Aşk cennetin dilinden bize kalan yegane hatıradır. -- bulor
Talibi
Talibi
@talibi

BİR GAVURDAĞLI'NIN AMERİKAN MACERALARI-16

15 Nisan 2012 Pazar
Yorum

BİR GAVURDAĞLI'NIN AMERİKAN MACERALARI-16

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

600

Okunma

 BİR GAVURDAĞLI'NIN AMERİKAN MACERALARI-16

BİR GAVURDAĞLI'NIN AMERİKAN MACERALARI-16

Sağdan soldan muhabbet ederken bu arada eğri büğrü bir hal almış olan pet şişemizdeki su fokurdamaya başlamıştı.Richard amca önceden hazırladığı ot karışımını iyice suda kaybolacak şekilde bir çöp yardımıyla kaynar suyun içine soktu.Beş dakika kadar öylece kaynattıktan sonra ateşten indirdi.Temiz bir bez alarak Alfred’in burnuna beş dakika arayla koklatmaya başladı.
-Bu ne işe yarıyor Richard amca,dedim
-Evlat bunun kesif bir kokusu vardır,burun yoluyla çekilen bu kokular direk beyne ulaşır ve kokuyla ilgili bölümünü harekete geçirir.Hastayı bir bakıma uyarır,ayıltmaya yarar.Fakat bu kokuyu sürekli burnuna tutmamak lazımdır.Eğer sürekli tutacak olursan hastanın genzi çok yanmış gibi sürekli bir şeklide tıksırır ya da öksürür.Bu da hasta için iyi bir durum değildir,dedi.
-Richard amca ben de bizim memlekette iken buna benzer uygulama yaptığımızı hatırlıyorum.Annem bayılan komşu kızını ayıltmak için burnuna ikiye kesilmiş kuru soğan koklatmıştı.Kız fazla geçmeden soğanın kokusunun etkisiyle öksürerek ayılmıştı,dedim.
-Aynen evlat bizim Amerikada da bu yöntem uygulanır.O saatte nerde doktor bulup,ayıltıcı iğne veya veya serum vereceksin hastaya.Şifa saçan eller bir an önce bu işleri kendi yöntemleriyle halletmişlerdir.Annen de onu mutlaka bu işleri bilen birinden öğrenmiştir.Bu geleneksel bir tedavi yöntemi gibidir,dedi.
-Gavurdağlarında "Gelin Garı" dediğimiz şifalı otlarla uğraşıp,hastalarını tedavi eden yaşlıca teyze vardı.Annemden ondan öğrendiğini söylerdi.
-Evet evlat,dünyanın neresine gidersen git bu tür insanlarla karşılarsın mutlaka,bunlara "halk doktoru" deriz biz.Afrikaya git Afrika da,Amazonlara git Amazonlar da böyle şifa dağıtan insanlara rastlarsın mutlaka.Kimi tütsüyle,kimi otla,kimi kötü ruhları defetmekle bu işleri halletmeye çalışır.Bu yöntem insanlık tarihi ile yaşıttır.Monika ;
-Richard amca bende çocukluğumda hatırlıyorum.Ben daha yedi-sekiz yaşlarında iken hastalandığımda annem beni bizim köyün papazına götürmüştü.Papaz efendi tütsüler yakmış,incilden dualar mırıldanmış hasta olan bölgeme bir kaç kez üflemişti.Belli bir süre sonra da iyileşiştim.
-Evet Monika kızım ,dediğim gibi bunu çeşitli yolları vardır.Şifa için insanlar her yolu denerler.Çünkü sağlık olmadan,hayatın tadı da olmaz.Belki duymuşunuzdur kimileri kirpi eti yer,kimileri şu karşıda mışıl mışıl uyuyan tosbağaların kanından içer.İlk bakışta bize iğrenç gibi gelse de şifa adına bunlara razı olur insanlar.Yeter ki ayağa kalkayım,derdimden kurtulayım da her şeye razıyım demek isterler sanki.Adamın milyon dolarları vardır ama bir halk doktoruna gittiğinde şifa için tosbağı kanı içmen,hamam böceği yemen lazım dense onları gözü kapalı yapmak ister.Çünkü elde edilecek sonuç şifaya sahip olmaktır,dedi.
-Richarda amca bizimi inancımızda Yüce Allah’ın doksan dokuz isimi vardır.Onlardan birisi de "Eşşafi"dir,yani "şifa veren" demektir.Allah bir hastalığı yaratmışsa mutlaka çaresini de yaratmıştır diye inanırız.Dün vebadan onca insan ölürken,veba çaresiz bir hastalık gibiydi.Ama bugün öyle mi?Çaresi bulundu.Günümüzde de çaresiz gibi görünen hastalıkların mutlaka bir çaresi vardır.Şafi olan Allah elbette onun da çaresini insanlara sunacaktır.
-Evet evlat,yeter ki inanalım, hani bir söz vardır "Çalışan bir karınca,oturan bir öküzden daha faydalıdır" diye.Yeter ki çaresini bulmak için çalışalım Allah karşılığını elbet verir.Bak Alfred için onca yola gidip otlar toplayıp geldik,şimdi de bu otları şifa niyetiyle vucuduna tatbik ediyoruz.Umarız Allah bir çıkar yol gösterir.Sadece oturup bekleseydik,bu otlar gökten kendiliğinden önümüze inmezdi değil mi? dedi.Monika ile ben evet manasında başımızı salladık.Bu arada otun suyuyla ıslattığı bezi beş dakikada bir Alfred’in burnuna tutup çekiyordu.Bu uygulamayı yaklaşık onbeş yirmi dakikadır uyguluyordu.Bu arada beklemediğimiz bir şey oldu.Gözlerimize inanamadık.Alfred çok hafifte olsa tıksırmıştı.Yoksa Richard amcanın tedavi yöntemi işe yarıyor muydu?Aman Allahım bu inanılmaz bir şeydi.Üüçümüzün de yüzünde birden gülümsmeler ve ışıltılar belirdi.Yoksa Alfred ayılacakmı dı?Şuuru yerindemiy di?Heyacanla bu uygulamaya devam ettik.

(Devamı gelecek...)

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bir gavurdağlı'nın amerikan maceraları-16 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bir gavurdağlı'nın amerikan maceraları-16 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİR GAVURDAĞLI'NIN AMERİKAN MACERALARI-16 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Hüdaverdi ER (Hüdai)
Hüdaverdi ER (Hüdai), @hudaverdi-er-hudai
15.4.2012 21:33:33
Maşaallah bizim amerika macerası roman olma yoluna doğru gidiyor.
İşaallah ileride iyi bir senaristin elinde güzel bir film olur dostum.
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
15.4.2012 18:00:10
merakla takipteyim
hayırlısı bakalım inşallah iyi olrda
saygılarımla güzel anlatımdı
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.