İTİRAF EDİYORUM YA DA GENİŞ YÜREKLİM
Sevgili Oğlum!
Bu yazı biraz mektup gibi olacak.Hani senin "Gene o edebiyat sitesinin başındasın" dediğin site var ya ,işte o sitenin başındayım .Sen yanımda olmadığın için bilmiyorsun .Bu seferki yazımın konusu sensin oğul.
Öğretmenin küçük harflerle okutmaya başladığında ve okuman biraz daha hızlandığında bu yazıyı sana okutturacağımdan şüphen olmasın.
Seninle daha önce de ayrılmıştık biliyorsun.Annenin tayini Erzurum’a çıktığında.O zaman çok küçüktün.Annen Erzurum’a ,sen köye anneannenin yanına gitmiştin.Benim tayinim de yalnızlığa çıkmıştı.En zoru seninkisiydi biliyorum.Sadece üç yaşındaydın.Annene en muhtaç olduğun zamanlardı.Tıpkı şimdi kardeşinin olduğu gibi.Köyde kendini bir yabancı gibi hissetmiştin.Sana artık orada yaşayacağını söylediklerinde tüm olup bitenleri bir oyun sanmıştın.Annenden ve babandan neden ayrılmak zorunda olduğunu bir türlü anlamamıştın.Devlet baba öyle karar vermişti.Annen Erzurum’a gidecek ,stajyerliği kalkacak ve tayin isteyip tekrar küçük Karasumuz’a dönecekti.Biz annenle konuşup dört aylık belki başkalarına göre küçük,ama sonradan bizim için ne kadar büyük olacağını anlayacağımız bir ayrılığa karar vermiştik.Sayılı günler çok şükür çabuk geçti ve tekrar bir araya geldik.Annenin ardından aylarca sokağa her çıktığında ağlamandan ne kadar hatalı davrandığımızı anlamıştık ama iş işten geçmişti.Devlet babanın da kusuru yok dersek yanlış olur tabi.
Şimdi gene sen köydesin geniş yüreklim.Gene anneannenle beraber.Ama bu sefer kendi isteğinle gittin."Pamuk Dede"nle buz hokeyi oynamak için ve tatil yapmak için.İlk karneni aldın ve gezmek hakkın.Ama geniş yüreklim ben ve annen seni daha ilk akşamdan çok özledik.
Bu yazıyı okuyan babalar.Bu akşam yatarken daha içten bir öpücük kondurun evlatlarınızın yanaklarına.Ve daha bir içten sarılıverin onlara.Benim yerime de ...olur mu?l