahvenin, nasıl çeksin beni kırk sene:) Pehh meraklanma be adam iç korkusuzca kahveni, ömrüm yetmez onca, sen aktardan kınayı çoktan alırsın o zamana:)
Buyrun dumanı üstünde çay-kahveleriniz (_)? :)
Aman kapatayım demeyin fincanı faldan hiç anlamam. İnanmam derim, emme velakin bazen yalandan da olsa iyi birşeyleri duymak iyi gelir ya ruha, hadi bakın atın birşeyler demeden de duramam yine de. Kapatalım hadi fincanları atarsın kafadan. Parayla değil ya atmak nasılsa:)
Dedikoduya başlayacağız da ikimiz de bilemedik nasıl lafa başlanacağını, biri adım atmalı ben atayım bari. Haydi başlıyoruz, malzeme çok nasılsa :)
Ee ne var ne yok defterde!..
Ne olsun! Geçenlerde birileri topu topu üç-dört satır birşeyler yazmış yetmemiş bir de seslendirme eklemiş. Ses yazdığından yazdığı sesten beter:) Türkçe katledilmiş. Ama o da ne! Altında muhteşemsiniz harikasınız demeler:) Al gülüm ver gülüm padişahım çok yaşa:)
Hani bir de şu güne gelen şiirler var ya. Gelen eğer yeni bir kalem-üyeyse sanki çaktırmadan kıskanma hazmedeme mi var azıcık ne:)
Vay bee! Ben bilmem kaç yıllık üyeyim bilmem kaç şiirim var dünkü bebe güne gelmiş böceklenmiş diye:)
İllaki biryerinde birşey bulunacak, mutlaka olmamış denecek ya ayrı bir gayret içinde olunuyor sanki:)
Ya da ne tebrik edeceğim yorumu çok olmasın altında, etmem abi! Gizli tepki:)
Bir de bardağın dolu tarafından baksak ah ne olur... Ne dersin, hadi bakalım mı? Hele sor kendine önce! Arkadaşlarının dışında günde kaç şiir okuyorsun ki!
Burada olmak okumak-yazmak-paylaşmaksa; Bir şiir güne geldiğinde favorine aldıkların ve arkadaşların haricinde başka kalemler olduğunu da görüyorsun bu uygulama sayesinde. Yeni bir yürekte keşfe çıkıyorsun tadını çıkarsana be insan:) Dön dolaş aynı isimler gelince mutlu mu olacaksın? Peki o zaman için için hep aynı kişiler güne geliyor demeyecek sinirlenmeyecek misin:) Hatta yetmez gibi bu konuyu temcit pilavı gibi ortaya da getirmeyecek misin:)
Yahu hem yıl dediğin koskoca 365 gün. Düşer elbet seninki de! Sanki başın göğe mi değecek düşünce. Böceklenir de üzülme. Zaten demiyor musun laf açıldığında böcekte neymiş mühim değil diye ee şimdi bu celalleniş niye:)
Seviyorsan yazmayı, mutlu ediyorsa bu seni yaz be kardeşim yaz ne yapacaksın ötesini ilerisini gerisini.
Bilirsin okumayı severim ben. Yazmayı beceremesek de iyi okuyucuyum. Bak bu konuda tevazu göstermeyeceğim, hiç darılma:) Sadık vefalı okurum laf ettirmem sana:)
Ve... Çok iyi bilirsin. Tek gün sayfama gelmemiş tek satırımı okumamış nice insanlar var ama ben hep gittim okudum ve okuyacağım da. Çünkü yazıyor. Şiir gibi şiir kalem gibi kalem. En okunasından hem de. Ruha hitap ediyor, hayatı sorguluyor kalemi. Vay o gelmedi ben de gitmeyim mi demeli, bu işin raconu bu mu oldu yoksa şimdi:)
Yazı çizi şiir deyince bir konu daha geldi aklıma. Dur anlatmazsam sana çatlarım sonra:) Yine geçen günlerin birinde bir sayfayı açtım. Daha şiiri okumadan altındaki yorum üstüne yorum uzayıp giden yazıları görünce meraklandım. -Ki bu sık rastladığım bir durum aslında. Vay be şiirle ilgili ne çok düşüncesi olan varmış feyz almalı deyip derhal o bölüme yöneldim. O da ne! Canım ciğerim balım çöreğim hoşgeldin beş gittin ben bunu yaptım sen ne yaptın günaydın iyi geceler vs. vs.. uzamış gitmiş:) Olmuş sana yeni yetmelerin, gençlerin dediği bildiği chat sayfası :)
Ama kabahat yöneticinin tabi!
