- 1059 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
YAŞAMAK NE Mİ GÜZEL
YAŞAMAK NE Mİ GÜZEL?
Uykularımda sabah uykusunu alamamış olurum da, yeniden şekerlemeyi devam ettirdiğim çok olur rüyalarımda. Kimse, ‘kalk, uyan’ diyemez demir parmaklıklar arasından bana.
İnsan belinde tatlı bir serinlik duyar da, yorganı çekip kapatır. O ılık mutluluğu hiç bir şeye değişmem. Bu yarım saatlik bir uyku ilavesi de olabilir. İnegöl köfteye cızır cızır yarım porsiyon daha eklemek gibi.
Karnımdaki mutlu ağrı ile tertemiz alafranga tuvaletime oturduğumda, sabah alemim de başlar.Önümde gazetem, kuvvetli okuma ışığım, radyoda çok sevdiğim Türk Sanat Müziği .
Kapımı ‘’Çabuk ol kardeşim, sırada bekleyen var ‘’ diye çalan hiç olmaz. Rahatça, huzurluca yaparım kakamı. Çok mu sesli çıktı son osuruğum? Git başımdan be. Koklama. Duyma, karışma benim kenef alemime.
Kokulu tıraş sabunuyla köpürttüğüm suratıma istediğim şekli verir tıraş bıçağım. Tıraş sonrası parfümler, kremler... Temiz havlum bir tek bana ait ve yumuşacıktır. Banyoda duşumu alırken ben, benimleyimdir. Açarım suyu sonuna kadar istersem. Mastürbasyon yapmak mı? O benim hakkım ulan. Varsa hayalinde güzel göğüsler, oynak kalçalar, dolgun emilesi dudaklar sen de yap. Yapmazsan pas tutar, teklersin sonra.
İstediğim gömleği istediğim elbisemle giyer, istersem kravat da bağlarım istediğim renk. Arabam sadık köpek gibi bekler beni bıraktığım yerde. Radyodan istediğim müziği dinleyerek, hız sınırları içinde istediğim yoldan istediğim gibi akarak varırım iş yerine.
Beğenerek seçtiğim güzel sekreterim gülen yüzü ve ışıltılı gözleriyle karşılar beni. İkinci gazetem de hazırdır masada. Kız belli tertemiz bardaklarda tavşan kanı çayım da . Ya işsiz ve parasız olsaydım? Çekilmezdi be hayat. İşsizler mi? Allah yardımcıları olsun. Çok zor bir şey oğlana çikolata , kıza dondurma alamamak. Zordur, karının suratı yerine duvarlara bakıp içinden ağlayarak eli boş dolanmak. Karı da artık vermez isteyerek, kardeş olursun onunla da.
Öğlen yemeğimi çok beğendiğim lokantalardan birinde yerim.Yemekleri seçerek, tadarak, beğenerek. Hapishanede olan insanları, hasta olup hastanelerde yatanları kurtarsın tanrım. Aç olana ziyadesiyle versin rabbim. İnsanın yemeğini önceden hayal edip, sonra da doya doya yemesi ne büyük bir mutluluktur.
Yemek sonrası sütlü tatlının üzerine dondurmayı da bolca koydurarak birlikte yemek, ne zevktir. Tekrar büroma döndüğümde güzel sekreterim sakızlı kahvemi yapmış, günlük işlerden bahsederek gelir yanıma. Bazen kızdığım da olur, küfürler savururum. Amirim yoktur ki, kızsın. O çöplük küçük de olsa, horozu sen olacaksın arkadaş.
Akşama doğru bahçede oturup, çay zevkimi dostlarımla paylaşırım. Bazen de yalnız kalıp, yazmak gelir içimden. Bu saatlerde başlar karnımın dibindeki akşam yemeği kaşıntısı. Acaba nerede yesek, yoksa bu gece de artık eve mi gitmeliyim? Özgür olmak, kendi kararını verebilmek ve sürekli kazanabilmek ne kutsal, ne bulunmaz nimet.
Şu kadınlar akşam yemeğinin sonuna doğru daha da güzel mi oluyorlar, ne? ‘’….Beyciğim ‘’, kelimesine hastayım. İnsan kendini bir bok sanıyor. Suya sabuna dokunmadan açık olduğunu, bence çok güzel anlatıyor bu kelime kıkırdaya kıkırdaya. Bir de, her kelimesinde kırmızı ojeli, ince kalem parmaklarıyla insana orospuca dokunarak konuşan, uzak sahillerden bahseden kadınlar var. Olur bebeğim, gideriz. Önce bir yol alışverişi mi kertmek istiyorsun besbelli. Sen yatakta, ben küvetin içinde mi uyuyacağız? Nah.
Yaşamak güzel gelir dizeler hep böyle aksa. Para sıkıntısız gelirse, biraz da bolca hani. Kadınlar üzerine pudra şekeri dökülmüş organik çilekler gibidir. Yemeğe doyamazsın. Ahh hayat, sen ne güzelsin. Seni yaşamak, ne büyük mutluluk. Bu ömür hiç bitmesin . Hiç.
‘’Ulaa, kalkınsanıza looo. Sayim vardir , sayim. Güneş doğmiş, mödür beğ gogişleri geziy . Segirtin looo’’
‘’Tamam Başefendi, kalktık, kalktık.Vurma, şu ranza demirlerine!’’
