14
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
936
Okunma
“seni sevdiğim, yaşadığım gün kadardır; hayır, yaşayamadığım günde saklıdır…”
Biliyor musun, ey sevgilim!
Her aşkı melekler getirir cennetten; ola ki, ölürsem bir gün batımında sakın aşkımı bırakma orta yerlerde… Bırakma! Bir gün gelir ve o gün ben diğer günlere inat daha da çok severim seni. Ömrümün geri kalanını senin yolunda tüketirim. İnan bana bunu yaparım. Bütün yalnızlıkları yüreğimde hapsetsem de…
(bil ki, ömrüm senin kucağındadır/ istersen sevginle büyüt!)
Gel cennet yüzlüm!
Yüreğimin kapıları açık; gel de, gir bir kez… Seninle mutluluk dolsun her yanım. İstersen yık duvarlarımı, yeter ki o doyumsuz aşkından bir yudum tattır, olur mu? Çünkü ben dayanılmaz yürek sızılarıyla kaç kez boyadım sevdamı bir bilsen; hani aşklar vardır ya üç günlük inan ben günlüğe razıyım… Seni çok özledim.
(herkesin içinde kimlik vardır ama benimkide sende be gül yüzlüm)
/ hiç olmadığım kadar yalnızım. Ne olur bir kere göreyim o gül yüzünü; kokunu sineme çekeyim, savrulayım saçından tırnağına kadar… Ne olur gel bir kez! Sarılayım o gül tenine ve bir sabahta seninle uyanayım. Gel olur mu? Yıllar sonra söylenmemiş kelimelerin keşkelerine bırakma beni…/
“umudum; oyuncağı elinden alınmış çocuğun yüzünde kalmasın, olur mu?”
Sanma ki hüzünlerim zamanla azalır. Hayır, sevgilim… Ben hep o gülüşündeki kokunu özlerim. Dört bir yanım uçurum olsa da yaşarım. Yaşatırım. Bil ki, bu beden sen olmuş, nasıl kendimden vazgeçmem ki… Her şeyden geçerim. Bir tek sende kalırım.
Kokun üzerimde, gerekirse en acı hüznün omzuna yaslanırım. Yeter ki sen benden hiç vazgeçme! Kaç kere âşık olabilirim ki senin gibisine, söyler misin? Bu yürek kaç imkânsız sevdanın acısına bu kadar katlanır. Sen benim vazgeçemediğim huzurumsun, çaresizliğimin ilk gün batımı, yakamozlara ilk ağlayışım ve sen benim her şeyimsin…
(yokluğuna dayanamadığım için yaşıyorum/ çünkü seni yaşıyorum…)
Hiç akşamları öylesine daldığın oluyor mu? Dolunayda yakamozlaştığın, denizin dalga sesiyle ağladığın, aniden yüreğinin sızladığı… (benim çok oluyor)
Sevmek hiç kolay bir şey değil sevgilim! Sevmek “sevdiğinde kendini yaşamak,” değil mi? O zaman neden yoksun! Neden yüreğime yokluğunu bırakırken karşı koymadın. Ey gül yüzlüm! Bil ki, aşkı melekler getirir. Sadece seven ve sevebilen yüreklere emanet edilir aşk. Hiç düşünmedin mi “bir gün ansızın giderse melekler ne yaparım,” diye; oysa bilmeliydin seven yürekler meleklerin en yakın dostudur. Belki sırf bu yüzden şehre yalnızlık düşünce sessizce konar yüreklere umudun can alıcı yanı… Her şeye rağmen sevilmek, bu yüzden daha da bir anlamlıdır… Bil ki, aşk her yüreğe emanet edilmez! İyi düşün, olur mu? (hani giderken)
—işte ben şimdi sözcüklerden seni çıkarsam; geriye “sevgisizlik” kalmaz mı?