Mesaj kutusu denilen bir yer yok ki bu sitede:) Ah be yönetim ahh nasıl da düşünmemişsiniz:) Ekleyiverin mesaj yeri zor mu yani, konuşsunlar rahat rahat, şiir altında sayfa kirliliği olmadan dertleşsin insanlar :)
Yöneticimiz duyarsa bu durumu duyar mı ki? :) Bu sayede ekleyiverir belki siteye mesaj kutusunu:) Hadi yine iyisiniz duyunca yönetim el atıp bu işe sayemde özel bölümünüz olacak orda konuşun durun artık gün boyu:)
Daldık dedikoduya unuttuk çocukları sormayı. İyiler değil mi? Aman iyi olsunlar onlar geleceğimiz tutunduklarımız umutlarımız. Biz geldik gidiyoruz işte. Hayat dediğin okyanusta olsak olsak minik bir damlayız her birimiz. Bir varmış bir yokmuş misali göz açıp kapayıncaya kadar herşey...
Buralar, bunlar hayatın ne başı ne de sonu... Olsa olsa soluklandığımız yerin bir parçası. Hepsi hepsi bu işte deyip; çok takmadan herşeyi kafaya, incitmeden-incinmeden keyfini sürmeli defterimizin.
Sonra... En okkalısından, kocamanından kondurmalı dudaklara çocuksu gülüşümüzü sonra da dalmalı hayata içindekilere ve sorumluluklarımıza...
Hay Allah! Nasıl da daldık bak lafa:) Asıl ne diyecektim sana! Sahi ben ne anlatacaktım!
Bak soğudu çaylar alır mısın bir bardak daha?
YORUMLAR
Kimseyi ayırmadan defterdeki arkadaşları yazdıklarını okuyabildiğimce okuyorum.
Şiirin güne gelmesi hem önemli, hem önemsiz.
önemi çok kişinin şiirinizi okuması.
Her gün yazanlar nedense çok az güne geliyor.
Şiirleri, yazıları çok mu kötü acaba?- Hayır tabii.
Aldırmamaya çalışıyorum ama
aldırıyorum.
Yazınız dostça, güzeldi.
tebrikler
sevgiyle..
Al gülüm ver gülüm padişahım çok yaşa:)
Şinanay boncukların karşılıklı alışverişleri...
İnciler, elmaslar, yakutlar ve zümrütler ne haldeler onlara bakmak daha hoş olsa gerek...
Çocuklar...
Evet, çocuklar demiştiniz ya...
Hepsi çok iyiler efendim....
Ellerinizden öperler her biri...
Cennetteler efendim hepsi cennetteler...
Bizi beklerler ellerinde cennet şuruplarıyla...
Bu arada Siz dalmışken derin ve içtenlik dolu sohbetlerinize bende sehven Sizin çayınızı da içivermişim...
Affınızla efendim...Suçlu yalnız ben değilim ama...
Öyle güzel ve derin sohbetleriniz olmuştu ki...
Lutfen bir bardak çay alabilir miyim efendim...
Yalnız ömürlük bir çay olsun, kahve gibi kırk yıllık olmasın Hanımefendi...
Saygı, sevgi ve en içen selamlarımla...
