KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
Aynı erkeği sevmek
O değil de;
Aynı erkeği seven biri 17 diğeri 20 yaşındaki kız faceden sözleşip buluşmuşlar ve birbirini bıçaklamışlar.
Ah be güzellerim, öğreneceksiniz zamanla... Ne bir kız için ne bir erkek için ölmeye değmez.
O değil de;
’SAKARYA’da nüfus cüzdanını kaybedince kimlik bilgileri kullanılarak adına şirketler kurulan ve çok sayıda firmaya adını taşıyan çek koçanı ile karşılıksız çek yazıldığı gerekçesiyle ’karşılıksız çek vermek ve nitelikli dolandırıcılık’ suçundan 5 ilde hakkında dava açılan 50 yaşındaki Bektaş Ünlütürk, hakkında yeni davalar açıldığını öğrenince üzüntüden kalp krizi geçirerek öldü.’(Kaynak: Milliyet)
Allah rahmet etsin... Çok üzücü bir durum...
Geçtiğimiz günlerde bir telefon aldım. Karşımdaki adam terörle mücadeleden olduğunu kimliğimin çalınıp çalınmadığını sordu. Hayır dediğimde ya fotokopiler dedi...
Adıma 12 tane telefon hattı açıldığını o numaraları bana vereceğini benim de gidip Akbank’tan o numaraları kapattırmam gerektiğini söyledi.
Bu arada işim bitene kadar da telefonumun açık kalmasını istedi. Konuşurken bir taraftan da arka fondan telsiz sesleri geliyor....
Polisçilik oynayana kadar gider bir polis merkezine durumu anlar öğrenirim dediğimde, ’zaten hakkınızda soruşturma açılmış’ dedi.
Püffffff dedim kapattım ve polis merkezini arayarak arayan numarayı bildirdim ama muhtemelen o hattı çıkarıp atmıştır...
O değil de;
Bir süredir yeni bir moda var. Sağlık kuruluşundan geldiklerini söyleyip ücretsiz muayeneden başlayıp Rahibe Teresa’lığa soyunan tipler var. Böylelerine karşı her zaman uyanık olmalı.
O değil de;
Doktorlar bugün eylemdeydi. Haklı davada kalem kırılan taraf hastalardı. Gelen hastayı acillere yönlendirmeleri de komikti ayrıca.
Düşünsenize, durumunu bilmiyorsunuz hastaneye gelmişsiniz ve kalp krizi geçiriyorsunuz. Acile gidin diyorlar...
Hayatî önem taşıdığı için bu eylemi kınıyorum!
Diğer taraftan;
Doktorların can güvenliğini sağlamayan yetkilileri de kınıyorum. Katil elini kolunu sallaya sallaya geliyor ve doktoru öldürüyor. Üstelik bu hep oluyor ve her ne hikmetse ne hastanelerin yetkilileri nede devletin yetkilileri bu gibi durumlara önlem alıyor.
Önlem demek sadece hastane kapısına birkaç güvenlik dikmek değildir...
Kurumlarda personel dışında içeriye girenler aransın. Okullar, hastaneler, eğlence yerleri. Aklıma ilk gelenler...
Yoksa insanlar öldükten sonra yürümek alkışlamak çözüm değil. Ölü kahramanlara değil yaşayan kahramanlara ihtiyacımız var.
Saldırılarda kaybettiğimiz tüm doktorlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum...
YORUMLAR
Esma KAHRAMAN
insanlar nasıl bu kadar gözü kara olabiliyor ? Masumluk mu batıyor birilerine anlamadım... Türkler zekidir derlerdi , inanmayın zeki adam haksız kazancın burnundan nasıl fitil fitil geleceğini bilir... Yazınız gerçekten güzeldi .. düşüncelerinize sağlık...
şiirlerinizi değil de makalelerinizi beğeniyorum... tebrike ederim...
O telefon olayı benım eşimin başınada geldi kızcağız korkmuş benı aradı emnıyete bildirdim şerefsizi yakında yakalanır sanıyorum ama bunlar bir iki değil ki çete olmuş adiler ülkede denetim zaafı var bunlar bu sepele cıkıyor ortaya genede rusyaya göre cok iyimişiz milliyet yazıyor rusların turkıyeye yerleşmesi için 37 iyi neden anketi yapılmış sucun az olmasıda bu ankette ülkemize artı katıyormuş haha artık bizde rusyaya gideriz bu gidişle neyse işin özü yazı güzel ...
Esma KAHRAMAN
sevgiler Sayın Yazarım.
Hanımefendi olayın aslına bakar mısınız. Tehdide , tedbirsizliğe ve acıya...
Paylaştığınız için teşekkürler saygılar...
