- 1008 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
TİLKİLERİM
Ey vah, yine geldi benim tilkiler.
Artık bırakmazlar yakamı, abuk subuk sorularla anamı ağlatırlar.
İçlerinde biri var ki, çok şeytan. Akla hayale gelmeyecek sorular soruyor. Apışıp kalıyorum.
Sorduğu soruya bak hele.
“Bugün insan için ne yaptın?”
Hoppala, buyurun buradan yakın.
Kahvaltıda kaşarlı tost yedim, duble çay içtim, çöpü boşalttım, bulaşık yıkadım, az birazcık tv seyrettim, kimin eli kimin cebinde magazini zapladım, canlı yayında transa geçen medyuma küfür ettim. Sonra da cübbemi giydim alışverişe çıktım. Param arttı, telefonuma kontör yükledim, sevgilimle kavga ettim, biraz ağlayıp zırladım.
Akşama doğru da sevdiğim çiçeklerin tohumlarını bahçeye ektim, üstüne biraz laiklik serpiştirdim, baharı bekliyorum. Seneye de kıyafet devrimi yapacağım, alla alla…!
Bu da soru mu şimdi, git başımdan lan tilki!
Hadi tilki sen git ki uyku gelsin. Gecenin kaçı oldu.
Hadi canım hadi, insan ve insanlık için hepsini dün yapmıştım, bugüne bir şey kalmadı vallaha.
Az önce de iki kulhüvallah bi elham okudum şifa niyetine. Şimdi beni rahat bırak uyuyacağım. Sabah yine erken kalkıp gerine gerine saatlerce kahvaltı yapacağım. Herkesin kafasını kuma gömüp kıçını poyraza verdiği bir toplumda, bula bula beni mi buldun hesap soracak. Bana ne insandan insanlıktan.
Hem niçin “ ne yapmadın” diye sormuyorsun da, “ne yaptın” diye soruyorsun be tilki.
Benim kimseye zararım yok ki. Memura rüşvet verip işimi yaptırmadım, elime kopya yazıp sınavda yüksek not almadım.Köpek taşlayıp kafasını yarmadım. Kalp kırmadım, kimsenin inancına karışmadım, organlarını çalmadım, kimsenin yoluna bomba koymadım, mayın döşemedim, molotof atmadım. Hırsızlık yapmadım, adam öldürmedim. Bu yetmez mi ?
Yetmiyormuş. Tilki öyle söyledi.
Hele önce bir sorsa ya, kendin için ne yaptın diye. Kendisi için yenilik üretmeyen başkası için üretebilir mi hiç. Bir kişinin insana ve insanlığa katkıda bulunması için insani değerler taşıması gerekir.
En güzel yerleri kapmışlar, dindi- kindi derken köşe başlarını tutmuşlar. Düşüncelere ket vurmuşlar. Evcillerle yabancılları ayırmışlar. Cukkaları doldurmuşlar.
O insani değer denen de ne ola ki..?
İnancın zedelenmiş,
Giyim-kuşamın örselenmiş,
Gezi yerlerin parsellenmiş,
Ne yediğin belli ne yemediğin,
Öküz tirana bakar gibi bakıyoz ekrana ve gastelerdeki koca koca harflere.
Yiyoz- içiyoz-.ıçıyoz.
Bakıyoz bakıyoz, dinliyoz dinliyoz kafa sallıyoz.
Bugün ne yaptın diyor bana tilkinin teki.
Ne yapmadın demiyor.
Canımı sıkıyor.
Tilkilerin alayını boğacağım günün birinde.
Mağaralarda dumana verip boğarlardı eskiden tilkileri, postu için.
Tilkileri toz duman edip rahat bir uyku çekmek istiyorum.
Müsadenizle
YORUMLAR
Başta Kur'an-ı Kerim,Hadisler ve tasavvufun tüm öğretileri,insan kalbi ve kul hakkı üzerine yönlendirir insanı...Yaratana kulluk ve şükür üzerine bina edilmiş bir yaşamda,kul hakkına dikkat ve kul gönlünü kırmamak,işte olay bu...Müsadenizle,tüm gerçeği ayrıtılarına girerek açmış ve detaylarla daha bilinçlenmemize katkıda bulunmuş...Şikayet ettiğimiz realitelerin ilacı,iman...
Öğrencilerimle paylaşmak için aldım müsadenle...Kalemine ve yüreğine sağlık...dua ve selamlarımla...
Beğeniyle tekrar tekrar okudum. Bu günlerde yazılması gereki ve zorunlu olan en can alıcı ve uyarıcı, yazılıp söylenmesi gereken herşeyi yazarak, en değerli yurttaşlık ve vatanseverlik ödevinizi yapmışsınız. Bana göre on üzerinden on nmaralık bir ödev. Yazdıklarınızı tüm aydınlarımız ve duyarlı yurttaşlarımız okuyup düşünmeliler, " Bu gün benim ödevim nedir? Toplum için, kendim için ve de; insanların işine yaraacak, onları mutlu ve umutlu kılacak, bu gün neler yapabilirim?" diyen duyarlı aydın insanları arıyor oldu insan.
Geçmişte " şunu yaptık... bunları başardık, bundan sonra benden hiç kimse, hiçbir şey istemesin ve beklemesin" deme şansımz da yoktur. Geçmişte yaptıklarımız, ne yazık ki bu günleri kurtarmıyor. Bu gün daha, uyanık, daha atik ve dinamik olmak zorundadır her insan. Çünkü dayatmaların, darbelerin, sırası ve zamanı silinip gitmiş. Her adım atış, her nefes alış tamamen bir şans ve kadere kalmış. Herkes, her an zarar göreceği bir darbeyle karşılaşabilir. Bundan korunmanın tek yolu uyanık, dinamik ve cesur olmaktır. Yoksa hiç kimse İSMET PAŞA gibi: Kırk tilkinin kuyruklarını birbirine değdirmeden kafalarının içinde dolaştırabilme yetenek ve şansına, ustalığına sahip değildir.
İçtenlikle, tebrik ve taktirlerimle selamlayıp kutluyorum sizi, değerli aydın dost Müsade özdemir şairim.
Kemal Polat
kempol tarafından 4/17/2012 3:48:55 AM zamanında düzenlenmiştir.