Defterde sanallıktan payını alıyor sevgili Sera. Boşa koysak dolmuyor, doluya koysak almıyor. Malum her güne farklı şiirler, şairler gelsin diye ÇALINTI şiirler de güne geldi. Çığlık çığlığa isyan ettim.Ama bir Allah'ın kulu ( SEÇKİDEN ) ilgilenmedi bile.Olayın özü şiire saygı şairin kendine saygısıdır.O tarz saygısızlıklarda bulunanların kendilerine de saygıları yoktur.Zülfü yare dokunmuşsunuz USTA USTA SERA ca :))
Çay ve yazı için teşekkürler.Şiir yazmaya bir kaç sene oldu başlayalı.Bazen sabah bir oturuyorum akşam olmuş anlamıyorum şiire olan aşkımdan...Süreki okuyorum.Kendimde farkettiğim bir şey var ki;Psikoloğa gitsem böyle bir terapi olamaz.Şiirden tad alarak yazmıyor ve şiir gibi yaşamıyorsanız anlamı kalmaz yazdıklarınızın.Bu arada şiirin bana kazandırdığı çay alışkanlığı bak nasıl da canımı çektirdi şimdi..Sevgili Sera size uzun zamandır bir teşekkür borcum olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.Şiire yeni başladığımda olumsuz demiyeyim de eksiklerimi tamamlamam konusunda yorumlar vardı.Siz bana güç veren öyle güzel bir yorum yapmıştınız ki;Bugün yazıyor olmamda katkınız için sonsuz sevgiler...var olun şairem ...
Ne çok gerçekler yine dile getirilmiş.Böcek ,çiçek için ve beğeni sayısı yazan lar için verilen savaşlar sayfaları gezip ,kendi sayfalarına çekme savaşları .Öylesine gülümseyerek baktığım konular ki.Ben içimden geleni yazmayı seviyorum,ne şairim ne edebiyatçı bunu da hep dile getirdim .O an yazmak ister yazarım bu her konuda olabilir.AŞKa dediğinizde hangi aşk/a diye gelen sorularda cabası.Bazen tebessüm ettiriyor beni böcek peşi koşmalar,üzülmeler,puan toplama savaşları,sayfa yorum savaşları...Şiir bu mu..Şiir insanın iç duyguları.Ödül belki bazı kişilerce önemli..Benim içinse umarsızlık..Ben hissetmişim yazmışım gerisi fasarya..Böyle kaygılar olduğu sürece bence çok verimli zirve şiirler olmayacak.Tabii ki benim düşüncelerim kendi adıma...Yazmak yazabilmek şarhoşluğuna hayranım..Bir lal şarap tadında.Ve bu lal tadında yazabilen yürekleri okumaya hayranım ..Şiirin lal tadına sarhoş olmak adına .Sizi okumayı seviyorum .Yazan yüreğinize sevgi,selamla..EMA
yazınızı biraz gülümsyerek okudum evet bu sitede yazan biz Şair ruhların önceliği
böcek almak veya guruplaşmak olmamalı kişiye değilde Kaleme ziyaretci olmalıyız
işimiz Şiirse tek amacımız kendimizi geliştirme adına olmalı:
..............yalan değil bende bir aralar Şiir astığımda gece 24 .00 sabırsızlıkla beklerdim
şimdi ise paylaşmanın ve beni mutlu ettiği için yazmanın keyfini çıkarıyorum
sizi bu anlamlı yazınızdan dolayı tebrik ederim sevgilerimle Sera hanım
Ah Sera hocam ah bende dertliyim dünden beri yönetimden belki duyarlar diye yazıyorum cidden eskiden bir şiirimi değiştirme hakkım vardı kimlik onaylı üyede olmasan istediğim şiiri değiştire biliyordum o hakkıda almışlar elimden ve dün bir şiir ekledim gafleten ne kalem ben ne şiir sanki benim kalemimden akmış gibi eeee insanlar yanılabilir ve bu yalıngılarını burda ceza gibi halen üstlerinde taşımaları gerekmemektedir. Şiiri kaldırılmasını istedim bakalım kaç gün daha boynumda bu ilmikle gezeceğim buda benim derdim size anlatıp deşaj olmak istedim anlattım ne olacak şimdi dedikodu etmedim değilmi bu sefer çaylar bendendi para ödemmenize gerek yok saygılarımla
hoş buldum. ayaklarımı paspasa iyicene sildim ve aşağıdaki yazıyı üstüme alındım :)
çay için teşekkürler
Vay bee! Ben bilmem kaç yıllık üyeyim bilmem kaç şiirim var dünkü bebe güne gelmiş böceklenmiş diye:)
İllaki biryerinde birşey bulunacak, mutlaka olmamış denecek ya ayrı bir gayret içinde olunuyor sanki:)
Ya da ne tebrik edeceğim yorumu çok olmasın altında, etmem abi! Gizli tepki:)
Sitede paylaşıma başladığımda böcek ve seçkiler dikkatimi çekmemişti. Sürekli diğer sayfaları okuyordum ve bana gelen yorumlarla ilgileniyordum. Bir kutlama mesajı ile seçki işini öğrendim ve daha sonra da buna çoğu şairin çok önem verdiğini, yorumlarda bunu çok konu ettiğini gördüm.