Allah kahretsin, tuvalete de gidemedim. Donuma kaçırmazsam çok iyi sayım bitene kadar. O da ne? Ulan, gece bir de hamamcı olmuşuz.Yatağın tam ortasına bak. Eşofman da gitmiş. Ama ne kadındı? Hani, masa altından... Bir beş dakika daha uyuyabilsem.
Bu gün, duruşma var. Eyvah gömlek ütüsüz. Anasını…..ütüsüzse be. Beşinci defadır çıkıyoruz karşısına da hakim sanki yüzümüze mi bakıyor ki, gömleği görsün. Giy, gitsin be oğlum. Sana iyi hal falan da vurmaz o savcı oldukça.
Yahu, benim hanıma çok üzülüyorum be. Hele oğlanlar. Küçük, geçen duruşmada boynuma sarılmak istediydi de, jandarma itiştirince o da bir omuz atıverdi ya.Araya girmesem başgedikli alıverecekti oğlanı içeriye.
Yıllarca bu şirketin muhasebe müdürü olarak en ufak haklarını korudum, en ufak bir açık vermedim de, yanıma verdikleri üstelik patronun akrabası olan o çömez, vergi yatıracağım diye kasadan aldığı nakit paralarla ortadan kaybolunca, kabak benim başıma patladı. Neymiş efendim, bacak kadar çocuğa ben nasıl güvenerek paraları teslim edermişim. Ulan karaktersiz patron, sen değil miydin bunu yerine geçecek gibi yetiştir, her şeyi öğret diyen. Oğlan kaçınca laflarını da yuttun be.
Şimdi şu düdüklü tencere gibi arabaya bin ve itile kakıla duruşmaya git. Kelepçeyle gidilir mi tuvalete yahu? Şu Bursalı onbaşı iyi bir çocuk. O düşse bari bu sefer de. Beklerken çay, gazoz ısmarlamıştı geçen defa. Ördüğüm sarı-lacivert boncuk kuşu ona vereceğim hediye olarak. Ne de olsa hasta fenerliymiş hani.
‘’Bu ne lan, bu yaşta utanmıyor musun? İnsan duruşmaya cenabet gider mi be? Değiştir şu çarşafı.Tövbe tövbe.’’
‘’Tamam efendim.Hemen değiştiriyorum ‘’
Ulan rezil ettiniz bütün koğuşa vicdansızlar. Şu gülen yeni yetmeyi de elime bir geçirirsem, öyle bir döveceğim ki.
Üç yıldır tutukluyum. Üstelik, iftiradan yeminle. Savcı, neredeyse benim o patronun akrabası piçle ortak hareket ettiğimi, paraları paylaştığımızı iddia edecek. Yok ulan, benim onunla ne işim olur? On altı yıllık kusursuz çalışmama irtikap suçlamasıyla mı teşekkür ediyorsunuz? Vicdanınızı s.keyim.
Neredeyse bağıracağım. ‘’Bütün mahpushanenin bütün suçlarını ben işledim. Kesin lan cezamı, kırın o en adi tükenmez kalemlerinizi.Suçlu benim, ben. O, insanın gırtlağında ıslak çayırlarda gibi gezen, kelleyi ne zaman uçuracağı belli olmayan keskin ustura gibi dolanmayın. Kesin cezamı, kesin boynumu, kesin laaaan!’’
E. Yaşar Ovalı 16.04.2012
YORUMLAR
Her güzel rüyanın bir kötü uyandırıcısı olur zaten... Olmasa da olur, ama olur... RANZA DEMİRLERİNE VURAN KIROLARIN KENDİLERİNİ KÖTÜ UYANDIRICI İLAN ETTİKLERİ DÜNYADA GÜZEL RÜYA GÖRMESEN DE OLUR... ALLAH, İYİSİYLE KÖTÜSÜYLE, SAPIĞIYLA, KATİLİYLE, TÜM MAHKUMLARI RANZA DEMİRLERİNE VURULARAK UYANDIRILMAYACAK KADAR ISLAH ETSİN. SAYGILAR...
kukurikuu
Allah kullarını , başkasının elinde ıslah etmesin. Hiç bir rüya kulların hakimiyetinde bitmesin . Rabbim, içeride haksız yere yatan binlerce insana da yardım etsin.
Saygılarımla.
kukurikuu
Asıl sürpriz sizin sayfama şeref vermeniz oldu.
Yazılarınızı kaçırmadan izliyorum.Çok güzeller.
Yorumunuza teşekkür ederim. Saygılarımla
O qué
kukurikuu
kukurikuu
Sizler yaz dersiniz de yazmaz mıyız?
İçimdeki RTÜK bir vize verebilse neler yazarım da, olmuyor işte.
Selamlar.
inci*
kukurikuu
Değerli Dost.
Başlarken ''Oh beee'' diye başlayıp bitirince ''Tüüühhh bee'' diye bitirdiğim müthiş bir yazı olmuş.
Hayat keşke hep rüyaladaki gibi osa diyeceğim onu da diyemiyorum. Bazen o rüyalara bile hasret yaşıyor insan.
Senin yazılarını okumak bir zevk. Teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla.
kukurikuu
Güzel yorumunuz için, teşekkürler eder, saygılar sunarım.
Kemal BEY'in bu günkü durumu nasıl, diye yine meraktayım. Allah, bir an önce şifasını versin. Selamlar.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
tebrikler
saygılar
kukurikuu
BOŞ VERİN GARİBAN ERKEKLERİ,İNANIN ÇOK ÇEKİYORLAR HAYATTAN
YORUMUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.SAYGILARIMLA.