meselci'ye Mektuplar -31
Bazen çok halsiz düşerim meselci...
Kendime kolay kolay gelemem öyle. Üzerimden birçok tren geçmiş gibi kendimi yorgun hissederim. O anlarda ellerimden ne tutan olur, ne çığlığımı duyan. Çaresizlikle tanışırım. Ölümle konuşurum. Karınca misali yavaş yavaş çalışırım. Çekirge misali çırpınırım duvarımda. Işığı göremem yine de...
Bazen seller gibi coşarım meselci...
Dicle gibi, Fırat gibi dellenirim. Susmak nedir bilmem. Akarım her toprağa, giderim her derin vadiden. Ağzımdan her türlü kelime çıkar. Kalbim fazla kan pombalar diğer zamanlara göre. Hareket içinde olurum her an. Aynı saliseye sayısız saniye eklerim. Işık hızında adımlarımı kullanırım. Coğrafyalar üstü mekan kaplarım yeryüzünde. Gökyüzünde milyon renge bürünürüm. Güneşe de aya da ayıracak vakit bulurum...
Bazen şiire nedensiz küserim meselci...
Yapmacık bulurum mısralarını. Dizelerini hayattan kopuk gibi algılarım. Şiirden uzaklaşırım. Bir şairi okumak istemez canım. Kurgudan ve ilham perilerden kaçarım böylesi vaziyetlerimde. Edebiyatın öykü dalına ya da edebiyat koluna ruhumu teslim ederim...
Bazen de isimsiz mektuplar yazarım bir kimseye...
Bu şahsı tanımam. Bu zat nasıldır, tahmin yürütmem. Kalemime gelen sözcüklerle satırlar karalarım. Okuyanımın azlığını dert etmeden günbe gün bu faaliyetimi idrak ederim. Pişman olmam merhabalaşmadığım birine adsız nameler yollamaktan. İçimin rahatlığına bakarım. Ve yüreğimin sesine kulak veririm...
Bazen böyleyim meselci...
meselci'ye Mektuplar -31 Yazısına Yorum Yap
"meselci'ye Mektuplar -31" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
15 Nisan 2012 Pazar 22:05:45
sen bilirsin
ne denizler dağlardan bu kadar yüksek
ne sevinçler acılardan bu kadar ayrı
daha önce dökülmesi yaprakların - doğrudur -
yoksa neye benzer gül dönemi kiraz zamanı
umutsuzluk bile ne güzeldir bilir misin
ikide bir umudu getirir karşımıza
ölüm büyük bir saçmalık olurdu
ışık yüzlü bebekler doğmasa
sen bilirsin
ne denizler dağlardan bu kadar yüksek
ne sevinçler acılardan bu kadar ayrı
sen bilirsin
ne ben senden iyice başka biriyim
ne bu kuşlar göklerden başka bir şey
Afşar TİMUÇİN