Görüştüğüm tek bir bayan arkadaş vardı, o bunu çok dile getiriyor ve üzülüyordu. Seçki düşünerek yazmak insanı kesinlikle kısıtlar, yazmak istediği için yazmalı insan. Yazacakları olan zaten duramaz.
Çay aklıma düştü şimdi, alıp gelmeli.
Teşekkürler, sevgilerle
Bu yazıyı bir başkası yazmış olsaydı olur olmaz çok tepki alırdı. Pekçok yöne çekilir, gereksiz tartışmalar yaşanırdı. Siz kendinizi ne kadar iyi tanıtmışsınız ki, okuyanlar sizden hiç bir negatif enerji almadı. Demekki biraz da insanın duruşuyla da ilintiliymiş anlaşılırlığı.
Sizi ne yalan söyleyeyim şiirlerdeki yorumlardan biliyorum. Dikkatli ve seçici bir okursunuz. Sizin sayfanıza gelmeyen şairleri kabiliyetlerine inandığınız için okumaya devam etmeniz de edebi bir erdemdir bana göre.
Saygılar.
Aynur Engindeniz tarafından 4/22/2012 2:18:58 AM zamanında düzenlenmiştir.
Tadı tuzu yerinde bir yazı okudum ..Özel mesajı fısıldamış sın yönetimin kulağına sevgili sera birde hiç evimize gelmesini istemediğimiz haz etmediğimiz konukları, eşiğimize dahi gelmesini engelleyecek evimizi uzaktan yakından görmesine izin vermeyecek bir butonda konsa ne iyi olurdu
bu konuyu usulcacık fısılda saydın harikaydı keyifle okudum ...))) yüreğine değmesin hüzün yeli
Vee geldim...
Hani şu "nasılsınız" muhabbeti var ya.. Cevap vermek istemiyorum, davul zurna sesinden kulaklarımın sıhhatini bile düşünemiyorum. Düğüne gittim âh ne gitmek. Yaklaşık bir kilometre yol yürüdüm abartısız ama o kadar şahâne ki eğer az tahminlerimle hareket etmeseydim arabadan indiğim yerin biraz ötesinde imiş meğer salon. Öyle hemen elimle koymuş gibi bulmak bana yaraşmaz nasılsa, cicilerimle biraz dört dönmeli idim. Yürüdüm yürüdüm yürüdüm.. Sora sora âh mübarek en sonunda arabadan indiğim yere tekrar dönmüşüm de haberim yok. Vakit dar, hemen gidip gelini öpüp çıkacağım da âh ne çıkmak daha doğrusu çıkamamak...
