Aşk cennetin dilinden bize kalan yegane hatıradır. -- bulor
NENA
NENA
@nena

Yaşadığı Anın Şikayetçisi...( İçimin Can Sesleri )

18 Nisan 2012 Çarşamba
Yorum

Yaşadığı Anın Şikayetçisi...( İçimin Can Sesleri )

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1516

Okunma

Yaşadığı Anın Şikayetçisi...( İçimin Can Sesleri )

İnsan; Geçmişin hasretçisi, geleceğin özlemcisi, yaşadığı anın şikayetçisidir.
Charles Bukowski


Başımda korkunç bir ağrı var…Sanıyorum dün gece içtiğimiz şarabın etkisi.Işığı yakıyor sessizce…
Parmak uçlarına basıyor korkularının…Saat sabahın beşi..İlk vapur,ilk uçak,ilk tren…Hangisi önce gelirse binip gitmek istercesine telaşlı halleri…Susup izlemek en iyisi diyorum…Bir cümle ince dudaklarından okunan…Duymuyorum duymak istediğim en son şey…okumalıyım…altı çizilmek üzere…!

Kapının kolunu kavrıyor,korkularının parmak uçlarına basıyor….korkularının parmak uçlarına basarak çıkıp gidiyor….
Kalkıp giyinmeliyim.İşe geç kalma telaşı,başağrısı,yalnız bir yatak…Dağ eteklerinde yaklaştığınızda burnunuzun ucuna değen kekik kokusu…Nereden çıktı bu his…

Yataktan doğrulmak bu kadar zor gelmeyeli çok olmuştu diyorum kendi kendime…İlk gençlik,okula yetişmeye çalıştığım sabahlar geldi aklıma…Hep geç kalırdım ben ,sahi ya.Yataktan çıkmaktan ,o sıcaklığı terkedip,ilk ayazını iliklerimde hissetmekten oldum olası nefret ettim.

Mutfaktan sesler geliyor.Öyle ya yalnız değiliz evde…Toparlansam iyi olacak…Hay aksi kahve içmeden evden çıkacak olmak kötü .Birazdan başım daha da ağrıyacak ve işyerinin o sigara içilmez yasağıda cabası…

Günaydın diyor beni görünce…Yüzüm kızarmıyor değil hani.Dün gece lk kez gördüğüm bir adamın evinde , ilk kez gördüğüm bir başka adamla sevişmiş olmanın utangaçlığı var üzerimde…Bir an evvel atmam gerek bu duyguyu üzerimden.Ben ona o hissi vermezsem o da o şekilde bakamaz bana diye geçiriyorum içimden.
Kahve var mı ?
Teşekkür et herşey için ve çık git işte kapıdan , şimdi kahve istemenin yerimi.Hem saat daha çok erken belki kafayı vurup yatmak istiyordur adam.

Nazik biri.Üzerimdeki utanç duvarını bir hamlede yıkmayı başarıyor.Uzun boylu ,esmer ve iri elleri var…İri ellere sahip adamlar çalışkan olur der babaannem…ah artık iyice saçmalaaya başladım.

“Olmaz mı nasıl içersin hemen hazırlayayım” diyerek mutfağa geçiyor.Salon da harika bir resim var.İnce uzun bir salon…Tek ve en iyi ayrıtısı duvarında ki şu harika resim, belli ki sık kullanılmayan bir ev diyorum ama bekar evinden çok öğrenci evlerini andırıyor.Hay allah ne işim var benim burada…

Kahve tam da isteğim gibi olmuş.Sanırım şimdi sohbet etmek zorundayız diye geçiriyorum içimden.Konuşgan biri söz açıveriyor bir anda ve içimden derin bir oh çekiyorum.Türkçesi düzgün ve akıcı…Bana bu evden ,ailesinden,arkadaşlıklarından bahsediyor…Espirili bir adam üstelik…Ustalıkla aralara çapkınlık anılarını serpiştiriveriyor…Gülümsetiyor beni…
Böyle teklifsiz samimiyet görmeyeli uzun zaman olmuştu. İnsanlar artık öyle sahte ve öyle fırsatçı ki.Bu fazla geliyor bana gaiba…

Artık gitme vakti diyor ve arka arkaya yaktığım sigaralardan sonuncusunuda söndürüp çıkıyorum evden…
Yine o soğukluk...Nefret ettiğim sabahın ilk soğuğu bu kez kendime getiriyor sanki beni.

Ne yaptın sen …ne yaptı sen…?
Alttarafı ilk kez gördüğüm bir adamla yattın..
Hepsi bu mu ?
Yetmedi aşık oldun adama şapşal….
Ne var ki bunda? Hem aşık olacağım deyip aşık olunmaz ki…Aşk böyle bir şey işte..
Bitti kızım bir daha göremeyeceksin bile…Hem erkekler ilk görüşmelerinde kendileriyle yatan bir kadına ne kadar değer verirler düşün bir…
Bunlar kocakadın yaftası sözler…Hem insan hayatında bunu birkez yapmalı…
Hiç tanımadığın biriyle yatmayı mı?

Meydana doğru çıkan yokuş bitmek bilmiyor sanki.Eski evlerin balkonlarından sardunyalar sıralanmış.En sevdiğim çiçek …Topuklarım arnavut kaldırımlarında bir hayli hünerli yere basıyor…Dün ki yağmurun aksine hava ne kadar da açık ve keyifli…Ceketimin önünü kapatmalıyım yinede.Hasta olmak en pahalı lüksüm olur şu sıralar…Hay aksi telefonum …Açmasam ne iyi olur.Keşke şu cep telefonları hiç bulunmasaydı.Ulaşılmak istenmediğinde ulaşılamıyordun ne güzel.Kabus başladı sanıyorum.

Alttarafı ilk kez gördüğün bir adamla yattın..
Hepsi bu mu ?
Yetmedi aşık oldun adama şapşal….
Hem insan hayatında bunu bir kez yapmalı!...

(devam edecek)

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yaşadığı anın şikayetçisi...( içimin can sesleri ) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yaşadığı anın şikayetçisi...( içimin can sesleri ) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yaşadığı Anın Şikayetçisi...( İçimin Can Sesleri ) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
DİLEK YILDIZI
DİLEK YILDIZI, @dilekyildizi
18.4.2012 20:32:36
:-) öcgürlük belkide saklnan içimizdeki.
tanımadığın bir ekeğin duşunda akşamdan kalmanın rahatlı ve şaraptan kalma bir nahoş kafayı yıkamak bir şampuanla marksının önemi olmadan...
Ve yüzündeki ilk ayrıntılara bile sabah kahve içmeden o adama bakmadan...herşeye inat geç kalmışlığa inat sakin adımlarla işe gitmek kuralsızca...Üstünde bornozla....


HARİKA DİYORUM....KUTLUYORUM....
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.