- 955 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Nerede?
...
Kapılar açılır, gıcırdayarak...
Önce bir yel eser hafiften.Menteşenin paslı dokusuna sürtünerek. Eğilir geçer önü sıra...
Geniş bir bahçedir burası.Görmek isteyipte göremediğin binlerce çiçek peyda olmuştur tohumlarından. Döl tutmuş, el vermiş, başak başak dökülmüştür kendi gölgesine...
Sarısı pek bir sarı, kırmızısı pek bir al benilidir. Kiminin sapı uzun bir kavak gibi uzanır göğe. Kimi daha kendi dibinde büyümüş iken büyüyememiştir. ..
Mavi bir göl uzanır bahçenin ortasında... Kıyı kıyı otlar savrulur rüzgarda. Rengarenk balıklar dolanır içinde aşk ile buse’ler vererek birbirine...
Ay batmamış gündüzün orta yerinde.
Bembeyaz bir zambak açılıvermiş göğsünün iki orta yerine...Sen, kokun ve yine sen...
Burası; elemden uzak bir bahçe.Hanımeller kokuyor salına salına endamlarıyla.Papatyalar, gelincikler süzülüyor gerdan kırarak. Menekşeler açmış gözlerinin en yeşilinde...
--
"Şu gelen yâr mıdır?" diye sorana dönüpte bakmıyor aklım...
Aklımda binlerce demetlenmiş soru işareti...
Kayıplarıma bir kayıp daha eklemenin bir önceki sabahına uyandım ...
Gözümde perde perde uykusuzluk.Haber getirmeyen beyaz güvercinler. ..
Ben, yas’lı bahar. Nisan sabahına yine eli boş, göyn’ü boş, aklı bir garip olan beyhude sıkıntılarımla halvet olurken, sancılandığım, kupkuru döşeğime çağırmaya çekinmediğim düş’lerim neredeler şimdi?
Yüreğimde ılık ılık eserken rüzgar, sallanışlarında daha büyümemiş körpe yaprağı severken dalında, ağrıyan yanımla dökerken yaşımı, demlerime düşen o âgâh nerede?
Pencereye yanaşan gölgemin üzerine örterken ay.
Ipıl ıpıl eserken sensizlik, viraneye dönerken aklım, sessizliğinde bir ses, bir nefes diye feryat ederken yüreğim, aklımın çıktığı o yar nerede?
Ummana dalmışken zikirlerim.Yosunlara karışmışken kokularım. Aklımın en bilinmezine yaslamışken boynumu. O sinesine başımı koyacağım yâr nerede?
Kayıp kentin çıkmaz arka sokaklarında beyhude dolanan cesedime aldırmadan yürüyen çıplak ayaklarım. Salınırken endamıyla kırmızı elbisem bedenime yapışmışken. Kaldırım taşına oturduğumda üşürken, ısıtacak o sevgili nerede?
Gecede feryat etti kuşlar. Yine çektiler isyan bayrağını birer birer. Son demlerine yaklaşan bir film izliyorum şimdi. İzlerken filmi sinemanın er arka koltuğunda yanımda olacağına söz veren sevdam nerede?
Sevda,aşk,sevgi,huzur,cennet diyen. Her sözünde; aşk, aşk diye inleyen.Sesimin buğusunda ölüp ölüp dirilen o yâr, gece vakti ağlarken düşlerim, yıkılırken gülüşlerim, sönerken alevim kendi içinde. Çökerken dağlar üstüme üstüme .O yanan aşık nerede?
Gece; bir iki üç dört beş altı yedi’yi çeyrek geçerken, "geç kalmam" diyen, sesime muhtaç olup aramayan o adam nerede?
Yalancı mum ışığı gibi sadece kandır kendini sen...
Her daim yanarsında sönmezsin bu gidişle...
Renklerini al koynuna.Sev başka gözlerde beni. Dokun başka ele beni bu kadar severken. Haydi kur hayallerini terkedemediğin o birine...
Yalnızlık hep benim falımda çıkan.Üç yolu hep çıkmaza dayanan. Ayaz gecelerde uykusuz gözlerimde kuruyup kalan yaş olmuş kimin umurunda...
Kanamış içerim.Yanmış.Kavrulmuş. Kimin derdine...?
Sen, sür keyif ile zevk-i sefanı.Sen en yakınındakine sarıl bir daha. Gül-oyna-gez-dolaş. İstersen ol yanak yanağa...
Benim göreceğimi düşünmeden,çekin! (me)...
Revadır bana yaşattıkların...
Bir kapı kapanır şimdi.
Tüm çiçeklerin billur kokuları birbirine yaslamışken başını,ben kendi payıma düşen, yalnızlık çiçeğini alıyorum, bir daha yüreğime...
Sen, bana hiç uzatmadığın ellerini çek kendine... Layık olanın dola beline...
Menteşeler gıcırdadı feryat ederek.Örtündü kapı bir daha kendi arkasından sürgülenerek...
Adımlar saymaya başladı. Gerisi geriye...
On, dokuz,sekiz, yedi...
...
...
YORUMLAR
Uzun saydığım bir aradan sonra hoş geldin aşkın şairi kadın...
Çok güzeldi satırlar.
Sevgimle güzel insan.
Ülviye Yaldızlıı
Lakin ben bu yazı'ya video ekleyemedim.Yönetimden izin'mi almak gerekiyor?