Gaziantep'te 17 yaşındaki bir genç tarafından, dedesinin ameliyatta ölmesi üzerine, üzüntüden öldürüldüğü söylenen Dr.Ersin Arslan'la ilgili haberin aslını bu sabah Cem'den öğrendik. Bilginize...
Dr. Ersin, 84 yaşında, kanser hastası bir amcaya şifa vermeye çalıştı. Amca sağ salim hastaneden çıktı, son evre olduğu için tekrar hastaneye yatırıldı, öldü.
17 yaşındaki torunu, ölümün verdiği acıyla, bir anlık sinirle öldürmedi Ersin'i...
Olayın aslı şu:
Dr. Ersin hastanın ölümünü rutin bir işlem olarak rapor ett...i. Ancak torunu, dedesinin MAAŞI VE BAKIM PARASI KESİLECEĞİ İÇİN ölümün yetkililere BİLDİRİLMEMESİNİ BUYURDU. Dr.ERsin Rutin işlem olarak hastanın ölümünü bildirdi. Torun MAAŞ VE BAKIM PARASI KESİLECEĞİ İÇİN Dr. Ersin'i tehdit etti. 10 gündür tehditler devam ediyordu, Dr. Ersin Başhekime durumu bildirdi. Birsürü kapı olduğu, yeterli sayıda güvenlik görevlisi olmadığı söylendi. Saldırgan 3 gün boyunca elinde bıçakla hastanede Dr. Ersin'i takip etti. Olayın olduğu gün sabah 8'de ameliyata başlayan Dr. Ersin, saat 12'ye kadar ÜÇ AMELİYAT YAPTI. Yemekhanede yemeği beğenmedi, aşağı indi, hemşirelere "Yemek söyleyelim" dedi. Ellerini yıkarken ARKADAN, ÜÇ KEZ, BIÇAĞA HER SEFERİNDE FARKLI AÇILAR VEREREK, DÖNER BIÇAĞIYLA HUNHARCA BIÇAKLANDI. KATİL, DOKTORUN BAŞINDA KAN KAYBINDAN ÖLMESİNİ BEKLEDİ, HERKESİ TEHDİT ETTİ, BAŞTA KİMSE YAKLAŞAMADI. ÖLECEĞİNDEN EMİN OLUNCA GİTTİ. ÇÜNKÜ 17 YAŞINDAKİNİN EKMEK KAPISINI KAPATTI. ONU BİRAZ DAHA YAŞATIP ÖBÜRÜNÜN BEDAVADAN YAŞAMASINI SAĞLAYAMADI................Dr. Cem Atik
Esma KAHRAMAN
Allah şaşırtmasın...
Sevgiler Sayın Yazarım.
Grev ilginç bir eylemdir. Mal sahibine karşı yapıldığı noktada, eğer üretici tekel değilse, grevden temelde yatırım sahipleri zarar görür. Buraya kadar gayet normal. Ama kamu hizmetinde çalışanlar grev yaptığında kamu kuruluşunu değil, öncelikle o hizmeti kullananları cezalandırırlar. Amaç hizmetten faydalananları galeyana getirip kamu kuruluşu üzerinde baskı yaratmaktır. Bu yüzden grev gibi uzatmamaya dikkat ederler. (Bir tek taksilerin grev yaptığı bir gün vardı; o gün çok mutlu olmuştum. Mümkünse her gün grev yapsınlar. En iyi taksici ...) Yine de kısa da olsa kamu hizmetleri doğrudan halkı hedef alır.
Bir nokta dikkatimi çekti. Normal zamanlarda, iş bırakılmayan günlerde kalp krizi geçirdiğinizde zaten Acil'e alınıp ilk müdahele yapılmıyor mu? Sonrasında kardiyolojiye gönderiyorlar. Eğer eylem sırasında Acil açıksa en azından kalp krizi sorun olmamalı.
Esma KAHRAMAN
tuhaf olan şey, hastaya katil muamelesi yapıyorlardı.. sanki doktoru o an orada bulunan hastalar öldürmüş gibi...
garipti... çok garip...
bir ülkede 1. doktora çok fazla maaş verilmeli canımızı teslim ediyoruz
2. hakim ve savcılara çok fazla maaş verilmeli adaleti teslim ediyoruz
3. polislere çok fazla maaş verilmeli asayişi ve can güvenliğimizi teslim ediyoruz
en önemlisi de 4. öğretmenlere çok fazla maaş verilmeli çocuklarımızı ve çocuklarımızın tertemiz beyinlerini teslim ediyoruz
bu kadar önemli unsurları teslim ettiğimiz insanlar ay sonunu nasıl getireceğimdiye düşünmemeli
o değilde benim ki sadece Eray'ın hayali
güzeldi tebrikler
selam ve sevgiler
Kanayan yaralara parmak basmışsınız,keşke herkes okusa bu değerli yazınızı.Saygı,selamlar.