Çok dertliyim... Gelinciğimi takı merasiminde gördüm damata ve ona ömürlük huzur duâlarımı edip hızlıca ayrılayım dedim. Ne hız ama... Kulaklığımı taktım, şalımı bir sallayayım dedim omzuma doğru, sonra da hızlı adımlarla yürümeye başladım. Çıkmadan son kez geline bakayım dedim de bakmaz olaydım. Halter şampiyonu gelmemiş mi.. Salonun ortasında bir çarpışma tepemdeki yıldızları sayamayacak kadar kötü oldum. Bende kafa adamda çene kalmadı. Lâkin eğer ki beni tutmasaymış hiç abartısız yirmi metre uçacakmışım. Genç adam dememeli vallahi bir kolu benim kolumdan üç tanesi gibi, ben bit kadar tabii kayboldum adamın yanında... Âh gözü güzel insanlarım, bir maşAllah demeye mi yetmez aklınız "ah uh" demeden... Üstün güzelliğime nazar değdi der bir arkadaşım bu durumlarda, o an aklıma o geldi. Başıma buz yetiştirmeye koşuyorlardı ama bende dermân yok. Hız ki ne hız mübarek bir saate yakın başımın ağrısı dinsin diye durdum...
Yoldayken bu gece sera. metnini okumadan bir kahve içip pasta yemeliyim dedim, ne de olsa tatlı mutlu eder derler ya o bakıma. Fincanımı kapadım kendime güzel şeyler okumaya niyetlendim bu gece...
Vee gelelim deftere...
Bilen için yadsınamayacak bir gerçektir "defterin kişiye kazandırdıklarının abartısız çokluğu"... İnsanları tanımak, kalemle konuşabilmek vs... Ve dostluklar, ablam, ağabeyim dediklerim var ve gerçekten öyle... Dışarılarda gezer tozarız, defter sorunlarını oturur konuşuruz ve hattaa bir gece sabaha kadar düet bir şiir yazmıştık değerli ablamla, büyükanne derim ona, torun der o da bana - aramızdaki yaş farkı annemle olandan daha az olsa da-... Ve kişiler... Yazarlar, okurlar seslendirirler vs... Meziyetlerimiz pek çoktur. Herkesin emeğine saygıyla elbette ama işte bâzen komik hâdiseler olmuyor değil... Söyleyeceklerimle ilgili olarak menfi bir niyetimin olmadığını söylemeliyim önce, kişiler kendilerini izleyip sorgulamadıkça en güzele ulaşmaları olanaksızdır.. Önce iğneyi kendimize de bakalım çuvaldızı ele yeter mi gücümüz... Bilirim senin de gönlünde yoktur art niyet ve sözlerinin güzelliğinden mahrum etmemen de güzel bir lütûftur... Teşekkürüm bunadır evvela...
Ayy nasıl güzel nasıl... "dünkü bebe"..
Katılıyorum, burada üyelerin kıdemine göre mi değer görür kalemin kelâmı... Kattiyen yanlış bir düşünce, ne güzel dile getirmişsin. Kıskanmamalı, ömür var da burada yazıyorsa üye ve de iyi de yazıyorsa elbet sıra ona da gelecektir, kırmızı halı ona da serilecektir ne gerek var çirkin düşüncelere. Bak misâl ben kıskanıyor muyum; yedinci yıla girdiğimiz bu zamanlarda henüz kısa diyeceğim bir süre öncesinde şiirimin güne gelmiş olmasına veryansın etmemin ne anlamı var. Eskiden daha çok çocuktum ve yazdığıma şiir demek şiirin ipini çekmek gibi bir şey olurdu... Şimdi çok mu iyi.. Değil ve asla da olmayacak, şâir olmak gibi bir niyetim yok... Sevdiklerimin hatrına hâkî'ye söylenip dururum arada...Elbet emekle, elbet sevgiyle ve âşkla!!!
"etmem abi"
Gülmeye çok ihtiyacım vardı:))
Âh bir de ilginç bir tavır vardır, yahu kötü yazıyorsam kötü yazıyorum gel eleştir şiiri de ne hakkın var "sen böyle söyleyerek şöyle oluyorsun" sana ne!!! Ben istediğimi söylerim sen sâdece nasıl söylediğime bak, ötesi ne haddine!!! Söz edep dışı ise gereken merciie şikâyet et gereken yapılsın ama lütfen bana da günahtır, kâlbim kırılmasın...
