- 976 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Suskun Günlüğümün Hazin Öyküsü
Suskun Günlüğümün Hazin Öyküsü
Hayat çizgileri kalıcıdır ya işte benim suskun günlüğümde kalıcı olsun istedim. Geceleri aldım elime kalemi, ne yazayım diye hiç düşünmedim, her zaman aklıma ne geldiyse döktürmek istedim kalemime. Her şeyi konu edinmek istedim, her anımı, her zamanımı, ama her dakikamı dolduran şeyi yazmak en mantıklısıydı baştan.
Kalemimi alıp cümleye başladığım an. Kalbim titrek duygularım hüzün doluydu. Nasıl yazacaktım ben benliğimi bulduğum kişiyi. O kısa zamanda hayatıma dünyaları sığdıran kişiyi, tek hayalimi, tek düşüncemi nasıl anlatabilirdim.
İlk baştan alayım onunla konuşmak için, onu görmek için atla karayı seçmiştim. Bin bir türlü yoldan bin bir türlü su getirmek misali. Şimdi çağ gelişti onun yüzüne karşı bunları yani ona beslediğim duygularımı söyleyemeyeceğimi anlamıştım. İnternetten adresini buldum ve kısa olmasına rağmen konuşmaya başladım. Eskidende aynı okulda bulunmamız onun benimle konuşmasını sağlamıştı, yoksa ne mümkün onunla konuşmak, yabancı biri için zor bir kız yani. İlk konuşmamızdı haliyle kısa sürmek zorundaydı ve öylede olmuştu.
Ertesi günler daha bir konuşkan daha bir içli dışlı konuşmaya başlamıştık. Onu ilk kez gördüğümde okuldan geliyordu öyle çok istiyordum ki birazcık konuşayım diye. Yan yana geldiğimizde benim elim ayağım bir birine dolaştı kuru sade bir selam ile geçiştirdik. Ben mutluluktan uçuyordum, ayağım yere basmıyordu sanki.
Sonraları pek bir yoğun nette takılıyorduk. Sonra nette sohbet ederken numarasını istedim, tabi ilk önce vermedi ben çok istekli olmama rağmen ısrar etmedim ve kendi numaramı verdim ona eğer isterse arar ya da mesaj atar diye. Çok geçmedi akşamüzeri mesaj geldi. Ben çok sevinmiştim, çok mutlu olmuştum o zamandan sonra sık sık mesajlaşmaya başladık. Kendimi toparladım ve onu çok sevdiğimi söyledim ona. Onunla çok mutlu olacağımı belirttim. Olmaz dedi, ben yapamam dedi, yine zorlamadım ben onu zamana bırakayım.
Bir iki gün sonra çıkmaya başladık ve dünyalar benimdi. Ama yine yanına gitmeye korkuyordum dilim tutulur konuşamam diye. Heyecandan kendimi yerde bulurum diye. Onu görünce aklımı hayalimi kaybedeceğim diye korkuyordum. Birkaç gün sadece mesajlaştık birbirimizi iyice tanıdık. Her şeyimizi anlatmaya başladık.
Onu o kadar çok seviyordum ki her şeyden ve herkesten kıskanıyordum, kız arkadaşlarından bile. Onunla ilk buluşmamız evlerinin yakınında oldu, kısaydı buluşmamız heyecandan pek konuşamadık zaten sadece o güzel gözlerine defalarca baktım dakikalarca. O an ki mutluluğumu kimse bilemezdi, kısa bir buluşmaya dünyaları sığdırdım içime. Hayatımın insanını bulduğuma karar verdim.
Biz pek buluşamıyorduk zaten topu topu birkaç defa buluştuk. Birkaç defa da yan yana geldik. Bütün konuşmalarımız netten ve telefondan gerçekleşti.
İkinci buluşmamızda ise yalnızdık sadece beş dakikalığına gelmişti yanıma. Ben yine dünyanın en mutlu insanı. O ise dünyanın en tatlı, an güzel insanıydı benim için. Uzaktan görebiliyordum onu sadece ben. Her gece ona yakın hissedebileceğim yerde kendi mekanım saydığım yerde oturuyordum, sadece onu düşünüyordum.
Üçüncü buluşmamızda ise yeni açılan parkta geçti oda kısaydı. Ben kısa zamanda kısa anılarımda onu çok uzun sevdim, çok hayattan bağlandım ona. Yine buluşmamızın kısa olmasının sebebi tanıdık çoktu yan yana gelemiyorduk aramızda mesafeler vardı, oturduk biraz ve eve gitmeye karar verdik nede olsa yan yana gelemeyecektik. Çıkışta beni beklemesini söyledim. Ona şiir yazdığımı ve onu vereceğimi söyledim. Tam çıkışta yanına gittim yan yana geldiğimizde şiiri çıkarmak için cebime elimi attım o da şiiri bekliyordu ve ben ona gül verdim şok olmuştu, gülü görünce içi gitmiş mutluluktan uçacak bir kelebek gibiydi sanki. Ardından şiiri verdim. O akşamı bana mesaj atarak çok sevindiğini gülü alınca neredeyse sarılacağını söyledi. Ben o an mutluluktan yerimde duramıyordum.
Onu o kadar çok seviyordum ki kaybetmekten çok korkuyordum. Dördüncü buluşmamız ve son buluşmamızdı. Hayatımda unutamayacağım mutluluğu tattım. Elini tuttum yan yana ilk defa bu kadar uzun durdum, kalp atışlarını bile hissediyordum onun. Onu çok seviyordum onsuz bir an bile duramıyordum.
Benim ailevi sorunlarım çoktu o anlar hep bunalımdaydım. Kendimi, benliğimi, her şeyimi kaybetmiştim. Kendi hayatıma bile son vermek istedim, yaptım ama başaramadım, o an kendimi ölümle baş başa bulmuşken onu düşündüm ve beni hak etmediğini düşündüm biran. Sabah erken saatlerde ona mesaj attım, onun yolunda engel olduğumu geleceğine yakışmadığımı söyledim, çünkü kendimi kaybetmiştim. Onunla olamayacağımı ve ayrılmamız gerektiğini söyledim. Ben kendimi kaybetmiştim ona en çok sevdiğim insanın üzülmemesi için ona başka ne diyebilirdim.
Bana bir mesaj geldi ondandı. Cevap şöyleydi: ‘’ Biz zaten seninle mutlu değildik bunu ben yapacaktım ama seni üzmemek için yapmadım’’ dedi. İkinci kez öldüm öldüm dirildim. Bir hiç olduğumu anladım.
Ne olursa olsun onu hayatımdan çok sevdim zorladım yine olsun diye, zorladım yine benimle olsun diye. Ama cevapları hep öldürüyordu beni. Yine bir gün onu çok sevdiğimi onsuz yapamadığımı söyledim onun bana cevabı ise ‘’ ben eski sevgilimi unutamıyorum, biz seninle mutlu olamıyoruz.’’ Ben yine yıkıldım.
Benim suçum neydi bu kadar çok sevdim, kendimi, benliğimi, kişiliğimi, hayatımı ve her şeyimi kaybettim. Onun için ölmeye hazırken hayatıma şimdi bir hiçmişim gibi devam ediyorum.
Yasin DEMİR
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.