KUTLU DOĞUM
Yaşamak yalnızca kendini yaşamak değildir, kalabalıklarda başka bedenlere misafir olmaktır...
KUTLU DOĞUM
Her hafta semt pazarının bitimine yakın gider, çöp olarak atılan sebze ve meyveleri toplayıp evime getirirdim.
O gün akşam üzerini bekleyemedim çocuklarım açlıktan bayılmak üzereydiler.
Öğleye yakın çıktım evimden, pazarın kalabalık olduğu saatti.
Dolaştım durdum sebze ve meyvelerin olduğu bölümlerde. Derken büyük bir kalabalığın belediye düğün sarayına doğru gittiklerini gördüm.
KUTLU DOĞUM HAFTASI PROGRAMI diye yazıyordu, kapının önünde.
Takıldım peşlerine.
Salona girenlerin giyimi kuşamı yerinde güzel insanlardı. Utanarak girdim kapıdan. Masalarda envayi çeşit yiyecek vardı.
Yaprak sarmasından tutunda, çeşit çeşit kurabiyeler, tatlılar, börek çeşitleri...
Masanın üzerinde KERMES diye bir yazı vardı, ne demek olduğunu önce anlamadım.
Yiyecek masalarının başında duran bayanlar, kapıdan giren her kese buyrun kermesimizden yiyecek alın yardımınız olsun diyorlardı...
Başımı öne eğip sandalyelerin olduğu yere doğru ilerledim ve oturdum.
Kur’an-ı Kerim okunmasıyla program başladı. Ardından Peygamber efendimizle ilgili şiirler, ilahiler...
Ve sonunda bir konuşmacı Peygamber efendimizi anlattı o muhteşem hikayelerle...
Bu arada karnımın açlıktan gurultusu duyulmasın diye ter döküyordum.
Yaşamında HAYIR kelimesine yer olmayan, komşusu aç iken uyumayan, sevgi şefkat sembolü alemlerin efendisini öyle güzel anlattılar ki,
Peygamber efendimizin olduğu asırda yaşamadığıma kahrettim...
Program bittiğinde envayi çeşit yiyecekler satılmış hiç kalmamıştı.
Göz yaşlarımın sesini dinleyerek ayrıldım salondan...
’Efendim seni çok iyi anlatıyor ümmetin, hatta çok sevdiğini söylüyor ama senin gördüklerini görmüyor, senin gibi davranmıyorlar...
Seni anlatmak demek, senin gibi yaşamak demek değil midir’
Nilgün KURT
YORUMLAR
Sen var ya sen, bam telinden vurmayı nasıl da biliyorsun. Anlat anlat nereye kadar; anlattıklarını yapmayan bir toplum olduk vesselam. Tebrikler arkadaşım. Güzel yüreğin dert tasa görmesin. Başkalarının anlattıklarını sen görürsün. Lafla peynir gemisi yürümüyor değil mi? Etrafımızdaki çaresizleri görmedikten sonra ne kadar konuşursak konuşalım nafiledir:(
Sevgimle.