Nasıl ilginç...
Tezat... Hem hakikaten "aman efendim bizim niyetimiz böceklenmek, kırmızılanmak değil sâdece şiir yazmak" olarak dile gelir genel görüş, diğer yandan "o kaddar emek veriyoruz neden böceksiz benim şiirlerim".. Kıdemli üyeyimdir, yıllarımı çürüttüm burada:)) Allah da şâhittir böcek meselesini henüz birkaç yıl önce birinin uyarısı üzerine gördüm. Gün şiirini biliyorum da şiirlere böcek hiç dikkatimi çekmemişti. Eskiden böcek yoktu başka bir şey vardı ama ben o şahıs beni uyardığında görmüştüm:))
İade-i ziyâret... Vallahi hiç böyle bir şey aklımdan geçmez benim. Eminim sen daha iyi bilirsin. Eskiden bu yana benim şiirlerimde vardır yorumların ama birgün olsun sayfana bakmamışımdır sayfamdaki adından profil sayfana gidip. Başkadır ziyâretlerim farklı sebebler olur anca... Ve okumaya giderim o zaman da "aman ne etmiş ne gelmiş gitmişe değil katta!!!"
Bir şey, bir harf vesile olur ve yürek gitmek ister o zaman kalemi okumaya... Keşke vaktim yetse aklımı daha yaygın buraya sarmaya:))
Aman aman aman.. Allah korusun o dediğin sohbet standından.. Ne etmişin ya gönül buradaki işte konuşsun, hani diyordun ya "çay bahçesinde soluklanmak misâl" edebi olması kaydıyla yorumlarda olmasına râzı gelelim ama eşe dosta full puanlılık akla zarar. İnce çizgi tabii.....Babam olsa "çok iyi" demem asla...
Bu site hakikaten emek eseri. Yönetim sâdece her üye gibi bir parçası bu güzelliğin. Kimse tek başına hiçbir şeyin sahibi değildir değil mi... Önce Allah izni sonra tek tek hepimizin eseri.. Ve dediğin gibi kırmadan, incitmeden söylesin kalemler diyeceklerini...... En ayıpladığım güne gelip gelmeme husûsu.. Üzüldüğüm belki de.. Ego tatminkârlığı yakışmaz insana, bilen çok az olsa da...
Ben çay isterim vallahi, fincanım soğumuştur herhâlde bak hele neler var kaderde:)))
Samimiyetin için kâlbî teşekkürüm borçtur şahsına, kabûl etmen şartıyla....
Hoş kalasın...
Misafir ettiğiniz için teşekkürler...
Çay, kahve ve ikramlarınızla konukluğumuzdan memnun ayrıldık hanenizden...
Sohbet esnasındaki ince dokundurmalarınız da ilgi çekici...
Ama hep siz konuştunuz efendim...
Latife tabii ki...
Selam ve saygılarımla...
Esenlikler diliyorum...
gittiğim yerde her zaman hep dikkatliyimdir ev sahibimiz fazlaca titiz
ama olsun bu bence en iyisi ki..zaten olması gereken bu aslında ..sen anneni anlatırken benimde aklıma babam geldi..( allah ramhet etsin) babacım kızım benim şurdan hepimi ver derdi hep .baba bu hep değil lütfen hap de desemde yok babam daha inatcı çıktı ve hapa ölene dek hep hap dedi.
hatta ennem de çok titiz bir hanımdı isterdiki sokakta oynamayalım ellerimiz kirlenmesin üşüyüz hasta hiç olmayalım ve hatta elbiselerimizi kirletmişsek eğer zaten yanmıştık bir süpürge sapı bana bir süpürge sapı kardeşime hazırdı..allah iyiliğini vermesin seracım nerden cıktı bu şimdi beni yeni baştan yarattın sanki .)
yahu sen ordamısın benım cayım bitti.ama mümkünse ben bol sütlü bir naskafe alayım))
sevgili arkadaşım sera bu harika bir yazı olmuş okuttun ama okurkende aldım gittim başımı eskilere ve geri döndüm ama.....
