YAŞANTIMDAN FIKRALAR

• 18 Nisan 2012 Çarşamba 22:46:58

Bilmem Temel fıkraları kadar hoşunuza gidecek mi! Anılarımda geçen ve fıkraya benzer olayları sizlerle paylaşmak istedim... Bölümler halinde sürdürmek istiyorum... Tabi ki sizleri sıkmadığım sürece...
Kadir Tozlu

Sen Zaten Tuşsun

Çocuklarım küçükken onlarla güreş tutmayı çok severdim. “Haaay da bire pehlivaaan!” diye nara atarak birbirimize girerdik. Hep de onlar kazanırdı (!) …
Bir gün ben kanepeye uzanmış dinlenme durumundayken içeri küçük oğlum girdi. Hemen güreş geldi aklıma.
“Var mısın bi güreşe?” diye sordum.
Oğlum sağ avucunu açıp bana uzatarak…
“E! Sen zaten tuşsun!” diye yanıtladı.

Kız Çocuklarının Babası

Kız evlat için tutkumu herkes bilir. Eşimin hamileliklerinde herkes sonucu heyecanla beklerler. Bir doğumdan sonra merakla sordu bir arkadaşım; Tabi ki oğlum olduğunu söyledim. Bunun üzerine beni teselli etmek amaçlı şu ünlü sözü söyledi;
“Erkek adamın erkek oğlu olur.”
Bunun üzerine ona şu soru ile karşılık verdim;
“Kız çocuklarının babaları kadın mı oluyor?”

İştahla Oynamak

Kardeşler arasında kâğıt oynuyoruz. Oynadığımız oyunda (maça kızı) alınan kâğıtlar kişinin aleyhinedir. Annem de dışarıdan izliyor. Bir ara şunu söyledi;
“İbrahim hep kazanıyor. Hepinizi yenecek.”
Bunun üzerine ona kâğıt kazanmanın oyuncunun aleyhinde olduğunu anlatan şu cevabı veriyoruz;
“Bu oyunda kazanan yeniliyor.”
Annemin cevabı daha da garip oluyor;
“Olur mu öyle şey! Kazanan yenilirse iştahla oynayamazsınız ki!”

Farkı Ne?

Televizyonun yeni yayına başladığı yıllardı. O zamanlar televizyon çok pahalı olduğundan orta gelirli aileler için biraz lükstü. Vatandaş televizyonları çay bahçelerinde veya kahvelerde izliyordu. Tabi ki her şey siyah beyazdı. Haftada 1-2 gün film oluyordu. Rahmetli dedemi de götürmüştüm çay bahçesine film izlemesi için. Bir süre izledikten sonra sıkıldı ve “Beni eve götür!” dedi.
Eve giderken yolda bana şunu sordu;
“Bu gördüklerinizin şurda burda, yolda izde, evde sokakta gördüklerimizden farkı ne ki oturmuş izliyorsunuz?”

Biraz Yığılmıştır

Transistorlu radyonun yaşamımıza yeni girdiği yıllardı. Ağabeyimin şakacılığı her zaman üzerindeydi. Radyoyu açar açmaz Ankara Radyosunun sesi hemen çıkıyordu ve halama soruyordu;
“Açar açmaz nasıl hemen Ankara’dan ses buraya geliyor?”
Şu cevabı veriyordu merhum halam;
“Biraz yığılmıştır.”

Sen Yazarsan

Gençliğimde bir akrabamla konuşurken sevdiğim insanlara hep mektuplar yazdığımı ve tek yazmadığım kişinin kendim olduğunu söylemiştim. Konuşmanın bundan sonrası şöyle geçiyor;
“Neden kendine yazmıyorsun?”
“O bana yazıyor mu?”
“Sen ona yaz, bak o da sana yazmış olacak.”

2 Kere Yenmek

A Milli Futbol Takımımızın sürprizlerinden biriydi 1966 Dünya Kupasının dünya dördüncüsü Sovyetler Birliğini hem de Moskova’da 2-0 yenmesi. O zamanlar TV yoktu. Bu özel maçı radyodan heyecanla dinlemiştik. Ama farkında değildik annemin de dinlediğinin. Akşam sofrada yemek yerken şunları söyledi;
“Türkiye Rus’u yenmiş. Hem de 2 kere yenmiş. Rus onun yanında sıfır kalmış.”

Akşam 5 Dakika Erken

Çalıştığım bir iş yerinde sekreterimiz personele servisin artık sabahları 5 dakika erken geleceğini, dolayısıyla duraklarda 5 dakika daha erken bulunulması gerektiğini söylüyordu. Bir personelin itirazı oldu;
“Nasıl olur, durağa 5 dakika erken gelmek kolay mı sanıyorsunuz?”
Evim yakın olduğu için servislerle işim olmaz. Ama bu tartışmaya son noktayı koymak niyetiyle şunu söyledim;
“Çok kolay… Akşam 5 dakika erken yatarsınız olur biter.”

Her Taraf Soba Yanıyo Gibi

Evliliğimizin ilk yıllarında ilk oğlum İzmir’de oturan Anneannesinin de ilk torunuydu. O nedenle onu alıp İzmir’e götürdüğü olurdu. Ağustos sıcağında İzmir’in sıcağı İstanbul’a benzemiyor tabi. Sıkılmış oğlum, İstanbul’a dönmek istiyor. Kendisini İzmir’de kalması için söylenen sözler boşuna;
“Ne bu ya! Her taraf soba yanıyo gibi! ...”

Manyak Sevap

Büyük oğlumun mezun olduğu Denizli’den (Pamukkale Üniversitesi) eşyalarını almak üzere yaz sıcağında arabamızla Denizli’ye uğruyoruz. Arabamız klimalı. Oğlumun bir arkadaşı arabamıza binip o serin havayı teneffüs edince şunları söylüyor.
“Yahu, şu klimayı icat eden her kimse, manyak sevap kazanıyordur.”

(Devam edecek)

Kadir Tozlu