- 1724 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Mutluluk Nedir ?
Insan ve mutlu olabilme sanatı; Herkesin mutluluk anlayışı kişinin, kişisel özeliklerine ve de karakterine göre değişkenlik sağlayan bir duygu düşünce kavramıdır aslında..
Mutlu yahut mutsuz olmak, kimine göre maddi, kimine göre ise maneviyatla alakalı, çoğu zamanda ikisi ile ilgili, SIKINTILI dönemlerde yaşanılan devrenin sona ermesi, ya da devamlılığı ile birlikte, insan beyninin olayları ve yaşadığı iyi ya da kötü deneyimlerini nasıl ele aldığı, bunu duygularına nasıl yansıttığı ile ilgili artı veyahut eksi düşüncelerin ardı, ardına insan belliginde yaratığı etkiden oluşan, bir düşünce zincirinin halkalaridir..
Dünya üzerinde dertsiz insan yoktur, kiminin ki gerçekten derttir, kimi ise dert arar sürekli, aslında mutsuz olması için hiçbir gerekçesi olmadığı halde, hayatın getirdiği monotonluktan ötürü kendi kendisini mutsuz eder.. Kişinin hayatı boyunca mücadele etmesi gerektiği yaşam standartları, sosyal çevre, iş ve kariyer v.b gibi çaba göstermesi ve başarı elde etmesi gereken bir sürü gerekçesi vardır. Kendisini elde ettiği başarılarla tatmin ettiği, yahut bir türlü tatmin olamamakla mutluluğu ve mutsuzluğu algılayışı, bunu algılamak için ise olaylara yaklaşımı asıl olandır..
Çocukken çoğumuzun okuduğu, kimimizin büyüklerimizden duyduğu o müthiş masal Pollyanna ile ilgili bir örnek vermek gerekir ise, nasıl da en kötü zamanlarda bile kendisine bir olumlu düşünce yaratıp bundan mutluluk cıkarabiliyordu. Peki, bunu kaçımız yapabiliyoruz ? Bu masal, ya da roman aslında hayatın taa kendisini yansıtan bir REALITE değil midir ?
İnsanız elbette, üzülmekte ruhumuzda. Fakat ! Bu melankolik hali devamlı yaşayarak olayları sadece negatif algılanmasını beynimize hükmeden yine bizleriz..
Depresyon " Çağımızın Hastalığı " neden bu kadar ileri derecelerde ? Oysa ki geçmişse bakarsak, insanların çok daha zor koşullarda hayat mücedelesi verdeğini , buna rağmen bu denli bunalımlı toplumların olmadığını, insanların küçük detaylarla mutlu olduklarını görmemek imkansızdır.. Küçücük çocuklar bile artık pedagogların gözetimi altında, peki neden ? Öncelikle anne ve babanın bir türlü mutlu olamaması, ellerindeki imkanların farkında olmayışları, aile içinde karı koca arasında bile yaşınılan ego savaşları, lüks yaşam budalalığı ve sevgi saygı ortamının azlığı, çocukların huzursuz ortamlarda bulunması, çoğu zaman da boşanmış çifler ve ayrışık aile yapılanmasından meydana geldiğini de düşünebiliriz. Bu ortamda tabii ki de mutluluk payı çıkarmak zor olacaktır kendi adımıza.. Şiddet çok önemli bir mutsuzluk devamlılığıdır, bu durumda ayrılan veyahut ayrılmak isteyen ksrı kocanın gerçekten elle tutulur, gözle görülür derece de anlaşamamaları mı, söz konusudur ? Yoksa, anlaşmak istemedikleri mi ? Bu da ayrı bir konu olsa gerek.. İşte belki bir çok yuva kurtarilalabilecek derecede iken, insanların olaylara bakış açısından ötürü daha çok mutsuzluğa sürüklenmelerindeki, yanlış tercih ve de seçimlerden bireylerin gün ve gün hem kendilerini hem de gelecek nesillerin depresyon denilen su illetin pençesine düşmesinde büyük rol oynamasını da bu çerçeveden değerlendirebiliriz kanısındayım..
Mutlu olmak genelde sorunlarımıza çözüm üretmekle mümkün olabilir.. Sorunlarımıza çözüm üretemiyor isek ve bunun için sürekli mutsuz olmayı tercih ediyor isek, o vakit bize kimse yardımcı olamaz.. Dünya üzerinde gerçekten çok büyük sorunlar yaşayan insanlar var, maalesef ciddi rahatsızlıklar, hastalıklar, savaş ortamında aç, susuz, bir ülkede belki de engelli ile yaşam mücadelesi vermeye çalışanlar, kırsal kesimlerde okul yüzü görememiş, köyünde kasabasında elektriği, suyu bizim gibi kullanamayan, canı istediğinde arabasına binipte, bizim gibi deniz kenarı bir çay bahçesinde, şöyle rahat , rahat huzuru tadıp çayını bile yudumlayacak kadar özgürlüğü ve de cebinde parası olmayan, bunlar gibi durumlarla gerçek sorunlar yaşayıp mücedele etmeye gayret edenler, hayata yine de gülümsemeye çalışanlar varken, hiçbir çözümsüz sorunu olmayan bizlerin ne kadar da abes bir tutum içinde elimizdekinlerin kıymetini bilemeyisi var ortada; varın siz düşünün gerisini..
MUTLULUK ÇOK UZAKLARDA DEĞİL; BIRAZ TEVEKKÜL, BIRAZ DA SABIR BELKI, VE AZIM, UNUTMAYALIM KI; BETERIN, BETERI DE VAR.. AZ BIRAZ ŞüKüR DE ETMEK GEREKMEZ MI ?
SEVGI VE SAYGILARIMLA
YAZAN: GÖNÜL CESLI
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.