üzülmedem desem yalan olur .üzüldüm
neden mi?
ne kadar eskıdiğimi anladım((
ama her kötü şeyin mutlaka iyi bir yanı vardır değil mi?
sen kahvemi getir de içip hemen kalkayım eve gider gitmez de aynanın karşısında kendıme bakacağım ve biliyorum ki eskiden yeniydim boştum şimdi eskiyim ve doluyum diyeceğim .çünkü şimdi hayata gün doğduğu için değil yaşam olduğu için dolu dolu iyimser hoş ve sevgi dolu bakıyorum bunuda biliyorum..eh artık bana musade seracım ha unutmadan evin cok güzelmiş ve senin kadar da sıcacık)
....seni sevdiğimi unutma dan şimdilik hoşcakal.)
Çok yaşa emi:)
Gerçekten hiç güleceğim yoktu...
Raconların stratejik çığlığı da güzeldi...
Sevgimle...
sera.
İnsanın içini ısıtıp hayata olumlu bakabilmek, pozitif yanlarını da görüp, mutlu olmaya çalışabilmektir gülümsemek.
Ne mutlu bana gülmeye-gülmene vesile olabilmişse naçizane satırlarım :)) Hissetti gönül g-özüm gülüşünü...
Teşekkür ederim sevgimle...
sera.
Ne büyük mutluluk bana vesile olmuşsam buna :))
Teşekkür ederim sevgiyle...
Hârika bu ama..
Şimdi Sevgili sera.
Okuyordum, galoşa hiç itiraz etmeden giydim, harfleri karıştırmadan da söylemek için epeyce uğraştım. Domatis de bir yakıştırdı ki tebessümü gamzelerime aklıma halamın "fırıngi" deyişi geldi. Hiç anlamazdım bahçeden getir derken neyi istediğini, Allah'tan bahçede domatesten başka bir şey de yoktu:)) Aklım erince anladım tabii...
Şimdi Taylan "pembe şalvarı" söylüyor âh olsaydın karşılıklı bir oynayaydık. Çok sevdiğim bir dostum var "seni keşan'a götüreceğim" der hep. Tabii gitmiş gibi olur da yerimde duramam:))
Evveeet...
Yazının tamamını okumadım, niye diyeceksin. Kahve dedin kahve... Şimdi akşamki düğüne gitmeye hazırlanıyorum, kahve lafzı geçince içemeden duramam - az önce arkadaşımla içtiğimi unutmuş gibi- akşam tekrar bir güzel kaynatacağım köpüklü köpüklü - fincanımın yarısı köpük olmazsa içmem böyle de ilginç bir huyum vardır - . Sonra değil tabii kahveyi içerken devamını okuyacak bol vakitte şöyle sayfana kitâbe gibi yorum yazacağım... Bakarsın benim de kalemim nasibini alır güzel sözlerinden, güleç kaleminin kelâmından...
Şimdi gülersem düğüne de ağzım kulağımda giderim de millet kız vermek ne de mutlu ediyor insanları demesin diye okumuyorum..
Akşama belki de geceyi yarıladığımda burada olacağım...
Akşamın güzel geçsin senin de...
sera.
Sevgili Havin;
Harfleri karışmadığına sevindim:) Aman bundan sonra da dikkat!
Sen bilmiyorsun tabi yaş kemale ermiş bende nerdee öyle kalkıp oynama. Kendin gibi genç mi sanırsın beni. Assolist misali en son çıkıp sahneye ayıp olmasın hesabıyla zor bela kalkarım bir tek 'Hüdayda'ya.
Eee alkış tutan da lazım oynayanlara o da düşen hep benim payıma:))
Düğün ola şen ola:) Hayırlara vesile olsun. Bir yastıkta mutluluk dilemek düşer bana.
Gülümse gülebildiğince kız da oğlan da bizim denir oldu bu devirde kim ne derse desin kaygılanma :)
İimza atılmamışsa eğer, halen vaktin var vazgeçmeye diye uyar kızımızı yine de:)
Ha bu arada! Yüreğinin güzelliği mutlak yüzündedir çok uğraşma
makyajla :))
Kahven benden olsun. Köpük mü içiyorsun kahve mi karışır zaten, yani tam senlik :) Afiyet ola (_)?
Dilerim, sadece bu akşamın değil tüm günlerin ömrün güzellikle geçsin.
Düğünde olan-olmayanların dedikodusunu almak için, tabi bekliyorum gece yarısı seni:))
Kendine dikkat edesin oralarda. Pembe de yakıştı sana :))
Sevgimle...
sera.
Pasiflemeli mi yazıyı bilmem ki :))
Teşekkür ederim sevgiyle...
Canan Korkmaz
sera.
Siz büyük keyifle okuduğum ve dinlediğimsiniz. Hakkını verenlerden.
Bir deli bir taş atmış kuyuya kırk kişi çıkaramamış misali benim ki:))
Teşekkür ederim sevgiyle...
-Nawal
:) çok hoşsun keşke herkes senin gibi düşünse ve cidden düşüncelere tercüman bir yazıydı
devamını bekliyoruz :)
bu arada derin bir oh çekmedim desem yalan olur :D
sevgimle...
sera.
Öncelikle bu yazınızın geçenlerde ilk bölümünü de okumuştum, onu da bunun gibi çok beğenmiştim.
Çok haklı, çok doğru şeyler; pek güzel, pek naif bir tavır ile söylenmiş, beğenmemek, onaylamamak mümkün değil :)
Tebrik ediyorum, saygılar , sevgiler.
Sinem Ilgın Omay tarafından 4/21/2012 4:03:11 PM zamanında düzenlenmiştir.
sera.
Teşekkür ederim sevgiyle...
En az ilki kadar yerinde, en az ilki kadar gülümseten, iyi gelen yazıya ilkinden daha çok teşekkür ederek..
Saygı ve selamlarımla...
sera.
Teşekkür ederim saygıyla...
Çok yaşayın e mi :) Güldürdünüz beni...
İyi de hakikaten karşınızdakine hiç söz hakkı vermemişsiniz. Bir kelimede garibim etseydi. :)
Fakat yazdıklarınıza katılıyorum, üzerime de alınmadım. Alınanlar çıkacak olsa da yazıyı okurlar mı bilmem. Zira; kendi arkadaşlarına okumaktan ziyade yorum yazmaktan fırsatları olur mu, olmaz mı Allah bilir.
sera.
Dilerim umarım alınmazlar!
Maksat hayat okyanusunda bir katre tebessüm :))
Teşekkür ederim saygımla...
güldürükçü olmuş, bu aradaki (:) ) işaretleride dizi arasında ki gülme efekleri gibi durmuş :):)
sera.
sera.
Teşekkür ederim sevgiyle...
Sohbet çok güzeldi. Kahve ve çaylarda cabası. Öyle bir yere parmak bastınız ki bu konu hiç bitmez yatılı bile kalabilirim ona göre:))))))
Sanki bitmedi de devamı gelecekmiş gibi geldi bana. Emeğinize, yüreğinize sağlık. Saygılarımla...
Fala bir daha ki sohbette bakarım:))))
sera.
Teşekkür ederim sevgiyle...
misafirin kimdi bilmem ama ben olsaydım karışırdı ortalık, iyi ki de kimse davet etmiyor:)))
samimi bir sohbet havasındaydı, yazılara pek vaktim olmasa da sonuna kadar okudum.
sera.
Hoşgeldiniz sefa getirdiniz sonuna kadar okutabilmişsem ne büyük mutluluk bana...
Sevgimle.
sera.
Saygıyla...